En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
3 Ocak 2009

Varlık Barışı ne kadar güvence sağlar



Varlık Barışı ne kadar güvence sağlar
01.01.2009 | Bumin Doğrusöz

 Gerçek ve tüzelkişilere ait olup yurtdışında bulunan bazı değer ve varlıkların ekonomiye kazandırılması ve taşınmazların kayda alınması ile yurtiçinde bulunan ancak işletmelerin özkaynakları içinde yer almayan bu türden varlıkların kayda alınarak işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesi amaçlarıyla çıkartılan ve kısaca Varlık Barışı Kanunu olarak adlandırılan 5811 sayılı kanun ile getirilen en önemli avantaj, bu kanuna göre kayıt altına alınan tutarların ileride yapılacak incelemelerde mükellef lehine kullanılma olanağının sağlanmış olunmasıdır.
Nitekim kanunun 3. maddesinin 5 numaralı fıkrası ile mükellefler hakkında başkaca nedenlerle yapılabilecek 1.1.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi yönünden tespit edilecek matrah farklarından, bu kanun kapsamında beyan edilen tutarlar mahsup edilerek tarhiyat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Ancak bu düzenlemenin mükelleflere verdiği güvence, sınırlı bir uygulama alanına sahip olması nedeniyle görünürde kalmıştır.
İlk önce bu güvence, hürriyeti bağlayıcı suç ve cezalar bakımından işlemeyecek, böyle bir durumun varlığı halinde Varlık Barışı Kanunu'ndan yararlanan mükellef hakkında cezalı vergi tarhiyatı yapılamasa da suç duyurusunda bulunulabilecektir. Bu konudaki görüşlerimi ve gerekçesini geçen yazımda yazmıştım.
Gelelim Katma Değer Vergisi konusuna.. Varlık Barışı ne kadar güvence sağlayacaktır?
Varlık barışından yararlanarak beyan edilen ve vergilendirilen tutarların ileride yapılacak incelemelerde dikkate alınabilmesi, inceleme sonucunda eleştirilen hususa bağlı olarak değişecektir. Eğer eleştiri ve tarhiyat konusu yapılan husus, indirilecek KDV'ye ilişkin ise Varlık Barışı Kanunu kapsamında beyan edilerek vergilendirilmiş tutarlar mükelleflere hiçbir güvence sağlamayacaktır. Çünkü kanun, beyan edilerek vergilendirilmiş tutarların sadece ileride incelemelerde bulunacak matrahlardan indirilmesini hükme bağlamıştır.
Bir örnekle açıklayalım: A mükellefinin 100.000 YTL tutarında satış yaptığı ve dolayısıyla bu tutardaki matrah üzerinden 18.000 YTL hasılat KDV'sinin çıktığı bir dönemde, 10.000 YTL de indirilecek KDV'sinin bulunduğunu ve indirilecek KDV'yi hasılat KDV'sinden mahsubu sonucu kalan 8.000 YTL KDV'yi ödediğini farz edelim. Bu mükellef aynı zamanda, Varlık Barışı Kanunu'ndan yararlanarak 20.000 YTL'yi kayıtlarına almış ve vergilendirerek sermayesine de eklemiş olsun.
İleride bu mükellefin söz konusu döneminin incelendiğini, indirim konusu yaptığı faturalardan KDV'si 5.000 YTL olan bir kısım faturalarının sahte veya yanıltıcı yahut ticari faaliyetle illiyet bağının olmadığı gerekçesi ile reddedildiğini düşünelim. Bu durumda mükellefin ödediği KDV ile inceleme sonucuna göre ödemesi gereken KDV tutarı arasında 5.000 YTL fark olacak ve bu fark cezalı tarhiyata konu edilecektir. Çünkü burada ortaya çıkan matrah farkı değildir. İnceleme soncunda mükellefin matrahı değişmemiştir, yine satış tutarı olan 100.000 YTL'dir. Burada ortaya çıkan ödenmesi gereken vergi farkıdır.
Burada, Varlık Barışı Kanunu'na göre beyan edilen tutarın cezalı vergi tarhiyatına etkisi olmayacaktır. Çünkü mükellefte matrah farkı yoktur, vergi farkı vardır. Kanunun 3. maddesi ise mükelleflere güvenceyi sadece "Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi yönünden tespit edilecek matrah farklarından, bu kanun kapsamında beyan edilen tutarlar mahsup edilerek tarhiyat yapılacağı"nı hükme bağlayarak sadece matrah farkları açısından tanımıştır.
Nitekim Maliye Bakanlığı da 5811 sayılı kanuna ilişkin olarak yayımladığı Genel Tebliğ'de, "vergi farkları"nın kanunun 3. maddesinin sağladığı güvence kapsamında olmadığını açıklamıştır.
Dolayısıyla 5811 sayılı kanunun 3/5. maddesinde tanınan güvence KDV açısından, sadece hasılat KDV'sinde, yani matrahlarında fark bulunan, bir başka deyişle beyanı gereken KDV'yi beyan dışı bırakmış veya belgesiz mal satmış olanlarda güvence sağlayacaktır.
Kayıtlarında 359. madde açısından suç oluşturan haller bulunan mükellefler gibi, indirilecek KDV'sinde sorun olan mükellefler de bu kanunun güvencelerinden pek fazla bir şey beklemesinler, onları kurtaracak tek yol, Varlık Barışı Kanunu değil, pişmanlık müessesesidir



Bu yazı 3,914 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Nisan 2024 Emisyon primleri istisnası ve sorunları
    • 16 Nisan 2024 Kurumlar vergisinin oranının saptanması
    • 4 Nisan 2024 Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,781 µs