‘Bedelli’ bir borçtur
|Akşam Gazetesi| |25.04.2010|
Son dönemlerde ülke gündeminin baş döndürücü bir hızla değiştiğine tanık oluyoruz. Öyle ki, gündem maddesi olarak sunulan konunun daha ne olduğu bile anlaşılamadan yeni bir gündem maddesi ortaya çıkıyor. Bu trafik, vatandaşın da kafasını iyiden iyiye karıştırmış durumda. Kısaca belirtmek gerekirse vatandaş cambaza bakmaya devam ediyor.
Yoğun gündem maddeleri arasında kutu gibi yeni bir gündemimiz daha oldu. Bedelli askerlik konusu bu aralar yeniden gündeme geldi. Konunun gündeme gelmesindeki zamanlama, toplum mühendisliğinin geldiği noktayı göstermesi bakımından ilginç.
YORUM FARKLARI
Bedelli askerlik konusu ortaya atılır atılmaz lehine ve aleyhine çok sayıda görüş bildirildi. Yani bir bakıma, yeni gündem jet hızıyla benimsendi. Yapılan yorumların bir kısmında, zamanlama bağlantısı da ortaya konularak, konunun bir “yatırım” olarak gündeme getirildiği görüşü hakim.
Bir kısmı ise geleneksel yöntemle gerekçesiz bir şekilde “evet” veya “hayır” temasını içeriyordu. Bu arada, fırsatı ganimet bilip orduya da dokunduranlara rastladık. Bu kadar fikir sahibinin olduğu bir ortamda, biz de kervana topal eşekle katılıp, çorbaya bir tutam tuz atalım istedik.
ASKERLİK VERGİDİR
Geleneksel yaklaşımda “askerlik nedir?” sorusu, “vatan borcudur” şeklinde yanıtlanır. İçeriğine bakıldığında, haksız da değildir. Çünkü askerlik, koşulları uygun olanlar için bir “borçtur”. Bu tür benzetmeler, borcun iyi koşullarda ödenmesini sağlamaya yönelik motivasyondur.
Askerlik, aslında bir vergidir. Günümüzde vergi denildiğinde “parasal” yollarla yapılan ödemeler akla geliyor. Oysa para ekonomisinin yeterince yaygınlaşmadığı dönemlerde vergiler “mal olarak” da ödenebiliyordu. Geçmişte vergilerin “bedeni olarak” da ödendiği biliniyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında uygulanan “yol vergisi” bunun en tipik örneği. İşte, askerlik de hizmet ifası şeklinde ödenen bir vergi.
NE OLMALI?
Bu kadar laftan sonra sıra, bedelli askerlik konusunda ne düşündüğümüzü söylemeye geldi. İşte tam burada, konuya ilişkin yaklaşımlarda dikkate alınması gereken bazı noktalara değinilmesi gerekiyor.
Hizmet olarak ödenen bir yükümlülüğün parasal olarak da ödenmesi mümkündür. Ancak, bu konunun belirli dönemlerde geçici olarak gündeme getirilmesi doğru değil.
İkinci olarak, bedelli askerliğin toplumdaki algısı değiştirilmeden bu yola gidilmesi sakıncalı. Böylesi bir aceleci yaklaşım; zengin-fakir şeklindeki ayrışmayı körükler.
Üçüncü olarak, bedelli askerlik uygulaması devlet açısından iyi bir “gelir” potansiyeline sahip. Ayrıca, politik olarak oy potansiyeli olduğu da rivayet ediliyor. Oy konusunu bilemeyiz ama böyle bir konunun salt gelir potansiyeli yönüyle gündeme gelmesini doğru bulmuyoruz. Kaldı ki, gelir konusu vergi borçlarının yeniden yapılanmasıyla rahatlıkla çözülebilecek durumda.
Dördüncü olarak, bu konunun kalıcı olarak çözümlenmesini sağlamak ve her seferinde temcit pilavı muamelesi görmesini engellemek için profesyonel ordu konusunda çalışma yapılması gerektiği açık.
