0 0 0000

3600 günle emekli olma şansınız devam ediyor

3600 günle emekli olma şansınız devam ediyor
|www.gazeteport.com||15.09.2008|

12.08.1959 doğumlu, 20.10.1977 sigorta başlangıç tarihi olan bayanım. Çeşitli tarihlerde sigortaya ödenmiş primlerim mevcuttur. 2005 Kasım ayından itibaren de isteğe bağlı prim ödemekteyim. 2800 gün ödenmiş  toplam primim vardır. 1 Ekim 2008 den sonraki prim ödemelerim Bağ-Kur’a sayılacağı için 3600 gün ile emekli olma şansım kalmadı mı? Yeni Yasada doğumla ilgili borçlanma  imkanı var mı? 1979 doğum tarihli bir oğlum var. Böyle bir yasa çıkarsa  bende  faydalanabilir miyim? Sigorta başlangıç tarihinden sekiz sene sonra tekrar çalışmaya başladım. Lütfen beni de aydınlatır mısınız?
Aynur Karayılmaz

Endişelenmenize gerek yok. 1 Ekim 2008’den sonra isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen süreler 4/b (şuandaki Bağ-Kur) kapsamında geçen sigortalılık süresi olarak değerlendirilecek olsa da 3600 günle emekli olma şansınız devam ediyor.

3600 prim gününü doldurmaya 800 gününüz kalmış. 1 Ekim’den sonra isteğe bağlı olarak prim ödeyeceğiniz ve 4/b kapsamında değerlendirilecek sigortalılık süreniz 1260 günden az olacağı için yine SSK’dan 3600 günle emekli olabileceksiniz.

Yeni Yasada doğumla ilgili borçlanma imkanı var. Ancak doğum borçlanmasının usul ve esasları henüz belirlenmedi. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere göre kişisel görüşüm, doğumdan sonraki iki yıl içinde sigortalı olarak çalışmadığınız günleri borçlanmanız mümkün olabilecek.

Tasfiye kararı alarak Bağ-Kur sigortalılığınızı sona erdirebilirsiniz

Benim şirketim dört yıl kadar önce Vergi Dairesi tarafından re'sen terk edilmiş. Şirket devam ettiği için Bağ-Kur'a kaydım da devam etmektedir. Sorun şu ki hayatımı idame ettirmek için başka işe girdim. Burada da benim SSK'larım yatıyor (hem de tavandan) ve aynı zamanda Bağ-Kur'lu olduğum için primler boşa gidiyor. Bunu çözmek ve Bağ-Kur'luluğumu durdurmak için Bağ-Kur'a gittim. Bağ-Kur’un doldurulması ve tasdiklenmesi için verdiği kağıdı vergi dairesi “re'sen terk” diyerek imzalayıp tasdikliyor, fakat Ticaret Odası “devam ediyor” yazıyor. Ticaret odası, şirketini kapatır ya da devredersen ancak “devam etmiyor” diyebiliriz diyor ki bu da çok uzun prosedür ve vergi dairesindekiler şirkete ihtiyacım yoksa uğraşmama çok gerek olmadığını zaten bir artı sorumluluğum olmadığını söylediler.
Ticaret Odası tasdiklemediği için Bağ-Kur ilişiğimi kesmiyor ve beni borçlandırmaya devam ediyor. “Peki o zaman bana sağlık karnesi verin” (başka servis) dediğimde ise “senin şirketin re'sen terk, veremeyiz” diyorlar (prim borcum bulunmamakta, bu son afta hepsini ödeyip kapattım). Yani Bağ-Kur’luyum ama hiç bir şeyinden yararlanamıyorum. Sanırım ileride de “sen emekli olamazsın” falan diyecekler.
Kim doğru kim yalan söylüyor işin içinden çıkamadım ve en önemlisi ne yapmam lazım? Bana bu konu ile yardımcı olursanız sevinirim.
Mehmet Akpınar
 

Şu ana kadar olan prim borcunuzu ödemiş olduğunuz için geriye yönelik yapacak bir şey yok. İleriye yönelik olarak, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunuz için SSK sigortalısı olmanıza ve prim ödenmesine de gerek yok. Bu arada SSK’ya yersiz olarak ödenen primleri siz ve işvereniniz geri alabilir. Geri alma işini 1 Ekim’den sonra yapmanız menfaatini icabıdır.

Şirket ortaklığından ayrılmadığınız veya şirketin kaydını ticaret odasından sildirmediğiniz sürece Bağ-Kur sigortalılığınızı sona erdiremezsiniz. Şirket tasfiye olmadığı sürece ticaret odası da şirketin kaydını silmez.

