En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
24 Ocak 2010

Karar ve ilam harcında beklenen iptal



Karar ve ilam harcında beklenen iptal

(Akşam Gazetesi - 21.01.2010)

 

Yargı bağımsızlığı ve yargıya başvurma hakkı, hukuk devletlerinin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Bu hakkın doğal bir sonucu olarak, hukuka aykırı bir işlem, eylem veya durumla karşılaşıldığında yargıya başvurulabiliyor. Yargıya yapılan başvurular kapsamında; tespit, durdurma, iptal, önleme ve tazminat davaları açılabiliyor.
Yargıya başvurma hakkı anayasal olarak da güvence altına alınmıştır. Anayasa'nın 'Hak arama hürriyeti' başlığını taşıyan 36. maddesinde şu hüküm yer alıyor:
'Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.'
Anayasa'nın bu emredici hükmüne rağmen, hak aramanın önünde engel oluşturan bir düzenleme, Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildi.

HARÇ ÖDEME ZORUNLULUĞU
Bir isteme dayalı olarak dava açılmak istenmesi halinde harç ödenmesi yükümlülüğü söz konusu. Başka bir deyişle, (bazı küçük istisnalar dışında) harç ödenmeksizin dava açılması mümkün olamıyor.
Harç ödeme zorunluluğu sadece davanın açılmasında değil, sonuçlanan davaya ilişkin kararın alınmasında da söz konusu. Bu konudaki görüşlerimize, 21 Nisan 2009 Tarihli AKŞAM'da yayınlanan 'Yargı Harçlarında Sorunlar' başlıklı yazımızda yer vermiştik. Bu yazıda karar ve ilam harcı konusunda Harçlar Kanunu'nda yer alan; 'Karar ve ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez' cümlesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürmüştük.
Mahkemelerde görülmekte olan bir uyuşmazlığın karara bağlanması halinde, söz konusu kararla ilgili olarak 'karar ve ilam harcı' ödenmesi gerekiyor. Harçlar Kanunu'na göre, bu harç ödenmedikçe ilgilisine ilam verilmiyor.
Başlangıçta, davayı açan tarafından yatırılan 'başvurma harcı'nın, davayı kaybeden taraftan alınarak kazanana verilmesi gerekiyor. Mevcut uygulama da bu yönde. Ancak, sıra karar ilam harcına geldiğinde iş çıkmaza girebiliyor. Dava sonucunda nihai olarak harcın davayı kaybeden taraftan yatırılması gerekiyor. Davayı kaybeden taraf ise karar aleyhine olduğu için karar ve ilam harcını yatırmak istemiyor.
Sonuçta, davacı davasını kazanmış ve haklılığı mahkeme kararı ile belgeye bağlanmıştır. Ancak, davalı tarafın ödemekle yükümlü olduğu harcı ödememesi nedeniyle davacı, haklılığını belgeleyen mahkeme kararına ulaşamıyor.

AİHM KARARI
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) imza koyan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye'deki hukuk yollarının tüketilmesine rağmen adaletin sağlanmadığını düşünen kişiler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurabiliyor. Karar ve ilam harcı uygulaması da AİHM'e taşınmış ve AİHM, gerekçeli kararın karar ve ilam harcı alınmadan ilgilisine verilmemesini 'adil yargılanma hakkı'na aykırı bulmuş. 21 Mayıs 2009 tarihli AKŞAM'da ele aldığımız AİHM kararında özetle; 'Gerekçeli kararın harç ödenmeden ilgilisine tebliğ edilmemesine yönelik düzenlemenin sonuç olarak kişilerin karara erişimini engellediği, karara erişimin kişilerin mahkemeye gitme hakkı çerçevesinde kaldığı, kararın uygulanmasının AİHS'nin 6. maddesi uyarınca yargılamanın tamamlayıcı bir parçası olduğu, dolayısıyla belirtilen hususun AİHS'nin bu anlamda ihlal edildiği...' sonucuna varılarak bu uygulamanın sözleşmeye aykırı olduğu belirlenmiştir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Harçlar Kanunu'nun 28. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesi olan; 'Karar ve ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez' hükmü, görülmekte olan bir davayla ilgili olarak, Anayasa'ya aykırılık gerekçesiyle Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Anayasa Mahkemesi'ne taşınmıştı. Anayasa Mahkemesi, başvuruyu 14 Ocak 2010 Perşembe günü karara bağladı; 'karar ve ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmeyeceği' yönündeki cümlenin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.

