En Sıcak Konular

Resul Kurt



Resul Kurt
11 Ekim 2022

EYT Yasası şirketleri nasıl etkileyecek?



Bilindiği üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın gündeminde Emeklilikte Yaşa Takılanlara (EYT) ilişkin yeni bir düzenlemeye gidilmesi bulunmaktadır.

Buna ilişkin çalışmalar Bakanlık ve SGK bürokrasisi tarafından yapılmakta olup, 2022/Aralık ayında TBMM gündemine gelmesi ve 2023 Ocak/Şubat aylarında yasalaşması beklenmektedir.

EYT düzenlemesi bir kısım çalışanların emekliliğini sağlayacağı gibi, şirketler bakımından da kıdem tazminatı başta olmak üzere bazı sorumlulukları gündeme getirecektir.

Emeklilikte yaşa takılanlar için çıkacak yasanın ardından aylık bağlanması için gerekli olan prim, yıl ve yaş şartlarının değişmesi veya belirlenmesi söz konusu olabilecektir.

Bugüne kadarki yasal düzenlemeler ile 08.09.1999 ve öncesinde sigortalılığı başlayanlar EYT kapsamında olup, bu tarihten sonra işe girenler EYT kapsamında değildir.

Dolayısıyla emeklilikte yaşa takılanlar hakkında risk değerlendirmesi yapmak isteyen işverenlerin, 08.09.1999 ve öncesi sigorta başlangıcı olan çalışanları dikkate alması uygun olacaktır.

Kıdem Tazminatı ve İzin Ücretinin Ödenmesi

Maliyetin temel kaynağı tabi ki 1475 sayılı Mülga İş Kanununun yürürlükte olan 14'üncü maddesinin 5'inci fıkrası gereği, emeklilik şartlarını sağlayan veya emeklilik için yaş hariç tüm şartları sağlayan çalışanlar işyerlerinden ayrılırken kıdem tazminatı alabilmektedir.

Türkiye'de işe başlama yaşının erken olması da göz önüne alındığında emeklilikte yaşa takılan gerek beyaz yaka gerekse mavi yaka personel sayısının fazlalığı işverenlere maliyet kalemi olarak geri dönecektir.

Kıdem tazminatı tam süreli çalışan bir işçi için, kural olarak hak ettiği son günlük giydirilmiş brüt ücretin otuz katıdır. Ücretin değişkenlik gösterdiği yüzde usulü gibi işlerde kıdem tazminatına esas ücret, ücret zam döneminin başı baz alınarak işçinin ayrıldığı tarihe kadar geçen sürede hak edilen ücretin ortalaması bulunarak tespit edilmektedir.

Giydirilmiş brüt ücret hesabına SGK primleri, Gelir Vergisi, Damga Vergisi, işveren tarafından çalışana sağlanan nakdi veya ayni menfaatlerin tamamı dahil edilmektedir. Ancak işveren tarafından işin görülmesi için sağlanan menfaatlerin kıdem tazminatı hesabına dahil edilmesi tabi ki de söz konusu değildir.

Yıllık izin ücreti ise işçinin kıdem süresine göre hak ettiği ancak işten ayrılıncaya kadar kullanamadığı yıllık izinlerinin ücrete dönüşüp çalışana ödenmesini ifade etmektedir. Yıllık izin ücretinin hesabı ise brüt ücret üzerinden yapılır. Bu noktada özellikle belirtmek isteriz ki yıllık izin ücreti ile normal ücretin aynı olmaması olağandır. Çünkü vergi indirimleri kural olarak bir defa uygulanabilmekte, dolayısıyla yasal kesintiler uygulandığında 30 günlük normal ücret ile 30 günlük yıllık izin ücretinin net olarak aynı olmaması karşımıza çıkabilecektir.

Emeklilik Sonrası Çalışma

01.10.2008 ve öncesinde sigortalılık başlangıcı olanlar emeklilikleri esnasında yaşlılık aylığı alırken çalışmaya devam edebilmektedir. Ancak 30.09.2008 ve sonrasında sigorta başlangıcı olanlar emeklilikler esnasında yaşlılık aylığı almaya devam ederken çalışamamakta, ancak aylıkları kesildikten sonra çalışabilmektedirler.

2008 öncesi sigorta başlangıcı olup yasal düzenleme ile yaşlılık aylığı almaya hak kazanacak sigortalılar, uzun vadeli sigorta kollarına prim ödememektedir.

