En Sıcak Konular

Uğur Tandoğan
Ekonomim.com

Uğur Tandoğan
7 Şubat 2019

Liyakate değer verilmezse, kurumlar değersizleşir



Liyakate değer verilmezse, kurumlar değersizleşir 

Ne de olsa…

İş adamı eve keyifli gelmiş. Eşine “Hanım koy şöyle iki viski de karşılıklı içelim” demiş. Eşi, merak içinde viskileri getirmiş. İçinde de “Acaba nedir eşini böyle keyiflendiren şey?” diye bir merak. Adam hemen konuya girmiş. “Bugün güzel bir şey oldu, genç bir mühendis odama girdi. Şöyle konuştu. “Bir yıldır bu fabrikada çalışıyorum, sanıyorum artık zamanı geldi. Ben artık genel müdür olmak istiyorum”. Adam keyifli keyifli gülmüş ve şöyle demiş: “Hanım çok etkilendim ve onu hemen genel müdür yaptım. Hadi bu başarıya içelim” deyip kadehini, eşinin kadehine tokuşturmuş. Sonra da gururla gülümsemiş. “Bir yıllık mühendisi böylece genel müdür yaptım; Eee ne de olsa, oğlumuz”

Vasat devri bitti

Öyle bir devir yaşıyoruz ki, yaşam zor. Şirketlerin ayakta kalması maharet istiyor. Çünkü piyasalar kurt sofrası. Rekabet kıyasıya. Ne yaparsanız yapın, en iyi biçimde, farklı bir biçimde yapmanız gerekiyor. Örneğin, standart bir ürün yapıyorsanız veya standart bir hizmet veriyorsanız, fiyatınız farklı olmalıdır. O zaman kişiler sizi fiyatınız dolayısıyla tercih edecektir. Ya da öyle farklı, kaliteli bir mal veya hizmet üretiyorsunuz ki, müşteri fiyatınıza fazla takılmadan sizi tercih edecektir. Bu iki durumu da yaratacak olan, şirketinizin çalışanlarıdır. Standart üstü bir mal veya hizmet üretmek için vasat üstü insanlara ihtiyaç olduğunu belirtmeye gerek yoktur. Ama üretilen standart kalitedeki malı, ucuz üretebilmek için vasat üstü bir insan kalitesine ihtiyaç olduğunu da unutmamamız gerekir. Sonuç olarak her iki durum için de kaliteli, vasat ötesi bir insan kaynağına ihtiyaç vardır.

Yönetici önemlidir

İnsan kaynağında da kişilerin şirkete katkıları, işgal ettikleri pozisyonun ağırlığı ile doğru orantılıdır. Bir şirkette, başta genel müdür olmak üzere, yönetici kademeleri çok hayati değer taşır. Şirketi geleceğe taşıyacak, ona yön verecek, doğru hedefler seçip, bu yönde hareket sağlayacak olan, tepe yöneticisi ve diğer yöneticilerdir. Özellikle yönetici atamalarında çok özen göstermek gerekir. Çünkü yönetici, çekici güçtür. Tepe yöneticisi, katarın lokomotifidir. Arkadan gelenler, yöneticinin izini takip ederler. Eğer öndeki yönetici o koltuğun gerektirdiği niteliklere sahip değilse, katarı kara saplar, ya da tünelden çıkaramaz.

Armut, dibine düşmezse

Peki, şirketler yönetici atamalarında gereken özeni gösteriyor mu? Yukarıdaki fıkrada anlattığım durum gerçek hayatta oluyor mu? Elbette oluyor ve bu nedenle de aile şirketleri kurumlaşamıyor ve kısa ömürlü oluyor. Her zaman armut, dibine düşmüyor. Evlat, babasına benzemiyor. Ya da çocuk babasına benzese de, devir değiştiği için, babasının vizyonu, becerisinin seviyesi, çocuğu için yeterli olmuyor. Bunun sonucunda da şirketler tarihe karışıyor.

Çocuğunu, beceriksiz olduğunu bile bile, şirketinin başına koyan aile şirketi patronu şöyle diyebilir: “Şirket benim, çocuk benim; kime ne?”. Ama evrenin kaynakları kısıtlıdır; kaynakları heba etmemek gerekir. Ve de bir şirketin varlığı veya yokluğu çalışanından, tedarikçisine kadar birçok kişiyi, paydaşı ilgilendirir. Bu sorumluluğu hissedenler, sürdürülebilirliğe önem verirler. Beceriksiz, niteliksiz kişileri “babasının oğlu” da olsa, sorumlu mevkilere getirmezler. Ama politikada sürdürebilirlik kavramı farklıdır; sürdürebilirlik, koltuğun bekası anlamına gelir. Liyakatsiz siyasilerin aradığı nitelik, sorgusuz sualsiz itaattir. Bu nedenle kurumları çıkarları için kolayca harcayabilirler.

Sonuç;
Şirketlerin geleceği, insan kaynağının kalitesine bağlıdır. Tepeye gelen kişi, insan kaynağının kalitesini de belirler. Liyakate önem vermeden yapılan atamalar kurumları bitirir.


Bu yazı 1,790 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Mart 2024 Nereden nereye
    • 19 Mart 2024 Çalışma saatleri azalırken
    • 12 Mart 2024 Başarılı üç güzel insan
    • 5 Mart 2024 Çalışma düzeninde esneklik: Hibrit çalışma
    • 27 Şubat 2024 Bir cesur yürek daha durdu
    • 20 Şubat 2024 Akıllı telefona akılsızca bağımlılık
    • 13 Şubat 2024 Bulutlara nasıl bakıyorsunuz?
    • 6 Şubat 2024 İşten çıkarmalar üzücüdür
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 23 Ocak 2024 Bir motor yolculuğu
    • 16 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken (2)
    • 9 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken
    • 26 Aralık 2023 Toplam ücret paketinde seyahat
    • 19 Aralık 2023 Mangal partisi
    • 12 Aralık 2023 Toplu işten çıkarmalarda iletişim
    • 5 Aralık 2023 Faydalı bir meyve ve zararlı üretimi
    • 28 Kasım 2023 Selden geçip kumda boğulmak
    • 21 Kasım 2023 İnsan sesine hasretim
    • 14 Kasım 2023 Taylor Swift diye bir yıldız




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,054 µs