En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
8 Eylül 2016

Vergi borçlarının yapılandırılmasına ilişkin sorular



Vergi borçlarının yapılandırılmasına ilişkin sorular

Dünya 

6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun ile hem kesinleşmiş hem de ihtilaflı kamu alacaklarının ödenmesinde çok büyük kolaylıklar getirilmiştir. Müracaat sayısı da, idareden öğrendiğim kadar ile hem de ilk günler için beklenenden fazladır. Umarım kanunun uygulama sonuçları, hem mükellefler hem hazine açısından beklenen yararları sağlar. Bu arada kanunun uygulanması ile pek çok soru gelmektedir. Bu nedenle bende bu yazımı, bir çok kişiyi ilgilendirebilecek konuları seçerek, gelen bu soruları yanıtlamaya ayırdım.

Gelen sorulardan bir bölümü, borçlu mükellefin dışında olup, borçtan sorumlu olanların da kanundan yararlanıp yararlanamayacaklarına ilişkindir. Bunların içerisinde müteselsilen sorumlu durumunda bulunan (hakkında sorumluluk raporu yazılmış) 3568 sayılı kanuna göre faaliyette bulunan meslek mensupları ile limitet şirket ortakları önemli bir yer tutmaktadır. Tüzel kişiler ya da tüzel kişiliği haiz olmayan teşekküller için kanun hükümlerinden yararlanma başvurularının kural olarak bunların kanuni temsilcileri tarafından, tasfiye halindekilerde tasfiye memurları tarafından, iflas durumunda iflas idaresi tarafından yapılması gerekmektedir.

Kanunun kesinleşmiş alacaklara ilişkin yeniden yapılandırma düzenlemesinden, Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Kanun’da yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mükellefin yanı sıra sorumlu tutulan mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi kamu borçlusu sayılan kişilerin de sorumlu oldukları tutar için kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunmaları mümkündür. Aynı şekilde 3568 sayılı Kanun’a göre faaliyette bulunan ve mükellefle birlikte borcun ödenmesinden müteselsilen sorumluluğu meslek mensuplarının da kesinleşmiş borçlarla ilgili olarak Kanundan yararlanmaları mümkündür. Asıl kamu borçlusu ile birlikte borcun ödenmesinden birden fazla kişinin sorumlu olması hâlinde bu kişilerce kanun hükümlerinden farklı taksit seçenekleri seçilmek suretiyle yararlanılması dahi mümkün bulunmaktadır. Ancak aynı sonuç, ihtilaflı kamu alacakları için geçerli değildir. İhtilaflı kamu alacaklarında, bu kişiler ihtilafın tarafı olmadıklarından ve davadan feragat koşulunun bu kişilerce yerine getirilmesi mümkün bulunmadığından, söz konusu kişilerin ihtilaflı borçlarda borç için yapılandırma müracaatı yapmaları mümkün değildir. Yapılandırma müracaatı ile ilgili olarak tarafıma gelen bir soruda, haklarında iflas ertelemesi kararı bulunan bir şirkette müracaatın kim tarafından yapılması gerektiği konusundadır. Bu soruyu yanıt verebilmek için iflas ertelemesi kararına bakmak gerekmektedir. Eğer iflas erteleme kararı veren mahkeme şirkete bütün yönetim yetkisini kullanmak üzere bir kayyum atadı ise yapılandırma başvurusunun mahkemece atanan kişi tarafından, aksi halde şirketi temsile yetkili kişiler tarafından yapılması gerekmektedir.

Tarafıma gelen bir diğer grup soru ise ihtilaflı borçlarda, bütün borçlar için yapılandırma talebinde bulunmanın zorunlu olup olmadığı konusundadır. Böyle bir zorunluluk söz konusu değildir. Örneğin aleyhine hem cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı hem de cezalı KDV tarhiyatı yapılmış bir mükellef, sadece cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı için yapılandırma talep edebilir. Hatta aynı vergi için birkaç döneme cezalı tarhiyatlar yapılmış ve her biri ayrı dava konusu edilmiş bir durumda, sadece bir veya iki dönem için yapılandırma talep edilip, diğer dönemler için davaya devam edilmesi de mümkündür. Ancak, tarhiyatı parçalayarak yapılandırma talebi mümkün değildir. Örneğin bir mükellefin aynı yıllık döneminde hem amortisman hesapları hem de kur farkı hesaplamaları eleştirilmiş ve bunun neticesinde cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmış ise bu tarhiyata ilişkin ihtilafta sadece amortisman hesaplarına veya sadece kur farkı hesaplamalarına ilişkin olarak yapılandırma talebi mümkün değildir.

İhtilaflı borçların yapılandırılması ile ilgili bir başka soru ise yürütmeyi durdurma kararları ile ilgilidir. Örneğin bir mükellefin davasının reddedildiği, ancak kanunun yayımından önce bu Kararla ilgili olarak Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildiği bir durumda yapılandırma talep edilirse vergi aslının ne kadarının ödeneceği sorulmaktadır. 6736 sayılı Kanun, ihtilaflı borçların yapılandırılmasında, hep kanunun yayım tarihi olan 19.8.2016’dan önce tebliğ edilmiş son kararı esas almıştır. Buradaki son karardan kasıt, ihtilafın çözümüne ilişkin olarak ilk derece mahkemesi veya temyiz mercii tarafından verilen ve huzurundaki dosyayı kendisi için sonlandırmak, dosyadan el çekmek üzere verilmiş karardır. Yürütmeyi durdurma kararları ise “ara karar” niteliğindedir. Dolayısıyla 6736 sayılı Kanun uygulaması açısından bir önem arz etmemektedir. Bu nedenle örneğimizdeki mükellef söz konusu ihtilaflı borcunu yapılandırmak isterse, yapılandırılacak (taksitlendirilecek) olan vergi aslı borcu, borcun tamamı olacaktır.

Gelen soruların büyük bölümü de özel usulsüzlük cezaları ile ilgilidir. Bu soruları ise bir sonraki yazımda “asla bağlı olmayan cezaların yapılandırılması” başlığı altında toplu halde ele alacağım.

Bu arada tüm okurlara, beyanname, borç ve vergileri düşünmeksizin, sağlık, neş’e ve mutlulukla geçirecekleri bir bayram diliyorum. 


Bu yazı 2,082 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı
    • 30 Ocak 2024 Her ilmuhaber menkul kıymet midir?
    • 25 Ocak 2024 2023de birden fazla işverenden ücret alanların beyan yükümlülüğü
    • 23 Ocak 2024 Herkesten bilgi istenebilir mi?




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,369 µs