En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
9 Ocak 2018

Yargı bakışı ile elektronik tebligat



Yargı bakışı ile elektronik tebligat

Dünya 

Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde “tebliğ esasları”; “Tahakkuk fişinin dışında, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bütün belgeler ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmiyenlere ise ilan yolu ile tebliğ edilir” şeklinde hükme bağlandıktan sonra tebliğin, daire veya komisyonda ancak ilgililerce kabul edilmesi halinde yapılabileceği de belirtilmiştir. Öte yandan kanuna sonradan 6009 sayılı Kanun'la eklenen (bir fıkrası da 6637 sayılı Kanun'la değiştirilen) 107/A maddesinde ise; “tebliğ yapılacak kimselere, aktardığımız 93. maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Maddede ayrıca Maliye Bakanlığı'na, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurma veya kurulmuş olanları kullanma, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirme ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirleme yetkisi de verilmiştir.

Maliye Bakanlığı bu yetkisine dayanarak gerekli alt yapı çalışmalarını tamamlamış, elektronik tebligat yapılabilecek kişileri belirlemiş, bu konuda yükümlülükler de ihdas etmiştir. Bakanlık bu konudaki açıklamalarını 27 Ağustos 2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımladığı 456 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapmıştır.

Anılan Genel Tebliğ ile tebliğe elverişli elektronik tebligat adreslerinin internet vergi dairesi bünyesinde oluşturulduğu, Vergi Usul Kanunu'na göre tebliği gereken elektronik imzalı evrakın, bu sistem kullanılarak muhatabın bu elektronik tebligat adresine tebliğ edileceği açıklanmıştır. Tebliğ ile tebliğ ile tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilenler ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar da açıklanmıştır.

Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliği gereken evrak, elektronik imza ile imzalanarak, vergi dairesi adına Başkanlık tarafından tebliğ yapılacak muhatabın elektronik tebligat adresine iletilecektir. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresine sahip olan gerçek ve tüzel kişiler şifreleriyle elektronik tebligat adreslerine internet vergi dairesi üzerinden ulaşacaklardır.

İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi olmayan gerçek kişiler ise sisteme her girişte yapılan kimlik doğrulaması ile elektronik tebligat adreslerine erişeceklerdir.

Bakanlık, söz konusu tebliğ ile uygulamanın başlangıç tarihini önce 1.1.2016 olarak belirlemiş, daha sonra 467 no’lu Genel Tebliğ ile bu süreyi 1.4.2016 tarihine kadar uzatmıştır. Bu sürelere riayet ederek elektronik tebligat için müracaat etmeyen mükelleflere Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesinde yazılı yaptırımın uygulanacağı açıklanmıştır.

Bu çok kısaca aktardığımız düzenlemeler aleyhine Türkiye Barolar Birliği iptal davası açmış, davada özellikle tebliğ düzenlemesi ile hak arama özgürlüğünün sınırlandığını ve mahkemeye erişim hakkının engellendiğini, internet erişimi olamayan pek çok mükellefin bu yüzden hak kaybına yol açacağını ileri sürerek ve düzenlemelerin önce anayasaya sonra kanuna aykırılığı iddiası ile iptal davası açmıştır. Danıştay 4. Dairesi, düzenlemenin kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davayı reddetmiştir. Ret gerekçesinde, anayasaya aykırılık iddiasının ciddi bulunmadığı belirtilmişse de, bu konuda bir gerekçe yazılmamıştır.

Nihayet bu Kararın temyizi neticesinde Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu E. 2017/618 K.2017/521 sayı ve 8.11.2017 günlü kararı elektronik tebligat adresine ilişkin tebliğ düzenlemelerinin hukuka uygun olduğuna, bu yönü ile 4. Daire'nin kararının onanmasına, buna karşılık tebliğdeki ceza uygulaması ile ilgili düzenlemelerin yasal dayanağı olmaması sebebiyle iptali gerektiğinden bahisle 4. Dairenin kararını bu yönü itibariyle bozmuştur.

Dava Daireleri Kurulu'nun kararında da anayasaya aykırılık iddiasının ciddi bulunmadığı görüşü benimsenmişse de yine niçin ciddi bulunmadığı açıklanmamıştır. Oysa karardaki muhalefet şerhleri incelendiğinde ve orada da belirtildiği üzere, davada ciddi derecede anayasaya aykırılık savlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.

Artık bu iddialar, mahkemelerde ileri sürülecek davalarda tartışılacaktır.

İşin ilginç tarafı, kararlarda, “muhatabın elektronik adresinden” söz edilmesine, “bu adrese tebliğ yapılacağından”, “bu adrese yapılan tebliğin geçerliliğinden” söz edilmesine rağmen, tebligatta “kişilerin elektronik adresi”nin bulunup bulunmadığı tartışılmamıştır. Elektronik tebligat ile dairede tebligat müesseselerinin fark veya benzerliği de irdelenmemiştir.

Bu irdelemeyi de biz gelecek yazımızda yapalım. Zira anayasaya ve kanuna aykırılık iddialarının mahkemelerde ileri sürülmeye devam edeceği inancındayız.



Bu yazı 1,596 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Nisan 2024 Emisyon primleri istisnası ve sorunları
    • 16 Nisan 2024 Kurumlar vergisinin oranının saptanması
    • 4 Nisan 2024 Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,888 µs