En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
6 Nisan 2009

Kurumlarda zarar mahsubu



Kurumlarda zarar mahsubu
06.04.2009 | Bumin Doğrusöz

 İçerisinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntı ortamının etkisi ile pek çok işletmenin faaliyet dönemini zararla kapatması sonucunda, bize gelen soruların bir bölümü de bu zararların Kurumlar Vergisi beyannamesine ve ileriki yılların beyannamelerine nasıl yansıyacağı konusunda yoğunlaşınca, biz de zorunlu olarak "zarar mahsubu" konusunu tekrar irdelemek zorunda kaldık.
Zarar mahsubu konusunun Gelir Vergisi açısından irdelemesini Veysi Seviğ Hoca 27.3.2009 günlü Referans gazetesindeki köşesinde zaten yaptığından, biz bu yazımızda konuya sadece Kurumlar Vergisi açısından yaklaşacağız.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 9. maddesine göre Kurumlar Vergisi beyannamesinde, her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar, kurum kazancından indirilebilecektir.
Mükelleflerce bir hesap dönemi içerisinde oluşan zararın, müteakip 5 hesap döneminde oluşacak kârlarla mahsup edilememesi halinde mahsup imkânı ortadan kalkmaktadır. Zarar mahsubu bu süre içinde gerçekleştirilemediği takdirde, oluşan zarar işletme zararı olarak değerlendirilmemekte ve sermayede meydana gelen zarar olarak dikkate alınmaktadır.
Geçmişte birden fazla yılın zararlı olması halinde, zarar mahsubuna en eski yıldan başlanır. Aksi halde 5 yıllık sürenin kullanımı mümkün olmayabilir.
Buradaki beş yıllık sürenin hesabında, zararın oluştuğu yıl nazara alınmayacak, izleyen beş yıl hesaplamaya dahil edilecektir.
Zarar mahsubu, bir seçimlik hak değildir. Yani mükellefler, kâr dağıtım politikaları veya başka sebeplerle belli bir dönemde geçmiş zararlarını mahsup etmedikleri takdirde, bu haklarından vazgeçmiş kabul edilirler ve izleyen dönemde artık bu haklarını kullanamazlar. Benzeri olarak, zarar mahsubunda yıl atlanmaması, en eski yılın zararından başlanarak sırasıyla düşülmesi gerekmektedir. Yıl atlanması halinde de atlanılan yıla ait zararın mahsup hakkından vazgeçildiği sonucu ortaya çıkacaktır. Ancak bu hususun aksine görüşler de mevcuttur.
Geçmiş yıl zararları yıllık beyannamede düşülebileceği gibi, aynı zamanda geçici vergi beyannamelerinde de mahsup konusu yapılabilir.
Geçmiş yıl zararları, kanunun 10/1 c maddesinde belirtilen bağış ve yardımların indirilebilecek üst sınırının tespiti açısından da önem taşımaktadır. Zira üst sınırın hesabına esas kurum kazancı, giderlerin ve geçmiş yıl zararlarının düşülmesinden sonraki (iştirak kazançları hariç indirim ve istisnalar düşülmeden önceki) tutardır.
Geçmiş yıl zararının tespiti açısından önem taşıyan bir konu da yıllara yaygın inşaat ve onarım işleridir. Bu gibi işlerde kâr veya zarar Gelir Vergisi Kanunu'nun 42-44. maddeleri hükümlerine göre işin bittiği yıl itibariyle saptanmakta ve işin bittiği yıl vergilendirilmektedir. Dolayısıyla işin zararla sonuçlandığı hallerde, işin süresinin beş yıldan uzun olup olmadığına bakılmaksızın, zararın tamamı işin bittiği yıl kazancından indirilmek durumundadır. Kazancın yetersizliği nedeniyle bu zararın indirilememesi halinde ise izleyen beş yıl içerisinde indirim konusu yapılması mümkündür. Bu süre içerisinde de indirim konusu yapılamayan zararlar, artık indirilemez.
Benzer bir yorum ve sonuç, tasfiye için de söz konusudur. Tasfiye döneminin beş yıldan uzun sürüp sürmediği önem taşımaksızın, tasfiye dönemi içerisindeki dönemlerde oluşan zararın tamamının tasfiye bitimi dolayısıyla verilecek beyannamede indirim konusu yapılması gerekir.
Uygulamada bazen şirketlerin bilançolarında geçmiş yıl zararları, onların sermayelerini yitirmelerine, Türk Ticaret Kanunu'nun 324. maddesi uyarınca bazı tedbirler almalarına yol açmaktadır. Şirketlerce alınan tedbirler genellikle, şirket zararının ortaklarca "zarar karşılığı hesabı" yaratılarak kapatılması veya sermayenin yitirilen sermaye kadar azaltılması şeklinde olmaktadır. Şirketin yetkili organlarının kararı ile açılan ve ortaklarca şirkete zararı kapatmak üzere nakden konulan tutarı ifade eden bu hesabın veya sermayenin azaltılması sonucu, bilançolarda geçmiş yıl zararları kapatılmaktadır. Ancak bu işlemler şirketin ticari bilanço ve yaşamı ile ilgili bir husus olup, şirketin vergi kanunları karşısındaki durumunu etkilemez. Bu gibi hallerde de geçmiş yıl zararları, yıllık beyannamelerde gösterilmeye devam olunarak indirilebilir. Aynı durum ve sonuç, geçmiş yıl zararlarının, ticari bilançoda yer alan yedek akçelerle kapatılması halinde de söz konusudur.



Bu yazı 3,951 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Nisan 2024 Emisyon primleri istisnası ve sorunları
    • 16 Nisan 2024 Kurumlar vergisinin oranının saptanması
    • 4 Nisan 2024 Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,985 µs