Kayıtdışı ekonomi nasıl ortadan kalkar?
|Akşam Gazetesi| |29.04.2010|
Kayıtdışı ekonomi, politikacıların, akademisyenlerin, meslek mensuplarının ve ilgili diğer kişilerin sıkça kullandıkları bir söz. Kayıtdışı ekonomi konusu, birçok akademik çalışmaya konu olmasının yanında, siyasi partilerin programlarına da yansımış durumda.
Kayıtdışı ekonomi ile mücadele edilmesi gerektiği konusunda herkes aynı görüşte olmakla birlikte, mücadele yöntemleri noktasında farklılıklar ortaya çıkıyor.
KAYITDIŞI EKONOMİ NEDİR?
Kayıtdışı ekonomi, kara para, uyuşturucu gibi ceza hukukunun suç olarak tanımladığı faaliyetlerin yanında faaliyetin icrası suç oluşturmamasına rağmen, faaliyetlerin kamu otoritesinin bilgisi dışında bırakılmasını da ifade ediyor.
Faaliyetin kendisinin suç olarak tanımlandığı faaliyetlerde, bu faaliyetin yetkili mercilere bildirilmemesi olağan bir durum. Uyuşturucu ticaretiyle uğraşan bir kimsenin bu faaliyetini vergi dairesine ya da sosyal güvenlik kurumuna bildirmesi beklenemez.
Serbest olan faaliyetlerin kayıtdışı yapılması ise genellikle, vergi ve prim maliyetlerini sıfırlamak ya da azaltmak amacıyla başvurulan bir yol durumunda. Yani, kayıtdışı ekonominin temelinde parasal çıkarların artırılması olgusu yatıyor.
KAYITDIŞI EKONOMİNİN ETKİLERİ
Kayıtdışı ekonominin, ekonomi ve toplum üzerinde birçok olumsuz etkileri bulunmaktadır.
Bunlar kısaca;
- Vergi adaletsizliğine neden olarak gelir dağılımını bozması,
- Toplumda, vergi ödeyenle ödemeyen arasında çatışmaya neden olması,
- Vergi ödeyenlerin, ödemeyenleri dikkate alarak bunun doğal bir unsurmuş gibi algılamaya başlaması ve toplumda vergi bilincinin bu nedenle azalmaya başlaması,
- Vergi veren ve vermeyen ticaret erbabı arasında haksız rekabete neden olması,
- Toplanmayan vergi hasılatı nedeniyle vergi gelirlerinde oluşan erozyon,
- Toplanamayan vergi hasılatı nedeniyle artan kamu açıklarının daha çok borçlanmaya ve daha çok faiz ödemesine, buna bağlı olarak ekonomik istikrarsızlığa, enflasyona neden olması,
- Kayıtdışı çalışanların, sosyal güvenceden ve sigortadan yoksun kalması, toplanmayan sigorta primleri nedeniyle, sosyal güvenlik açıklarının daha da artmasıdır.
NE YAPILMALI?
Geçtiğimiz günlerde kayıtdışı ekonomiyle mücadele bakımından yapılması gerekenler konusunda İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan'ın bir açıklaması basına yansıdı. Arıkan, vergi iadesi sisteminin yeniden yürürlüğe konulması halinde kayıtdışılığın bir gecede biteceği görüşüne sahipti. Bu açıklama, vergi iadesi sisteminin etkinliğine vurgu yapılması yönüyle doğrudur. Ancak, tek başına vergi iadesinin kayıtdışılığı önlemede yetersiz olacağı da başta Arıkan olmak üzere ilgili çevrelerce biliniyor. Vergi iadesi sisteminin yeniden yürürlüğe konulmasına ek olarak, aşağıda kısaca belirtilen konularda da düzenleme yapılması gerekiyor.
Bunlar;
- Vergi oranları düşürülmeli.
- En az geçim indirimi müessesi getirilmeli.
- Gider yazılabilecek harcamaların kapsamı genişletilmeli.
- Sigorta prim oranları düşürülmeli.
- Şirketlerin kurucu, yönetici ve denetçilerinde belli özellikler aranmalı.
- Vergi idaresinin denetim etkinliği artırılmalı.
- Belli bir tarihe kadar olan servetin kaynağının sorulamayacağına dair bir yasa çıkartılıp, bu tarihten sonrası için servet ve harcamaların kaynağı sorulmalı.
- Nakit para kullanımı azaltılıp, kredi kartı kullanılmaya prim veren bir düzenleme yapılmalı.
- Sık sık çıkan aflara son verilmeli, mükellefleri ödedikleri vergilerin layıkıyla gerekli yerlere sarf edildiğine inandırıcı bir yönetim anlayışı olmalı.
Soru ve Cevaplar
Bağ-Kur'dan emeklilik için 48 yaşınızı doldurmanız gerekiyor
1964 doğumluyum. TC No..., SSK Sicil No..., Bağ-Kur Sicil No.... SSK başlangıcım 01.03.1980, terk 31.12.2002, 6585 prim günü. Bağ-Kur başlangıcım 03.01.2003, halen devam ediyor ve 7 yıl 4 ay hizmetim var. Bazıları 45, bazıları 48 yaşında emekli olacağımı belirtiyor. Bu farklılık nereden kaynaklanıyor?
Erol Çetinkaya
Sosyal Güvenlik Kurumlarından herhangi birine ilk defa sigortalı olunan tarih, sigortalılık süresinin başlama tarihi kabul ediliyor. SSK açısından sigortalılık süresi hesaplanırken de bu ilk defa sigortalı olunan tarih dikkate alınıyor. Yani bu tarihten sonra arada primi ödenmemiş gün olup olmadığına bakılmıyor. Ancak Bağ-Kur açısından sigortalılık süresi hesaplanırken primi ödenmiş süreler dikkate alınıp, prim ödenmemiş süreler dikkate alınmıyor.
Bu bağlamda, 01.03.1980 sigorta başlangıcıyla 23.05.2002 tarihi itibariyle sigortalılık süreniz SSK'ya göre 22 yıl 2 ay 22 gün ve emeklilik için aranan yaş şartı 45 oluyor. Bağ-Kur'a göre ise 01.06.2002 tarihi itibariyle prim ödeme (hizmet) süreniz 17 yıl 3 ay 15 gün, 25 tam yılın (9000 günün) dolmasına kalan süre 6,5 yıldan fazla 8 yıldan az, buna göre de emeklilik için aranan yaş şartı 48 oluyor.
Şayet 10 ay askerlik borçlanması yapmanız mümkün ise bu defa 01.06.2002 tarihi itibariyle 25 tam yıl prim ödeme süresinin dolmasına kalan süre bir kademe aşağı gelip, 5 yıldan fazla 6,5 yıldan az olur ve emeklilik için gereken yaş şartınız 47'ye iner.
AKLINIZDA BULUNSUN
|
GÜNÜN SÖZÜ
|
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle