En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
26 Ağustos 2021

Düzeltme yolu ile yargıya gidişte ki değişiklikler



Vergi idaresi, tarh işleminde hata bulunduğu iddiasıyla Vergi Usul Kanunu’nun 116 ve izleyen maddeleri uyarınca yapılan başvuruları kabul ile sonuçlandırmak durumunda değildir ve zaten başvuruların çoğunluğu “ret” işlemi ile sonuçlanmaktadır.

İdarenin bu ret işlemleri de hiç şüphesiz yargı denetimine açıktır. Bu ret işlemine karşı ilgililer tabii ki dava açabilirler. Ancak burada yargıya geçiş, özellikle dava açma süresi bakımından bazı özellikler taşımaktadır.

Bu noktada önem taşıyan husus, hata ile sakat olduğu savı ile idareye yapılan başvurunun, başvuruya konu işleme karşı doğrudan dava açma süresi içerisinde yapılıp yapılmadığıdır. Örneğin, bir tarh işlemine karşı, bir başka deyişle tebliğ edilen vergi ceza ihbarnamesinin düzeltilmesi için yapılan başvurunun bu işleme karşı 30 günlük dava açma süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı, dava yolu ve dava açma süresinin belirlenmesinde önem taşımaktadır.

Eğer hata ve düzeltme başvurusu, 30 günlük dava açma süresi içerisinde yapılmış ise ilgililer vergi dairesinin ret işleminden sonra bu ret işleminin iptali için dava açabilirler. Burada idareye başvuru, dava açma süresini durdurucu niteliktedir. Bu nedenle dava açma süresi, 30 günlük süreden idareye başvuru için harcanan zaman düşülerek hesaplanır ve kalan süre kadardır. Örneğin mükellef kendisine 1 Nisan günü tebliğ edilen vergi ceza ihbarnamesinin hata ile malûl olduğu savı ile 18 Nisan günü vergi dairesine müracaat etmişse, ret cevabının kendisine tebliğinden sonra dava açma süresi 12 gün olacak ve 12. günün mesai saati bitiminde sona erecektir.

Vergi dairesi cevap vermezse ne olacaktır. Burada zımni ret süresi devreye girmektedir. Daha önce 60 gün olarak uygulanan zımni ret süresi 7331 sayılı Kanun’la 30 güne indirilmiştir. Dolayısıyla artık vergi dairesinin 30 gün içerisinde cevap vermemesi halinde ise bu 12 günlük süre, vergi dairesine müracaatı izleyen 30 günlük zımni ret süresinin bitiminden itibaren başlayacaktır. Vergi idaresinin 30 günlük süre içinde vereceği cevap kesin değilse ilgililer bu cevabı, istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilirler. Bu takdirde dava açma süresi yine işlemeyecektir. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren 4 ayı geçemez. 4. ayın bitiminden itibaren süre işlemeye devam edecektir. Buradaki dört aylık süre daha önce 6 aydı. Ancak 7331 sayılı Kanun’la bu süre kısaltılmıştır. Bu 4 aylık süre içerisinde cevap gelirse, kalan süre bu cevabın tebliğinden itibaren yine işlemeye başlayacaktır.

Hata ve düzeltme başvurusunun, 30 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra yapılması halinde vergi dairesinin ret işlemine karşı doğrudan dava açılıp açılamayacağı tartışmalıdır. Tartışmanın sebebi ise Vergi Usul Kanunu’nun 124. maddesidir. Maddeye göre, “vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanlar şikâyet yolu ile Maliye Bakanlığı’na müracaat edebilirler”. Mahkemeler bu düzenlemeye göre dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri ret olunanların dava açmadan önce Maliye Bakanlığına müracaat etmeleri gerektiği, oradan da ret cevabı alınması veya 30 günlük zımni ret süresi içinde cevap verilmemesi durumunda 30 gün içerisinde dava açılabileceği görüşündedir. Burada da zımni ret süresi 7331 sayılı Kanun’dan önce 60 gün idi. Bu yolu izlemeden önce dava açılması halinde Mahkemeler genellikle ön inceleme aşamasında  “idari merci tecavüzü” kararları vererek dava dilekçesini müracaat dilekçesi olarak Maliye Bakanlığı’na göndermektedirler. Bu durumda dava dilekçesi, Maliye Bakanlığı’na müracaat dilekçesi olarak kabul edilmektedir.

Ancak az da olsa bir kısım mahkemeler, yukarıda aktardığımız maddenin son kelimesinin “edebilirler” şeklinde olması dolayısıyla ilgililerin burada bir seçimlik hakka sahip olduğu, bu yola gitmenin zorunluluk olmadığı ve doğrudan dava açılabileceği görüşü ile açılan davayı doğrudan inceleme yoluna gitmektedirler. 

Burada akla, vergi dairesinin reddi aleyhine şikâyet yolu ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na müracaatta sürenin ne olduğu sorusu gelmektedir. Bu konuda Vergi Usul Kanunu’nda bir düzenleme yoktur. Zaten bu yüzden içtihatla, Hazine ve Maliye Bakanlığının ret işlemine karşı açılacak davalarda dava açma süresi 30 gün olarak kabul edilmiştir. Aslında dava açma süresinin vergi dairesinin reddi ile başlaması, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na müracaatla durması ve bakanlığın cevabı ile (veya zımnen reddi ile) kaldığı yerden işlemesi gerekmektedir. Ancak kanunda bu aradaki sürenin belirlenmemiş olması nedeniyle Danıştay geçmişte, doğru olsa da, bu yorumun benimsenemeyeceğine karar vermiştir.

7331 sayılı Kanun’la zımni red süresine ilişkin kısaltma, 14.7.2021 tarihinden sonra yapılacak idari başvurular için geçerlidir. Bu tarihten önceki idari başvurularda, değişiklik öncesi süre uygulanacaktır.



Bu yazı 679 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı
    • 30 Ocak 2024 Her ilmuhaber menkul kıymet midir?
    • 25 Ocak 2024 2023de birden fazla işverenden ücret alanların beyan yükümlülüğü
    • 23 Ocak 2024 Herkesten bilgi istenebilir mi?




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,833 µs