0 0 0000

Avans kâr dağıtımına yargı dur dedi

Avans kâr dağıtımına yargı dur dedi

|www.gazeteport.com||20.02.2008|

 

Şirketimiz yıllara yaygın inşaat ve onarım işleri yapıyor. Üstlendiğimiz taahhüt işleri üç-dört yıl hatta altı-yedi yıl sürüyor. Bildiğiniz gibi yaygın inşaat ve onarım işlerinde kazanç, işin bittiği yılda elde dilmiş sayılıyor ve izleyen yılda beyan ediliyor. Kârın oraklara dağıtılması da ancak bundan sonra mümkün olabiliyor. Dolayısıyla yıllarca kâr dağıtımı mümkün olmayabiliyor.

Şirket ortaklarımızdan biri, yeni Kurumlar Vergisi Kanununa göre artık kâr dağıtımı için yıllarca beklenmesi gerekmediğini, kesin kâr ortaya çıkana kadar avans olarak kâr dağıtımı yapabileceğimizi söylüyor. Ortağımızın söylediği gibi kesin kâr oluştuktan sonra dağıtılacak kâr payına mahsuben avans kâr payı dağıtabilir miyiz?
Musa Devrez

Öncelikle, Kurumlar Vergisi Kanununda avans kâr payı dağıtımı ile ilgili bir düzenlemenin yer almadığını belirteyim.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer almamakla birlikte, Maliye Bakanlığı 1 Seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 15.6.6 no.lu bölümünde, belli koşullar dahilinde avans kâr payı dağıtımı yapabileceğine ilişkin açıklamalar yapmıştı. Bu bağlamda Gelir Vergisi Kanununun 42. maddesinde belirtilen yılarlar yaygın inşaat ve onarım işlerinde de avans kâr payı dağıtımı yapılabilecekti.

Ancak Vatandaşın Vergisini Koruma Derneğinin açtığı dava üzerine Danıştay 4. Dairesi, “Kanunda açıkça verilmiş bir yetki olmadığı halde Kanunda düzenlenmemiş olan bir konuda ve yorumu aşıp bir verginin konulması, kaldırılması veya değiştirilmesi sonucunu doğurabilecek şekilde düzenleme yapma yetkisi bulunmayan idare tarafından bu konunun tüm sermaye şirketlerini de kapsayacak şekilde düzenlenmesinde hukuka uyarlık görünmediği” gerekçesi ile Tebliğin bu bölümünün yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi. (Yürütmeyi durdurma Kararının tam metnine, www.yaklasim.com adresinden ulaşabilirsiniz.)

Avans kâr dağıtımına ilişkin düzenlemenin yürütülmesinin durdurulması nedeniyle, yeni bir yasal düzenleme yapılana kadar avans kâr payı dağıtımı yapmanız mümkün değil.

 

 

 

Suudi Arabistan’da çalışılan sürelerin borçlanılması

1984-87 yılları arasında işçi olarak Suudi Arabistan’da, Türk Müteahhit firmasında çalışan bir işçinin burada çalıştığı süreler emeklilik hesabına dahil olur mu?
SSK dökümünde bu tarihlerde prim ödemesi gözükmüyor. Prim ödemesi yapılmışsa bunu öğrenmem mümkün olabilir mi?
Ali Şahin

3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun, ikili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın, 18 yaşını doldurduktan sonra yurt dışında Türk vatandaşı olarak çalışanların, yurtdışında çalıştıkları süreler ile bu çalışma süreleri arasında veya sonunda her biri bir yıla kadar olan işsizlik sürelerini borçlanmak suretiyle emeklilikleri açısından değerlendirilmesine imkân sağlıyor. Ancak, sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde iş üstlenen Türk işverenler tarafından yurt dışına götürülen ve yurt dışında çalıştıkları sürede topluluk sigortasına tabi olanlar, 3201 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanamıyorlar. Yani yurt dışı hizmet borçlanması yapamıyorlar.

Bu bağlamda 1984-1987 yılları arasında işçi olarak Suudi Arabistan’da Türk müteahhit firmasında çalışan işçinin, burada çalıştığı süreleri günlüğü 3,5 dolardan borçlanması mümkün. Borçlandığı süre, emeklilik hesabında prim ödeme gün sayısına eklenir. Borçlanılan sürenin Türkiye’de ilk defa sigortalı olunan tarihten önce olması halinde, sigorta başlangıcı borçlanılan süre kadar geri götürülür.

Söz konusu işçinin borçlanmadan önce, Suudi Arabistan’da çalıştığı dönemde topluluk sigortasına tabi olup olmadığını netleştirmesi gerekiyor. Bunun için ya çalıştığı firmaya ya da Sosyal Güvenlik Kurumu’na (devredilen SSK’ya) başvurması gerekiyor. Topluluk sigortasına tabi tutulmuş ise bu süreler prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edileceğinden ve aynı süre için ikinci kez prim ödenemeyeceğinden yurt dışı hizmet borçlanması yapamaz. 

