En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
23 Haziran 2010

Kuvvetler ayrılığı ilkesi



Kuvvetler ayrılığı ilkesi

|Akşam Gazetesi| |22.06.2010|

 

Türkiye oldukça sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Yargılamada iddianamenin taraflara ulaşmadan medyada yayınlanması vakayı adiyeden. Yargı kararları hakkında, siyasiler başta olmak üzere bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların yorum ve eleştirileri etrafta uçuşuyor. Anayasa değişikliklerinin Anayasa Mahkemesi'ne taşınmasının ardından, mahkemenin vereceği olası iptal kararlarının nasıl uygulanmayacağı tartışılmaya başlandı. Çağdaş demokratik devletlerde yargı kararlarının uygulanmaması ya da etrafından dolanılması akla gelemeyecek kadar tuhaf bir durum. Bu durum 'kuvvetler ayrılığı ilkesi' açısından da düşündürücü.


NEDEN KUVVETLER AYRILIĞI?
Kuvvetler ayrılığı ilkesi, en basit şekliyle devleti yöneten üç ayrı gücün kendilerine Anayasa ile belirlenmiş alanın dışına çıkmaması, diğer erklerin alanına girmemesi olarak tanımlanabilir. Tarihsel gelişimine baktığımızda kuvvetler ayrılığı ilkesinin kabul edilmesindeki temel nedeni anlamak mümkün olabilir. Aristo, Eflatun, Montesquie ve birçok düşünür, devleti yöneten gücün tamamının bir kişinin ya da grubun elinde olmasının 'mutlakiyet' sonucunu doğuracağı görüşündeydiler. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin en sert uygulama şeklinde, yasama ve yürütme arasında hiçbir ilişki olmaması gerekir. Yani, yasama görevini yapanların yürütmede görev almamaları gerekir. İlke bu şekliyle uyguladığında, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların meclis dışından olmaları gerekir.


YARGININ AYRI OLMASININ GEREĞİ
Kuvvetler ayrılığı ilkesi, yasama ve yürütmenin tamamen ayrılması yönüyle zamanla yumuşamış, yürütme yasamanın içinden çıkar hale gelmiştir. Bu gelişme bir bakıma, seçmenlerin seçimlerde iki organı birlikte şekillendirdiği kabullenmesinin bir sonucudur. Ancak, yargı organının her durumda 'bağımsız' bir yapıda olması gereği herkes tarafından tartışmasız kabul ediliyor. Yargının diğer erklerden ayrı ve bağımsız olmasının temel gerekçesi; hukuk kurallarını koyan ve uygulayanların, bu kuralların nasıl uygulandığını denetleyen kişi olmamasıdır. Bu durum İngiliz Hukuku'nda 'kimse kendi davasının yargıcı olamaz' ilkesiyle ifade edilir.


YARGI BAĞIMSIZLIĞI
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin temel koşullarından birisi olan yargı bağımsızlığı, Anayasa'da da kabul edilmiştir. Konuyu düzenleyen 138. madde hükmü şu şekildedir: 'Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.' Bu hüküm Anayasa'nın 125. maddesinde yer alan; 'İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.' hükmüyle birlikte okunduğunda kuvvetler ayrılığı ilkesinin Anayasa'ya uygun bir yönetimin gereği olduğu ortaya çıkıyor.

 

Soru ve Cevaplar:

Yurtdışı borçlanmasıyla emekli olduktan sonra  yurtdışında çalışmaya başlayanın emekli aylığı kesilir
3 Haziran 2010 tarihli Akşam'daki köşenizde yayınlanan makaleniz ilgimi çekti. Ben de yurtdışında yaşıyorum ve su sıralar Türkiye'den borçlanarak emekli olmak için gerekli primlerimi yatırdım. Ancak yurtdışında sağlıktan faydalanmak için bir işyerinde çalışıyor görünüyorum. Yazınızdan anladığım kadarıyla emekli olduktan sonra sadece Türkiye'de çalışabiliyoruz. Bu hak biz yurtdışındakiler için geçerli değil mi? Yani Türkiye'den emekli olduktan sonrada yurtdışında çalışmama devam edemez miyim? Benim konumumdaki binlerce insani ilgilendiren bu konuda bana bir açıklama yazarsanız memnun olurum. Adnan Tunç
Söz konusu yazımızda sözünü ettiğimiz kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilip, 19 Haziran 2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemeye göre, yurt dışı borçlanması yapanların emekli olduktan sonra Türkiye'de çalışmaya başlamaları halinde emekli aylıkları kesilmeyecek ve sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışabilecekler. Yurtdışında çalışmaya başlamaları halinde ise eskiden olduğu gibi emekli aylıkları kesilecek.

 

Enerji kimlik belgesi alma zorunluluğu
YENİ inşa edilen binalar 1 Temmuz 2010 tarihinden itibaren 'Enerji Kimlik Belgesi' almak zorunda. AB yaslarına uyum gerekçesiyle yürürlüğe konulan bu zorunluluk yerine getirilmeden, alım-satım ve kiralama yapılamayacak. Enerji kimlik belgesi alma zorunluluğu, yeni inşa edilen binalar için söz konusu. Mevcut binalara ise 2017'ye kadar süre tanınmış durumda.

 

GÜNÜN SÖZÜ
Bildiğini bilenin arkasından gidin.
Bildiğini bilmeyeni uyarın.
Bilmediğini bilene öğretin.
Bilmediğini bilmeyenden kaçın.'
Konfüçyus



Bu yazı 2,777 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,644 µs