Uzlaşılamadığında ayrıca tebliğ gerekli mi?
Mükelleflerin tarhiyat sonrası uzlaşmaya
başvurup uzlaşma sağlanması halinde, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalar
kesinlik kazanıyor. Bunlarla ilgili olarak hiçbir yere şikayette
bulunulamıyor ve dava açılamıyor.
Uzlaşma sağlanamadığında ise mükellefin dava açma hakkı bulunuyor. Uzlaşma
süreci nedeniyle dava açma süresi bitmişse mükellefin 15 içinde dava açması
gerekiyor. Süre 15 günden az kalmışsa, kalan süre 15 güne tamamlanıyor.
Kalan süre 15 gün ve daha fazlaysa, olağan süre içinde dava açılması
gerekiyor.
SÜRENİN BAŞLANGICI VE TEBLİĞ
Uzlaşmaya başvurulup uzlaşma sağlanamadığında, sürenin başlangıcı
olarak hangi tarihin esas alınacağı önemli bir konu. Uygulamada genellikle,
mükellefin uzlaşma komisyonunda tutanağa imza atmasıyla tebliğ işleminin
gerçekleştiği düşünüldüğünden, ayrıca bir tebliğ işlemine gerek görülmüyor.
Bunun sonucu olarak dava açma süresi de bu tarihe göre belirleniyor. Oysa
uzlaşma görüşmelerinin uzlaşılamama ile sonuçlandığını belirten tutanağın
imzalanmasıyla tebliğ edilmesi farklı şeyler.
Vergi Usul Kanunu'nun 'Tebliğ Esasları' başlıklı 93. maddesinde; 'Tahakkuk
fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum
vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta
vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenler ilan yolu
ile tebliğ edilir' hükmü yer alıyor.
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu'nun 'Uzlaşma ve Vergi Mahkemelerinde Dava
Açma' başlıklı Ek 7. maddesinin dördüncü fıkrasında;
'Uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef veya ceza muhatabı; tarh edilen
vergiye veya kesilen cezaya, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın
kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi
mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu takdirde, dava açma müddeti bitmiş veya
15 günden az kalmış ise bu müddet tutanağın tebliği tarihinden itibaren 15
gün olarak uzar' hükmüne yer verilmiş durumda.
Vergi Usul Kanunu'nda yer alan bu iki düzenleme birlikte
değerlendirildiğinde, uzlaşma tutanaklarının mükellefe ayrıca tebliğ
edilmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
DANIŞTAY NE DİYOR?
Danıştay da uzlaşma tutanağının ayrıca tebliğ edilmesi gerektiği
görüşünde. Ortaya çıkan bir uyuşmazlıkta Danıştay 4. Dairesi;
'Uzlaşmanın vaki olmadığına ilişkin tutanak düzenlenerek müştereken
imzalanmış ve bir nüshası aynı tarihte şirket temsilcisine verilmiş ise de,
uzlaşmanın vaki olmadığına ilişkin tutanağın tebliğ edilmesi gerekli
olduğundan, tutanağın bir nüshasının toplantı günü şirket temsilcisine
verildiğine dair tutanak altındaki teslim şerhinin tebliğ tarihi kabul
edilerek davanın süre aşımı nedeniyle reddedilmesinde yasaya uyarlık
bulunmamaktadır' görüşüne yer vermektedir. (E: 2001/1565, K: 2002/803)
Görüldüğü gibi, uzlaşmanın vaki olmaması durumunda tutanağın ilgililerce
imzalanmış olması ve/veya bir örneğinin ilgililere verilmiş olması tutanağın
tebliği yerine geçmiyor. Dava açma süresinin başlangıcını belirlemek üzere
ayrı bir tebliğ işleminin yapılması şart. Dava açma süresinin hesabı
bakımından da tutanağın usulüne göre tebliğ edildiği tarihin esas alınması
gerekiyor.
Soru ve Cevaplar
Haklı neden olmadan ayrılan kıdem alamaz
Bir işletmede 4,5 yıldan beri çalışıyorum. Müdürümün despot
davranışı ve diğer aynı görevi yaptığımız arkadaşlardan daha az maaş vermesi
sebebiyle işten ayrılmak istiyorum ama tazminat hakkımı da kaybetmek
istemiyorum, tavsiyeniz nedir? İsmi saklı
İşçinin hangi durumlarda iş sözleşmesini haklı nedenlerle derhal
feshedebileceği 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinde sayılmış.
Müdürünüzün despot davranışları, 24. maddenin (II) numaralı bendinde sayılan
ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri kapsamında ise
haklı nedenle sözleşmenizi feshedebilirsiniz (işten ayrılabilirsiniz). Bu
durumda da kıdem tazminatına hak kazanabilirsiniz. Kanunda belirtilen haller
dışında bir nedenle işten ayrılmanız halinde kıdem tazminatına hak
kazanmazsınız. Benzer durumdaki arkadaşlarınızla yaptığınız kıyaslama
sübjektif bir durum. Yani size göre farklı, işverene göre farlık
değerlendirilebilir. İhtilaf halinde bunu ispatlamanız çok zor.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle