En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
16 Mayıs 2009

Yatırım indiriminde hak kullanımı



Yatırım indiriminde hak kullanımı
07.05.2009 | Bumin Doğrusöz

 Bilindiği gibi, Nisan 2006'da 5479 sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanunu'nun yatırım indirimi istisnasını düzenleyen hükümleri 1.1.2006'dan geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştı. Ancak bu istisnayı kaldırmanın kazanılmış hakları ihlal edeceği, hukuki güvenlik ilkesine ve dolayısıyla anayasaya aykırı olacağı şeklindeki yoğun iddiaların da etkisi ile kanuna eklenen geçici 69. madde ile kazanılmış haklar kısmen de olsa korunmaya çalışılmış, ancak bu defa başka haklar ihlal edilmişti.
5479 sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 69. maddeyle Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin;
31/12/2005 tarihi itibariyle mevcut olup 2005 yılı kazançlarından indiremedikleri yatırım indirimi istisnası tutarlarını,
- 24/4/2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, Gelir Vergisi Kanunu'nun 4842 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki ek maddeleri çerçevesinde başlanmış yatırımları için belge kapsamında 1/1/2006 tarihinden sonra yapacakları yatırımlar üzerinden hesaplanacak istisna tutarlarını,
- Gelir Vergisi Kanunu'nun eski 19'uncu maddesi kapsamında 1/1/2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak, yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip bu tarihten sonra yapılan yatırımlar üzerinden hesaplanacak istisna tutarlarını, vergiye tabi kazançlarının tespitinde yine indirim konusu yapabilecekleri kabul edilmişti.
Ancak bu düzenleme ile 1.1.2006 öncesinde indirilememiş (devreden) yatırım indirimleri ile yine bu tarihten önce başlamış yatırımlarla ilgili yatırım harcamaları üzerinden hesaplanacak istisna tutarının, 1.1.2006 sonrasında da kazançtan indirilebilmesi, 2006 yılında Kurumlar Vergisi oranında meydana gelen düşmeden yararlanmama (Gelir Vergisi mükellefleri için ise 5479 sayılı kanunla Gelir Vergisi tarifesinde yapılan ve vergi yükünü hafifleten değişikliklerden yararlanmama) koşuluna bağlanmıştır. Bir başka anlatımla Gelir Vergisi mükellefleri, 31/12/2005 tarihinde yürürlükte bulunan vergi tarifesini; Kurumlar Vergisi mükellefleri ise eski Kurumlar Vergisi Kanunu'nun % 30'luk vergi oranını, indirimin uygulandığı yıl kazançlarına uygulamak suretiyle anılan yıllara vergilerini hesaplamışlardır.
Bu düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu zamanında yazmıştık. Zira getirilen koşulla, geçmişten kaynaklanan ve yasa ile tanınmış haklardan teşvik belgesi ile veya belgesiz yatırımcı statüsüne girerek yararlanmaya hak kazanan ve hukuki güvenlik ilkesi uyarınca yatırım hesaplarını yapanların, fizibilite etütlerini buna göre hazırlayan ve yine yatırım indirimi hükümlerine dayanarak ve güvenerek yatırım harcaması yapanların, bu statüden yararlanmaları, yüksek vergi ödeme koşuluna bağlanmakta, bütün mükellefler yeni yasadan ve % 20 oranında vergi öderken, bu olanaklardan vazgeçmesi istenilmiştir. Burada yüksek vergi oranının, bir tür yaptırım olarak uygulanması veya kazanılmış haktan yararlanmanın bedelini oluşturması söz konusudur. Kısaca, kazanılmış hakları olduğu inancıyla yatırım indirimi istisnasından yararlanmaya devam edenler, cezalandırılmışlardır. Bu konu halen Anayasa Mahkemesi'nin gündemindedir.
Geçici 69. maddedeki bir başka anayasaya aykırılık ise hükmün uygulanma tarihi itibariyle bu günlerde karşımıza çıkmaktadır. O da kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan ve indirim hakkı olarak devreden yatırım harcama tutarlarının indirim haklarının 2008 yılı kazançları ile sınırlandırılmış olmasıdır. Yani 2008 kazançlarından indirilemeyen tutarlar, izleyen dönemlerde, şu günlerde verilmesi gereken 2009 yılına ait ilk geçici vergi beyannamelerinde indirim konusu yapılamayacaktır. Burada da hakların korunabilmesi yine dava koşuluna bağlı gözükmektedir. Bu konu da çeşitli mahkemelerce Anayasa Mahkemesi'ne taşınmıştır.
Anayasa Mahkemesi'nden bir iptal kararı çıkması halinde, bu iptal kararından, hem indirim hakkından gelecek dönemler için yararlanma hem de fuzulen ödenmiş olacak vergilerin iadesi ancak dava açmış olanlar için söz konusu olacaktır. Bu nedenle 2009 yılı ilk geçici vergi beyannamelerinin ihtirazi kayıtla verilerek dava açılması ve anayasaya aykırılık savında bulunulmasında yarar vardır.
Bu konuyu daha önce de yazmıştım. Ancak beyan dönemi olması dolayısıyla konuyu tekrar hatırlatayım istedim.



Bu yazı 2,276 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Nisan 2024 Emisyon primleri istisnası ve sorunları
    • 16 Nisan 2024 Kurumlar vergisinin oranının saptanması
    • 4 Nisan 2024 Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,233 µs