1 Ekim 2008’den itibaren tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına karar verildiği tarihten itibaren Bağ-Kur sigortalılığı sona erecek. Şirketin tasfiye sürecini başlatarak Bağ-Kur sigortalılığınızı sona erdirebilirsiniz.

Prim borcunuz yoksa Bağ-Kur’dan sağlık hizmeti alabilirsiniz. “Senin şirketin re'sen terk, veremeyiz” diye bir şey söz konusu olmaz. Sizi Bağ-Kur sigortalısı kabul edip prim istediklerine ve siz de primlerinizi ödediğinize göre sağlık hizmeti vermek zorundalar.

8.9.1999’dan sonra sigortalı olanların emeklilik şartları

Yaşım 55. Almanya’da 8 yıllık çalışmışlığım var. Ben şimdi Türkiye’de 2 yıl sigortalı olarak çalışırsam ve de Almanya’da ki günlerimi borçlansam Türkiye’de yaştan emekli olabilir miyim?
Müge Yordamlı

Türkiye’de daha önce sigortalılığınız yoksa Almanya borçlanması, sigorta başlangıcınızı, ilk defa sigortalı olacağınız tarihten 8 yıl geri görür. İlk defa Eylül ayında sigortalı olarak çalışmaya başladığınızı varsayarsak, sigorta başlangıcınız 2000 Eylül ayına gider.
2000 Eylül sigorta başlangıcıyla da;
— Kadınlar 58, erkekler 60 yaşını doldurmuş olmak ve en az 7000 gün veya,
— Kadınlar 58, erkekler 60 yaşını doldurmuş olmak, 25 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 4500 gün prim ödemiş olmak koşuluyla emekli olabilirler. 

1 Ekim 2008’e kadar kaydını yaptırmayanların Bağ-Kur başlangıcı

18.04.1995 tarihinden itibaren SSK'lı olarak çalışmaktayım. 29.06.1999 tarihinde Babamın vefat etmesi sonucu İstanbul’da ticari taksi plakalı araç miras yoluyla üzerime geçti. Ticari araç üzerime geçtikten sonra Bağ-Kur’lu olmam gerekiyordu ama ben SSK'lı olduğumdan dolayı Bağ-Kur’a hiç kayıt yaptırmadım, SSK'lı olarak çalışmaya devam ettim. 31.03.2002 tarihinde askere gittiğimden dolayı SSK kaydım sona erdi. Asker dönüşü 01.09.2003 tarihinde yeniden SSK'lı olarak çalışmaya başladım. Bu boşluk zarfında Bağ-Kur’a kayıt yaptırmadım. Şu anda SSK’lı olarak çalışmaya devam ediyorum.

Benim durumuma benzer bir yazınızı okudum. Bu yazınızda “Hiç Bağ-Kur kaydı yaptırmayanların 01.10.2008 tarihinde Bağ-Kur kaydı başlar” demişiniz. Bu konu ile ilgili size bir kaç sorum olacak.

1- Ben bu söylediğiniz mevzuattan yararlanabilir miyim?

2- Bu mevzuattan yaralanırsam 1 Ekim 2008 tarihinde gidip Bağ-Kur'a başvuruda mı bulunmam gerekir? Yada 1 Ekim 2008 tarihinden sonra SSK kaydım sona erdiği gün Bağ-Kur’a müracaat edip Bağ-Kur primi mi ödemem lazım?
Serkan Dikmenli

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik Geçici 8. Maddesi şöyle: “Bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar…”

Buna göre 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek ve basit usulde gelir vergisi mükellefleri ile anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklarından, sigortalılık niteliği taşıdıkları hâlde Kanunun yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008’den önce kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalılıkları, Kanunun yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008 itibarıyla başlayacak ve siz de bu düzenlemeden yararlanabilirsiniz.

1 Ekim 2008 tarihinde SSK sigortalılığınız devam ediyor olursa, SSK sigortalılığınız kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur sigortalısı olmazsınız. SSK sigortalılığınız kesintiye uğradığı tarihte Bağ-Kur sigortalılığınız başlar.

Doğum borçlanmasıyla eşiniz iki yıl erken emekli olabilir

Eşim 19.08.1968 doğumlu. 02.10.1993 tarihinde sigortalı oldu. O tarihten bu yana kesintisiz isteğe bağlı ödemekteyiz. İnternetten öğrendiğimiz kadınların doğum borçlanması bizi ne şekilde etkilemektedir? Eşim, ilki 19.08.1991, ikincisi 05.09.1999 olmak üzere iki kez doğum yapmıştır.
Levent Zeki Pişmişoğlu