 

 

İsviçre’de çalışmış olanların Türkiye’de emekliliği

02.09.1955 doğumlu olup ilk işe giriş tarihim İsviçre’de 01.11.1973 tarihindedir. 1975 yılında kesin dönüş yaptıktan sonra; Türkiye’de ki ilk sigortalı olduğum tarih askerlikte Yd. Sb. başlangıcı olan 01.08.1986’dır. Piyade Okulunda geçen 4 aylık süreyi SSK’ya borçlanarak ödedim. Böylece başlangıç 01.04.1986 oldu. 01.11.1987 den itibaren 1995’e kadar aktif, daha sonrada isteğe bağlı olarak SSK’ya primlerimi ödedim. Emekli Sandığı 360 gün ve 90 fiili hizmet ile  450 gün ve 4 ay ödenen 120 günle askerlik eğer yanılmıyorsam 570 gün yapıyor. 3861 gün SSK primim var. Toplam 4431 gün.

2003 yılında İsviçre’den primlerim 3201 sayılı Kanunun 10/a maddesine istinaden transfer edildi ve geçmiş hizmet olarak SSK tarafından kabul edildi. Daha sonra Ankara Yurtdışı İşçi Hizmetleri ile görüştüğümde yurtdışında boşta geçen sürelerinde 3201 sayılı kanuna göre değerlendirilebileceğini ve transfer olunan primleri de bir kez daha ödersem prim gün sayısının artmayacağını, fakat tutarının yükseleceğini öğrendim. 582 gün yurtdışı ve 4431 gün SSK ile toplam 5013 yapıyor.
İsviçre başlangıcı ile Türkiye de hizmet birleştirmesi yapılarak emekli olabilir miyim?
Atakan Birman

Yurtdışında çalışması olanların, bu çalışma sürelerinin Türkiye sosyal güvenlik kurumlarından emeklilikleri açısından iki şekilde değerlendirilmesi mümkündür.
Birincisi yurtdışı hizmetlerinin 3201 sayılı Kanuna göre borçlanılması ile emekliliğe hak kazanılması; ikincisi ise yurtdışı hizmetlerinin Türkiye sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet süreleri ile birleştirilmesi suretiyle kısmi aylığa hak kazanılmasıdır.

Yurtdışı hizmet borçlanması yapılması halinde, borçlanılan süre Türkiye’deki prim ödeme gün sayısına eklenir. Türkiye’de çalışmaya başlanılan tarihten önceki sürelerin borçlanılması halinde sigortalılık başlangıç tarihi, Türkiye’de sigortalı olarak çalışılmaya başlanılan tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek suretiyle tespit edilir.
Yurtdışı hizmet borçlanması yapmanız halinde, İsviçre’de çalışmaya başladığınız tarih, sigorta başlangıcınız sayılmaz. 01.04.1986 olan sigorta başlangıcınız, borçlandığınız süre kadar (582 gün) geri gider ve sigorta başlangıcınız 19.08.1984 olur.

Buna göre de prim gününüzü 5225 güne tamamlamak koşuluyla 25 yıllık sigortalılık sürenizin dolacağı 19.08.2009 tarihinde emekliliğe hak kazanırsınız.
Yurtdışı hizmet borçlanması yapmayıp, hizmet birleştirmesi yapmanız halinde ise Türkiye’de ve İsviçre’de geçen sigortalılık süreleriniz birleştirilerek Türkiye’de geçen sigortalılık süresi oranında kısmi aylık bağlanabilir. Bu durumda sigorta başlangıcınız İsviçre’de çalışmaya başladığınız 01.11.0973 olur. Bu defa 08.09.1999 tarihi itibariyle sigortalılık süreniz 23 yıldan fazla olacağından, eski hükümlere göre 5000 günle kısmi emekli aylığına hak kazanırsınız.

5000 günün hesabında İsviçre sosyal güvenlik kurumuna prim ödediğiniz gün sayıları dikkate alınır. 582 gün, İsviçre sosyal güvenlik kurumuna primi ödenmiş gün sayısı ise yurtdışı hizmet borçlanması yapmaksızın, hizmet birleştirmesi yoluyla kısmi emekli aylığına hak kazanmış durumdasınız. 582 günün bir kısmı primi ödenmiş gün değil de yurt dışında boşta geçen sürelere ait ise iki ülkede ödenmiş toplam prim gününüzü 5000 güne tamamlamanız gerekiyor.

Bu yazı 4,592 defa okundu.