11 Kasım 2009

Motorinde yüksek verginin sonuçları

Motorinde yüksek verginin sonuçları

|Akşam Gazetesi| |10.11.2009|

 

Akaryakıt üzerinden alınan vergilerde dünya rekoru sahibiyiz. Bu durum, akaryakıtın girdi olduğu alanlarda doğrudan, diğer sektörlerde ise taşıma maliyetleri üzerinden dolaylı olarak maliyet artırıcı etki yaratıyor.
Yakın bir geçmişte benzindeki yüksekliğe alternatif olarak araç bagajlarında tüp taşınıyordu. Bu durum zamanla yasal zemin bularak büyük bir LPG sektörü ortaya çıkardı. Ticari taşıtlar başta olmak üzere LPG kullanımı giderek yaygınlaştı. Öyle ki, büyük silindir hacmine sahip son model lüks araçlarda bile LPG kullanılmaya başlandı.

KULLANILMIŞ YAĞ FORMÜLÜ
Buz kalıbından jeton yaparak Avrupa'daki otomatları dolandıran yurdum insanı, motorindeki yüksek vergiye de çare bulmuş durumda. Hem de ne çare...
Kullanılmış makine yağlarını yakıt olarak devreye sokmak kimin aklına gelir? Biyodizelden söz etmiyoruz. Bildiğiniz kullanılmış makine yağlarından söz ediyoruz.
Bu yağlar filtreden geçirilerek tenekelere dolduruluyor ve litresi 1,7 TL'den satılıyor. Bu yağlar özellikle otobüs, kamyon ve tırlarda yaygın olarak kullanılıyor. Yağ kullanımıyla litrede 1,2 TL'den fazla bir avantaj ortaya sağlanıyor.

ZARARI VAR MI?
Yağ kullanıcıları ortaya çıkan zararın fiyat avantajına göre önemsiz olduğunu söylüyor. Rivayetlere göre yağ kullanımının ortaya çıkardığı en belirgin olumsuz etki, enjektörlerin zarar görmesi. Enjektörler 100.000 kilometre sonra kullanılamaz hale geliyormuş. Bunun parasal karşılığı ise sadece 250 TL. Yani devede kulak.
Yağ kullanımının çevresel anlamda ciddi zararları da var. Ancak, ayakta durmaya çalışan taşımacılık sektörü bunu düşünecek durumda değil. Onların temel amacı, tıpkı bütçe gelirlerinin yetersizliğine karşı vergileri artırarak günün kurtarılmaya çalışılmasında olduğu gibi günü kurtarmak.

ÇÖZÜM NE?
Bu tür durumlarda denetim ve cezalandırmanın kalıcı çözüm olmadığı yaşanılan deneyimlerle öğrenilmiş durumda. En azından öğrenilmiş olduğunu umuyoruz. Sorunun doğru çözüm yolu, yüksek olan vergilerin makul düzeye indirilmesi.
Buna karşı olarak, vergilerin düşürülmesinin vergi gelirlerini azaltacağı ileri sürülebilir. İddia ediyoruz; tersine vergi gelirlerini artırır.
Motorine alternatif olarak yağ kullanılması nedeniyle ortaya çıkan vergi kaybı 2 milyar doları aşıyor. Bu kaybın vergi indirimleri nedeniyle belirgin olarak azaltılması mümkün. Böylece, mevcut motorin kullanıcılarının ödediği vergilerde ortaya çıkacak azalma rahatlıkla telafi edilebilir.

 

İade faturası nedir?
İADE faturası, müşteri tarafından alınan bir malın satıcıya geri verilmesi durumunda düzenlenen bir faturadır. İade faturası ile müşteri tarafından alınan bir malın tamamının satıcıya iadesi olabileceği gibi bir kısmının da iadesi olanaklıdır.
İade faturası düzenlenirken şu hususlara dikkat edilmesi gerekiyor:

- İade faturası, yasal koşullara uygun olarak bastırılmış faturanın görünür bir yerine 'iade faturasıdır' ibaresi yazılarak düzenlenir.