Doğum borçlanması konusu henüz tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşmadı. Tartışmalı konular var. Bunlardan biri de doğumun ilk defa sigortalı olunan tarihten önce yapılmış olması halinde doğuma bağlı borçlanma yapılıp yapılamayacağına ilişkin. Kişisel görüşüm, eşinizin ilk defa sigortalı olduğu tarihten önceki birinci doğum olayına ilişkin olarak borçlanma yapabileceği şeklinde. İkinci doğum ve sonrasında prim ödemesi aralıksız devam ettiği için ikinci doğumla ilgili olarak zaten borçlanabileceği (prim ödenmemiş) bir süre yok.
Eşiniz normal şartlarda SSK’dan emeklilik için 20 yıllık sigortalılık süresi, 50 yaş ve 5675 prim günü koşullarına tabi. En az 5675 gün prim ödemiş olmak koşulu ile 50 yaşını dolduracağı 19.08.2018 tarihinde emekliliğe hak kazanıyor.

19.08.1991 tarihinde gerçekleşen birinci doğum olayı ile ilgili olarak 17 aylık borçlanma yapması halinde, en az 5575 gün prim ödemiş olmak koşuluyla 48 yaşını doldurduğunda, yani iki yıl daha erken emekli olabilecek.

Bunun için 1 Ekim 2008’den sonra isteğe bağlı sigortalılığı sona erdirip (1 Ekim’den sonra isteğe bağlı prim ödenen süreler Bağ-Kur kapsamında ödenmiş sayılıyor.)  4/a’lı (SSK’lı) olarak çalışmaya başlayıp, sigortalı çalışırken (çünkü doğum borçlanması sadece 4/a’lılara tanınan bir hak) doğum borçlanması yapıp, borçlanma tutarını ödedikten sonra sigortalılığa son verebilirsiniz. Eşiniz 02.10.1993 tarihinden beri aralıksız prim ödediğine göre, 17 aylık borçlanma ile birlikte prim günü de dolmuş olur. Yaşını doldurduğunda da emeklilik başvurusunda bulunabilirsiniz.
 

Bağ-Kur primi eşin ücretinden indirilemez

Memur kişinin eşi Bağ-Kur’lu ise bu kişi eşinin yatırdığı Bağ-Kur prim makbuzu ile gelir vergisinden kesinti yapabilir mi? Biz yapamayacağını düşündük. Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. maddesinde de bununla ilgili bir şey bulamadık.
Serdar Yozgatlı
 

Gelir Vergisi Kanununun (GVK) 63. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre,  sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, belli koşullar dahilinde ücretin gerçek safi değerinin (vergi matrahının) tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir.

Bağ-Kur, şahıs sigorta veya emeklilik şirketi niteliğinde bir kurum olmadığından, ödenen primlerin GVK’nın 63. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre eşe ait ücretin vergi matrahından indirilmesi mümkün değil.

Soyadınızı şimdiden düzelttirmenizde yarar var

13.09.1962 doğumluyum. SSK başlangıcım 13.03.1986. Toplam prim ödemem 6500 gün ve hala devam etmekteyim. Askerliğimi yedek subay olarak 4 ay sınıf okulu 12 ay kıta toplam 16 ay olarak yaptım (1987-1988 yılları arasında).
1- 12 aylık kıta hizmetim Emekli Sandığı’na tabii olduğundan bu hizmetimi SSK'ya aktarmam gerekir mi?
2- Dört aylık sınıf okulu süremi borçlanmam mı gerekir? Emeklilik için bir faydası olur mu?
3- Bu bilgiler ışığında ne zaman emekli olabilirim?
4- İlk sigorta başlangıcımda soyadım “Karataş” olarak kayıtlara geçmiş. Bu yanlışlığı şimdiden düzeltmem mi gerekir, yoksa emekli olurken düzeltilebilir mi?
Erhan Karakaş

1- Askerlikte TC Emekli Sandığı’na tabi olarak geçen hizmet süreniz, emeklilik aşamasında SSK hizmetinizle birleştirilir.

2- Dört aylık sınıf okulu sürenizi ille de borçlanmanız gerekmez. Borçlanmanız halinde aylık bağlama oranınızı yaklaşık yarım puan artırır. Yani çok fazla bir faydası olmaz.

3- Emeklilik için 25 yıllık sigortalılık süresi, 49 yaş ve 5300 prim günü koşullarına tabisiniz. Prim ödeme gün sayısı koşulunu sağlıyorsunuz. 25 yıllık sigortalılık süreniz 13.3.2011, 49 yaşınız ise 13.9.2011 tarihinde doluyor. Buna göre 49 yaşınızı doldurduğunuz tarihte emekli olabilirsiniz.

4- Soyadınız emekli olurken de düzeltilebilir. Ancak şimdiden düzelttirmeniz emeklilik işlemlerinizin daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlar.

Bu yazı 22,722 defa okundu.