İşçiler yüzde 7,5, işveren ise sigortalı adına yüzde 24,5 olmak üzere toplamda yüzde 32 oranında prim ödenmektedir.

Ödenen prim oranları için herhangi bir istihdam teşviki bulunmamaktadır.

İzin Kıdeminin Devam Etmesi

İşçinin işten ayrılma talebi sonucu kıdem ve yıllık izin ücretini alarak işten ayrılması ile kıdem tazminatı açısından çalışanın kıdem tazminatına baz alınan çalışma süresi sıfırlanmakta, yeni çalışma ile yeni bir kıdem süresi hesaplanmaktadır.

Ancak bu durumun temel iki istisnası bulunmaktadır.

İlki iş güvencesidir. 4857 sayılı İş Kanununun 18'inci maddesine göre iş güvencesi kapsamı belirlenirken aynı işverenin aynı veya farklı işyerlerinde geçen fasılalı çalışmalar iş güvencesi açısından birleştirilmektedir. Başka bir ifadeyle işçi emekli olduktan sonra tekrar işe başlar ve bir gün sonra işveren tarafından işten çıkartılırsa, henüz bir günlük kıdem süresi olmasına rağmen çalışan işe iade davası açabilir.

İkinci istisna ise yıllık izin hesabında kullanılan kıdem süresi içindir. İş güvencesinde olduğu gibi, yıllık izin bakımından da aynı işverenin aynı veya farklı işyerlerinde geçen çalışmalar yıllık izin hesabında dikkate alınmaktadır. Örneğin çalışan 4 yıl 11 ay 15 gün kıdemi varken işten ayrılıp, bir süre sonra tekrar işe girerse 15 günlük çalışması ardından 5'inci yıl yıllık iznine hak kazanacaktır.

Nitelikli Tecrübeli İş Gücünün Ayrılması

Son olarak değinilmesini uygun gördüğüm konu ise nitelikli iş gücünün kaybedilmesi olacak.

Yasal düzenleme her ne şekilde çıkarsa çıksın sonuç itibarıyla en az 20 yıldır işgücü piyasasında olan, üretimin nasıl yapılacağı bilgisine sahip olanlar çalışma hayatından çekilecektir.

Enflasyonist ortamda özellikle yaşlılık aylıklarının geçinmeye yetmemesi, 2008 öncesi sigorta başlangıcı olanların aylık alırken çalışmaya devam edebilmeleri bu kaybı bir nebze azaltsa da, işgücü piyasasından çekilenler işverenlere ayrıca zarar verecektir.

EYT kapsamında yasal düzenleme yapıldığında SGK işe giriş tarihi 08.09.1999 öncesi olan çalışanlar için kıdem tazminatı ve kullanılmayan yıllık izin ücretlerinin de ödenmesi gerekeceğinden buna göre 2023 bütçesinin yapılması uygun olacaktır. 



Bu yazı 558 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Nisan 2024 Belediye başkanlarının sosyal güvenliği nasıl olacak?
    • 19 Nisan 2024 Belirli süreli iş sözleşmesinin kurulma esasları
    • 16 Nisan 2024 ''Kötüniyetli işveren tazminat öder''
    • 12 Nisan 2024 İşçilerin mazeret izinleri
    • 9 Nisan 2024 Bayramda çalışana ilave ödeme var!
    • 5 Nisan 2024 Telafi çalışması
    • 5 Nisan 2024 İşçi sağlık nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir mi?
    • 2 Nisan 2024 Part-Time Çalışanlar Mesai Yapabilir mi?
    • 29 Mart 2024 Mazeretsiz devamsızlıkta İş Sözleşmesinin feshi
    • 29 Mart 2024 İbranamede süreye dikkat!
    • 26 Mart 2024 İşçiye Ramazan yardımı
    • 22 Mart 2024 Boşta geçen sürenin kıdem tazminatına etkisi
    • 19 Mart 2024 Kimler Gelir Vergisi Beyannamesi verecek?
    • 15 Mart 2024 Performans düşüklüğünde feshin son çare olması
    • 15 Mart 2024 Taşeron ilişkisinde muvazaa
    • 12 Mart 2024 Kaçak yabancı işçinin cezası var
    • 8 Mart 2024 Çalışanlar süt iznini toplu kullanabilir mi?
    • 8 Mart 2024 "Ulusal Staj Programı"
    • 5 Mart 2024 Sağlıkta neler değişti?
    • 1 Mart 2024 "Çalışma Belgesi Düzenleme Yükümlülüğü"




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,845 µs