En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
17 Aralık 2019

Değerli konutların vergisi



Değerli konutların vergisi

7194 numarası ile 7.12.2019 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan “Dijital Hizmet Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile ihdas edilen vergilerden biri olan “Değerli Konut Vergisi”ni, bu yazımızda irdelemek istiyorum. Bu vergiyi daha önce tasarı aşamasında iken 22.10.2019 günlü DÜNYA gazetesinde yayımlanan yazımda aktarmıştım. Ancak tasarının kanunlaşma aşamasında oluşan değişiklikleri de dikkate alarak yeniden aktarılmasında fayda görüyorum.
Bu vergi ile Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce (TKGM) belirlenen değeri beş milyon Türk Lirası’nı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisine tabi kılınmaktadır. Değeri beş milyonun altında olan meskenler, bu verginin konusu dışındadır.

Bu vergi, belediyelerce emlak vergisi değeri 5 milyondan yukarı belirlenen veya değeri TKGM’ce yapılan veya yaptırılan değerleme sonucu beş milyondan yukarı olarak tespit edilen meskenlerin değeri üzerinden alınacaktır. TKGM tarafından değerleme yapılırken, hangi ölçütlerden hareket edileceği belirlenmemiştir. Oysa emlak vergisi dahi kanunla belli ölçüler üzerinden alınmaktadır. Burada matrahın belirlenmesi tamamen sınırsız ölçütlere göre yürütmeye bırakılmıştır. Burada Anayasal ilkeler açısından sorun vardır.

15 gün içinde değere itiraz süresi var

TKGM’ce yapılan veya yaptırılan değerleme sonucu değeri beş milyondan yukarı olan konutlar, bu TKGM’nin web sayfasında ilan olunacak ve ayrıca ilgilisine tebligat yapılacaktır. Bu tebligattan itibaren 15 gün içinde değere itiraz edilmezse veya itiraz 15 gün içerisinde incelenip de reddedilirse değer kesinleşecek ve mesken bu verginin konusuna girecektir. Buradaki kesinleşme, idari işlemin kesinleşmesi olup, yargı yolunu kapatan bir kesinleşme değildir. İdari aşamada kesinleşen bu değere karşı, 30 gün içerisinde vergi mahkemelerinde iptal davası açılması mümkündür.

TKGM, meskenler için kendisince yapılan bir değerleme işlemi olup olmadığına veya belirlenen değere ilişkin bilgi sayfasını kullanıma açmıştır. Değerli okurlarımız “http://tasinmazdegerleme.tkgm.gov.tr” adresinden meskenleri ile ilgili bir değer belirlemesi olup olmadığını sorgulayabilirler.

Neye, nasıl itiraz edileceği, değerleme raporunun da ilan edilip edilmeyeceği ve anılan TKGM’nin 15 gün içinde bu itirazı nasıl değerlendireceği belli değildir.

Meskenden neyin kastedildiği de belirsizdir. Tapuda mesken olarak tescil edilenlerin mi, yoksa fiilen mesken olarak kullanılanların mı verginin konusuna girdiği açık değildir. Örneğin tapuda iş yeri olarak tescil edilmiş bir bina veya bağımsız bölüm fiilen bir mesken olarak da kullanılabilmektedir. Kanaatimce fiili durumun değil, tapu kaydının esas alınması gerekmektedir. Ancak bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıklamasının izlenmesinde yarar vardır.

Bu vergi çeşitli eşitsizlikleri de içermektedir. Örneğin, iş yeri niteliğindeki taşınmazların vergi dışı bırakılması eşitliğe aykırıdır. Kıymetli bir binanın altı dükkân, üstü mesken ise, alttaki dükkânı vergilemeyip, üstteki daireyi vergilemenin eşitlik olduğunu kimse söyleyemez. Burada akla gelen bir diğer eşitsizlikte, her birinin değeri dört milyon olan on daireye sahip kişi vergiye tabi kılınmazken, değeri beş milyon olan bir daireye sahip kişinin vergiye mükellef olmasıdır. Bu hususlar, Anayasa’ya aykırılık savında bulunacak olanlar açısından önemlidir.

Yıllık yıpranma payı düşünülmemiş

Bir diğer adaletsiz uygulama da paylı ve elbirliği mülkiyeti konusundadır. Kanuna göre bu gibi hallerde her bir malik kendi hissesi üzerinden bu vergiyi ödeyecektir. Ancak burada hisse değerinin 5 milyon lirayı aşmaması bir çelişki oluşturmaktadır. Özellikle miras olayında karşımıza çıkan elbirliği mülkiyetinde paydaşlar müteselsilen sorumlu olacaklardır.
Bir kere bu verginin konusuna girdiniz mi çıkmak pek mümkün değildir. Emlâk vergisi açısından değer belirlemesinin dört yılda bir yapılacağı kanunla belli iken, TKGM’nin değerleme işlemini hangi aralıklarla yapacağı kanunda düzenlenmemiştir. Kanunda her yıl yıpranma payı (amortisman) düşülmesi bile düşünülmemiştir. Buna karşılık, taşınmaz değerinin her yıl yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılarak matrah belirlenmesinin yapılacağı düzenlenmiştir. Mükellefiyetin sona ermesi sadece, yanan yıkılan, tamamen kullanılamaz hale gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını taşıyan meskenler için söz konusudur.

1.000 liralık değer artışı 22,5 katı fazla vergi

Meskenlerin TKGM tarafından belirlenmiş bir değerinin bulunmaması halinde binanın emlâk vergisi değerine bakılacak, bu değerlerden yüksek olanı matrahı oluşturacaktır. Verginin oranları ise şu şekildedir:

Bu tarifede artan oranlı düzenlenmemekle adaletsizliğe yol açmıştır. Örneğin değeri 7.5 milyon lira olan bir mesken sahibi 22 bin 500 lira vergi öderken, mesken değeri 7 milyon 501 bin lira olan mesken sahibi 45 bin lira vergi ödeyecektir. Mesken değerindeki 1.000 liralık artış ödenecek vergide 22 bin 500 lira artışa sebep olacaktır. 1.000 liralık değer artışının 22.5 katı fazla vergiye yol açmasının her hangi bir hukuki veya teorik açıklaması söz konusu olamaz.
Bu vergiyi ödeyemeyenler, 6183 sayılı Kanun, haciz uygulamaları ve neticede taşınmazlarını kaybedebileceklerdir.

Mükellefiyet tesisi, beyan ve verginin ödenmesi konuları da gelecek yazımda.



Bu yazı 1,295 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı
    • 30 Ocak 2024 Her ilmuhaber menkul kıymet midir?
    • 25 Ocak 2024 2023de birden fazla işverenden ücret alanların beyan yükümlülüğü
    • 23 Ocak 2024 Herkesten bilgi istenebilir mi?




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,736 µs