Ancak, bu konu tek başına siyasetçilerin günlük kaygılarına dayalı olarak değerlendirilmeyecek kadar önemli. Böylesi nazik bir konu; ordunun ihtiyaçları, öncelikleri ve görüşleri mutlaka dikkate alınarak ve aceleye getirmeden, iktidarı ve muhalefetiyle ortak paydada buluşulduğunda kalıcı olarak çözüme bağlanabilir.
Hangi tarihte emekli olabilirim?
01.07.1963 doğumluyum.
01.05.1986 tarihinde SSK başlangıcım var. Daha sonra 17.10.2000 tarihinde Bağ-Kur’a geçtim, halen Bağ-Kur’luyum.
Bağ-Kur ekstresi üzerinde yazılı bilgiler şöyle: SSK gün sayısı 4912, askerlik borçlanması 540, Bağ-Kur hizmeti 9 yıl 5 ay 27 gün. Hangi tarihte emekli olabilirim? Orhan Yılmaz
01.06.2002 tarihi itibariyle var olan hizmet sürenize göre, devredilen Bağ-Kur’dan emeklilik için 25 tam yıl (9000 gün) prim ödeme gün sayısı ve 49 yaş şartlarına tabisiniz.
25 tam yıl (9000 gün) prim ödeme sürenizin dolmasına yaklaşık beş ay kalmış. Prim gününüzü tamamlayıp, 49 yaşınızı dolduracağınız 01.07.2012 tarihinde Bağ-Kur’dan emekliliğe hak kazanırsınız.
Soru ve Cevaplar
Kullanımı yasaklanan bina için emlak vergisi ödemezsiniz
İstanbul Bakırköy’de içinde konut ve işyeri olan birçok bina 1999 depremi nedeniyle hasar gördüğü gerekçesiyle son 4 senedir belediye tarafından mühürlü durumda. Aynı binada olmasına rağmen belediye, konut olarak kullanılan bölümlerin kullanımına izin veriyor, fakat işyeri sahiplerinin binaları terk etmesini zorunlu kılıyor.
Bakırköy’deki bu mühürlü binalardan ikisinde bizim de biri konut, biri işyeri olarak kullanılan 2 dairemiz var. Bu daireler için emlak vergisi ödememiz gerekiyor mu? Açıklamanız için şimdiden teşekkür ederim. Fatma Erdoğan
Belediyenin kamusal çıkarları dikkate alarak önlem alması sevinilecek bir şey. Ancak aynı binada bulunan konutlara izin verip işyerlerine kullanım izni verilmemesi bize özgü bir tuhaflık.
Sorunuza gelince, Emlak Vergisi Kanununun 9. maddesine göre, oturulması ve kullanılması kanunların verdiği yetkiye dayanılarak yasak edilen binaların vergileri, mükelleflerce, keyfiyetin vergi dairesine bildirilmesi veya vergi dairesince re’sen tespit edilmesi üzerine, bu olayların vukua geldiği tarihlerden sonra gelen taksitlerden itibaren bu hallerin devam ettiği sürece alınmaz.
Buna göre, ilgili belediyeye bildirimden bulunmanız koşuluyla emlak vergisi ödememeniz gerekiyor. Hatta bize göre, binaların belediye tarafından mühürlenip kullanılmasının yasaklandığı tarih belediye tarafından bilindiğine göre, kullanımın yasaklandığı tarihten itibaren ödenen vergilerin de düzeltme hükümleri çerçevesinde iade edilmesi gerekiyor.
AKLINIZDA BULUNSUN Faturaya itiraz süresi Fatura aynı zamanda iki taraf arasında yapılan işlem bakımından bir ispat aracı özelliği taşıyor. Faturaya itiraz, TTK’nın 23. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Sözü edilen fıkra aynen şöyledir; “Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı (içeriği) hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını (içeriğini) kabul etmiş sayılır.” |
GÜNÜN SÖZÜ “Size dünyada hiçbir şeyi değiştiremeyeceğinizi söyleyecek iki tür insan vardır. Birincisi, böyle bir şeyi denemekten korkanlar; diğeri de başarılı olmanızdan.” R. Goforth |
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle