En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
26 Ekim 2010

Faturaya itiraz



Faturaya itiraz

|Akşam Gazetesi| |26.10.2010|

 

Satılan mal veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere malı satan veya işi yapan tarafından müşteriye verilen ticari belgeye 'fatura' deniyor. Satıcı ve müşteri arasındaki ticari ilişkiyi ispat etmek açısından fatura önemli bir belge.

Fatura alma ve verme mecburiyeti ile düzenleme zamanına ilişkin olarak Türk Ticaret Kanununda (TTK) emredici bir hüküm bulunmuyor. TTK'ya göre, ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veya bir iş görmüş ya da bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf, fatura verilmesini ve bedel ödenmişse bunun faturada gösterilmesini isteyebilir. Ancak Vergi Usul Kanununun 231/5. maddesine göre faturanın, malın tesliminden ya da hizmetin yapılmasından itibaren yedi gün içinde düzenlenmesi gerekiyor. Bu süre geçtikten sonra düzenlenen faturalar, vergi kanunları açısından hiç düzenlenmemiş sayılıyor ve özel usulsüzlük cezası uygulanıyor.

 

İTİRAZ SÜRESİ
Düzenlenen faturaya itiraz, Türk Ticaret Kanununun (TTK) 23. maddesinin ikinci fıkrasında yer alıyor.

Söz konusu fıkra hükmüne göre; 'Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı (içeriği) hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını (içeriğini) kabul etmiş sayılır.'
Faturaya itiraz hakkı, mal alan ya da iş yaptıran ve bunun karşılığında adına fatura düzenlenen kişiye ait. Faturaya karşı alıcının sekiz günlük itiraz süresinin başlayabilmesi için, faturanın satıcı tarafından alıcıya tebliğ edilmiş olması şarttır.

Bazı hallerde faturanın malın tesliminden önce düzenlenmesi ya da satılan maldan önce alıcının eline geçmesi söz konusu olabiliyor. İşte bu durumda, sekiz günlük itiraz süresi malın alıcının eline geçtiği tarihten değil; faturanın teslim alındığı veya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlıyor.

 

SÜRESİNDE İTİRAZ ETMEMENİN SONUÇLARI
Faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunmazsa fatura içeriğini kabul etmiş sayılıyor. Ancak tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğine delil teşkil etmiyor.

Faturaya itiraz edilmemiş olması, sadece fiyat ve miktar yönünden faturanın kabulü anlamına geliyor.

Alınan bir faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde, o fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağına ilişkin olan TTK'nın 23. maddesinin ikinci fıkra hükmü, sadece hukuken geçerli akitler hakkında uygulanabilmektedir. Batıl olan akitler için böyle bir sonuç düşünülemez. Çünkü doğuştan hükümsüz olan bir akit, faturaya itiraz edilmemekle geçerli hale dönüşemez.

 

İTİRAZIN ŞEKLİ
Faturaya karşı itirazın ne şekilde yapılacağına ilişkin olarak TTK'da açık bir hüküm yok. Bununla birlikte, itirazın ispat kolaylığı açısından noter aracılığıyla veya en azından iadeli taahhütlü gönderi ya da imza karşılığı elden tebliğ ve telgraf şeklinde yapılması yerinde olacaktır.
Bize göre en uygun ve doğru olanı, itirazın noter kanalıyla ya da iadeli taahhütlü postayla yapılmasıdır. İtiraz şifahi (sözlü) olarak değil, yazılı olarak yapılmalı ve itiraz edilen hususlar açık bir şekilde belirtilmelidir. Ayrıca faturaya yapılan itirazın hüküm ifade edebilmesi için, onu düzenleyen kişinin eline geçmesi gerekiyor.

 

AKLINIZDA BULUNSUN
Aynı hukuki sebebe dayalı yeni dava açılması
BİR dava karara bağlanıp verilen hüküm kesinleştikten sonra aynı taraflar arasında, aynı konuda, aynı hukuki sebebe dayanılarak yeni bir dava açılamaz. Açılması halinde, açılan bu ikinci dava kesin hüküm nedeniyle esasa girilmeden dava şartının yokluğu nedeniyle reddedilir. (Yrg. 6. H.D. E: 2009/12830, K: 2010/2855)

 

Soru ve Cevaplar

Personelin dil kursuna ilişkin ödemeler
Personelin dil öğrenmesi için gönderilen ve masrafları şirket tarafından karşılanan dil kurslarının bedeli ücret olarak dikkate alınıp ücret bordrosuna mı dahil edilmeli yoksa direkt olarak eğitim gideri olarak mı dikkate alınmalı? Bu soruyu Gelir Vergisi Kanununda ücretin tanımına ilişkin olarak yer alan 'hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler' ibaresi açısından soruyorum. Ayrıca tahsil ödemelerinde gelir vergisi istisnası uygulamasını da göz önünde tutabilir miyiz? Mehmet Tığlı
Personelin yaptığı işle ilgili olmak koşuluyla dil kursuna gönderilmesi karşılığında şirket tarafından ödenen kurs ücretlerinin, ücretliye sağlanan ve para ile temsil edilen menfaat olarak değerlendirilmemesi, başka bir anlatımla ücret bordrosuna dahil edilmeyip, doğrudan gider yazılması gerekiyor. Ayrıca bu tür kurslar için yapılan ödemelerin GVK'nın 28. maddesinde yer alan tahsil ve tatbikat ödemesi olarak değerlendirilmesi de söz konusu değil. Ancak personelin dil kursuna gönderilmesi, yaptığı işin gereği değil de sosyal gelişimine katkı amaçlı ise bu defa personele sağlanan ve para ile temsil edilen menfaat (ayni ücret) olarak ücret bordrosuna dahil edilerek gelir vergisine tabi tutulması gerekir.

 

GÜNÜN SÖZÜ
'Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var, biliyor musunuz? Çok dinleyelim de az konuşalım diye.'
Diyojen



Bu yazı 2,941 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,779 µs