ŞİMDİ NE OLACAK?
Öncelikle belirtelim, karar ve ilam harcı kaldırılmadı; harç alınmaksızın ilamın verilmesini engelleyen hüküm iptal edildi. Yani, bu harç davayı kaybeden taraftan alınmaya devam edilecek.
İptal kararının ardından uygulamanın ne şekilde olacağını kestirebilmek için Anayasa Mahkemesi kararının yayınlanmasını beklemek gerekiyor. Zira Anayasa Mahkemesi kararları geçmişe yürümüyor. Bunun dışında, Anayasa Mahkemesi, iptal kararının kamu yararını ihlal edici bir boşluk ortaya çıkarması halinde, ileri bir tarihi, kararın 'yürürlük tarihi' olarak da belirleyebiliyor. Kanımızca bu olayda, ileri bir yürürlük tarihi belirlenmesini gerektirecek bir durum söz konusu değil.
İptale ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından mahkemeler ilgilisine karar ve ilam harcı talep etmeden ilamı verecekler. Söz konusu harç, davayı kaybeden taraftan alınacak.

 

Soru ve Cevaplar:

Eşe bedelsiz konut devri vergi ve harca tabi
Tapuda eşler arasında bedelsiz olarak yapılan konut devri için harç ödenmesi gerekiyor mu? l Ali Aydın

Eşler arasında yapılan bedelsiz gayrimenkul devirleri, bağışlama olarak değerlendirilir ve emlak vergisi değeri üzerinden binde 59,4 oranında tapu harcı ödenir. Ayrıca yapılan bedelsiz devir, veraset ve intikal vergisine tabi olup, emlak vergisi değerinin istisna tutarını (2010 yılı için 2.535 TL) aşan kısmı üzerinde yüzde 5'ten başlayan vergi tarifesine göre veraset ve intikal vergisi ödenmesi gerekir.

 

İş arama izni
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye iş arama izni verilmesi gerekir mi? l Ahmet Çelik
İş arama izni, bildirim süreleri içinde kullanılmak üzere verilen bir izin. Bildirim süresi ise belirsiz süreli iş sözleşmelerinin sona erdirilmesinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi için iş sözleşmesinin süresine göre belirlenen süredir. Bildirim süresi belirsiz süreli iş sözleşmeleri için öngörülmüş olup, belirli süreli iş sözleşmesi için bildirim süresi öngörülmediğinden, iş arama izni verilmesi de söz konusu olmaz.

 

AKLINIZDA BULUNSUN
Vergi borcunu gayrimenkulle ödeme süresi uzatılıyor
Başta vergi olmak üzere vergi dairelerine resim, harç, vergi cezası ve gecikme zammı borcu bulunanların, borcunu ödemede çok zor duruma düştüğünün inceleme raporu ile tespit edilmesine bağlı olarak bu borçlarını gayrimenkulle (bina, arsa ve arazi) ödemelerine imkan sağlayan düzenlemenin süresi 2014 yılı sonuna kadar uzatılıyor. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un geçici 8. maddesinde yer alan düzenlemenim süresi 31.12.2009 tarihinde sona ermişti.

 

GÜNÜN SÖZÜ
'Haksızlığa sapıp bütün insanları peşinden sürüklemektense adaletli davranıp tek başına kalman daha iyidir.'

Mahatma Ghandi'



Bu yazı 5,809 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,337 µs