- İade faturası, müşteri tarafından alınan malın satıcıya iadesinin ispatı dolayısıyla düzenlendiğinden, bu fatura sadece müşteri tarafından, satıcıya hitaben düzenlenebilir.

- İade faturası ile iade edilen malın birim bedeli, satıcı tarafından kesilen ilk faturadaki bedelin aynısı olmalıdır. İade edilen malın farklı bir bedelle iadesi söz konusu olamaz. Diğer bir anlatımla, müşteri iade ettiği mal üzerinden kar ederek iade faturası kesemez.

- İade edilen mal, satıcı tarafından müşteriye satılan mal miktarından fazla olamaz. Diğer bir anlatımla iade edilen malın alınan maldan fazla olabilmesi olanaksız olduğuna göre, iade faturasında gösterilen mal miktarının da alınan mal miktarından fazla olması düşünülemez. Ancak alınan malın aynen iadesi söz konusu ise iade faturasında alınan mal miktarının tamamının olması kaçınılmazdır. Bu durumda iade faturası satıcının müşteriye kestiği ilk faturanın içeriği (faturanın açıklaması ve tutar) açısından aynısı olacaktır.

- İade faturasının açık ya da kapalı kesilmesi durumu satıcı ile müşteri arasındaki ticari ilişkiye bağlıdır.

 

AKLINIZDA BULUNSUN Avukatın yapacağı tahsilatlarda hapis hakkı Avukatlar, müvekkilleri nam ve hesaplarına tahsil ettiği alacak ve değerlerden, kendi ücret ve masraflarına isabet eden kısım için hapis hakkını kullanabilirler. Aşan kısmı tutması kanunun konuluş amacına ve avukatlık meslek kurallarına aykırıdır.

 

Soru ve Cevaplar

Emekli olmak için ne kadar prim ödemeliyim?
11.08.1991'DE SSK'lı olarak işe başladım ve prim ödeme gün sayım 2450. 22.04.2004 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigorta primi ödüyorum. İsteğe bağlı sigorta primim 2285 gün. Son yasa değişikliği nedeniyle Bağ-Kur'a ödediğim gün sayısı 390. Emekli olmak için ne kadar prim ödemiş olmam gerekiyor? Hangi kurumdan emekli olacağım? Yağmur Caruz
Adınız erkek adı olarak da kullanılmakla birlikte, bayan adı olarak daha yaygın kullanıldığını dikkate alarak sorunuzu, bayan olduğunuz varsayımıyla yanıtlıyoruz. 11.08.1991 sigorta başlangıcıyla devredilen SSK'dan emeklilik için 20 yıllık sigortalılık süresi, 47 yaş ve 5450 prim günü koşullarına tabisiniz.

20 yıllık sigortalılık süreniz 11.08.2011'de doluyor. Verdiğiniz bilgilere göre son 390 günü 4/b (Bağ-Kur) kapsamında olmak üzere 4735 prim gününüz mevcut. 715 gün daha prim ödeyip, prim gününüzü 5450 güne tamamladığınızda 47 yaşınız da doldurmuş olursanız, devredilen SSK'dan emekliliğe hak kazanırsınız.

1 Ekim 2008'den itibaren isteğe bağlı olarak 4/b kapsamında prim ödediğiniz süre ile bundan sonra isteğe bağlı prim ödeyeceğiniz süre toplamı 1260 günden az olacağı için SSK'dan emekliliğinizde herhangi bir sorun olmaz. Ancak 1 Ekim 2008'den sonra isteğe bağlı olarak prim ödediğiniz süre 1260 günü geçerse devredilen Bağ-Kur'dan, bu defa 7000 gün prim ödemek koşuluyla emekli olursunuz.

 

GÜNÜN SÖZÜ 'Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddi ve manevi ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır. Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. Aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir.' Mustafa Kemal Atatürk

 

Bu yazı 2,225 defa okundu.