En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
26 Şubat 2019

Vergi mahkemelerinde ilk inceleme



Vergi mahkemelerinde ilk inceleme

Vergi Mahkemesi’nde dava açılmak üzere dilekçe hazırlanırken veya dava açılırken, dikkat edilmesi gereken bazı konular vardır. Çünkü bu aşamada yapılacak hatalar, dilekçenin reddinden davanın reddine kadar çeşitli yaptırımlarla karşılaşılma sonucu doğurur. Son zamanlarda dilekçelerin ilk incelenmesi sırasında verilen olumsuz kararların çoğalması dolayısıyla bu konuyu tekrar değerlendirmek istiyorum.

Vergi mahkemelerinde davanın açılmasını izleyen 15 gün içerisinde, mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından dava dilekçesi, ilk incelemeye tâbi tutulur. Bu incelemede dilekçe, görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, dava konusu işlemin kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımının bulunup bulunmadığı, husumetin doğru yönlendirilip yönlendirilmediği, dilekçenin şekli açıdan gerekli bilgileri içerip içermediği, birden fazla işlem aleyhine dava açılmış ise birlikte dava koşullarının oluşup oluşmadığı yönlerinden sırasıyla incelenir.

Dilekçeler bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum; görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir. Tek hâkimle çözümlenecek davalarda hâkim zaten gereğini uygulayacağı için ayrıca rapor düzenlenmez. İlk incelemeyi yapanlar, bu noktalardan kanuna aykırılık görmezler veya daire veya mahkeme tarafından ilk inceleme raporu yerinde görülmezse, esasa geçilmek ve davalının ilk savunmasının alınabilmesini sağlamak amacıyla tebligat işlemi yapılır.

İlk inceleme raporu ile saptanan olumsuzluklar, mahkeme tarafından da benimsenirse, verilecek kararlar aşağıdaki şekilde olacaktır.

- Dava konusu adli veya idari yargının görev alanına giriyorsa görev yönünden davanın reddine karar verilir.

- Dava idari yargının görev alanında görevsiz ve/veya yetkisiz mahkemeye açılmış ise dava görev / yetki yönünden reddedilerek dosyanın görevli / yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurulamaz.

- Dava ehliyetsiz kişi tarafından açılmış ise davanın reddine karar verilir. Mahkemenin bu kararına karşı, ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkündür.

- Dava idarenin kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte olmayan bir işlemi aleyhine açılmışsa davanın reddine karar verilir. Örneğin, henüz mükellef hakkında herhangi bir işlem yapılmaksızın doğrudan yoklama tutanağı aleyhine dava açılması halinde, ortada kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte bir işlem olmadığından davanın reddine karar verilir. Mahkemenin bu kararına karşı, ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkündür.

- Davanın hasım gösterilmeksizin veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde mahkeme doğru hasmı belirleyerek husumetin söz konusu hasma yöneltilmesine karar verir. Örneğin Mecidiyeköy Vergi Dairesi’nin yaptığı bir tarh işlemine karşılık İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı veya Hazine ve Maliye Bakanlığı aleyhine dava açılmışsa, Mahkeme burada doğru hasmı belirleyerek tebligatı ona yapar. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkün değildir.

- Dilekçenin kanunla belirlenmiş bilgileri içermeyecek şekilde olması halinde mahkeme, davacıya kanuna uygun şekilde dilekçe ile davanın açılabilmesi için 30 günlük süre vererek dilekçe ret kararı verecektir. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkün değildir. Bu ek süre üzerine açılacak davanın, işlemin tebliğ tarihine göre hesaplanacak süre dikkate alınarak süreden reddedilmemesi için, bu defa dilekçeye, önceki mahkemenin verdiği dilekçe red kararının bir örneğinin eklenmesinde yarar vardır.

- Birlikte dava koşullarının bulunmamasına rağmen birden fazla işlem aleyhine birlikte dava açılması veya birden fazla kişinin müşterek dilekçe ile dava açması hallerinde de mahkeme, ayrı ayrı dilekçeler ile davanın açılabilmesi için 30 günlük süre vererek dilekçe ret kararı verecektir. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkün değildir.

- Davanın ehliyetli olan bir - gerçek veya tüzel - kişinin avukat sıfatı olmayan vekili tarafından açılmış olması halinde mahkeme yine davanın ilgili - ehliyetli- kişi tarafından veya avukat sıfatına sahip vekili tarafından açılabilmesi için 30 günlük süre vererek dilekçe ret kararı verecektir. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkün değildir.

- Dilekçenin ilgili idarelere verilmesi gerekirken dava dilekçesi olarak mahkemeye verilmiş olduğu hallerde, bir başka anlatımla idari merci tecavüzü bulunan hallerde mahkeme, dilekçenin ilgili idareye gönderilmesine karar verecektir. Ancak bu karar aleyhine ilgisine göre temyiz veya istinaf yoluna başvurmak mümkündür. Böyle bir durumda mahkemeye başvuru tarihi, ilgili idareye başvuru tarihi olarak dikkate alınır.

İlk inceleme aşamasında mahkemelerce dikkat edilecek bu konular, aynı zamanda dava açacak olanların veya dava dilekçesi hazırlayanların da dikkat etmesi gereken konuları oluşturmaktadır.



Bu yazı 1,257 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı
    • 30 Ocak 2024 Her ilmuhaber menkul kıymet midir?
    • 25 Ocak 2024 2023de birden fazla işverenden ücret alanların beyan yükümlülüğü
    • 23 Ocak 2024 Herkesten bilgi istenebilir mi?




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,963 µs