En Sıcak Konular

Şükrü Kızılot
Hürriyet

Şükrü Kızılot
24 Eylül 2011

Öğretim üyesi olmanın dayanılmaz cazibesi



Öğretim üyesi olmanın dayanılmaz cazibesi

 “HANGİ açıdan?” diye soranlar olabilir.

Bir çok açıdan...
Özellikle son çıkan 650 sayılı Kararname ile olayın cazibesi daha da arttı.
Öğretim üyeleri de sonuçta bir kamu görevlisi ama “özel bir ayrıcalık” getirildi.
Üniversitelerdeki tıp doktorları başta olmak üzere, öğretim üyeleri (profesör, doçent ve yardımcı doçentler), mesai saatleri dışında mesleki faaliyette bulunabilecekler, meslek ve sanatlarını rahatça icra edebilecekler. Ayrıca üniversiteden, tam gün üzerinden ücretlerini alabilecekler. Diğer kamu görevlilerinin ise böyle bir ayrıcalığı olmayacak.


ENİŞTE NİYE ÖPTÜ?
Tam Gün Yasası ile öğretim üyelerine;
“Arkadaş ya üniversiteyi ya da dışarıda çalışmayı tercih edeceksin. Part-time üniversite, sonra dışarıda çalışma diye bir olay yok. Tercihini yapman için sana Ocak 2011 sonuna kadar süre” denildi. Tercihler yapıldı ve olay bitti.
Aradan yedi ay geçti o da ne?
Ne olduysa oldu ve 26 Ağustos 2011 tarihinde, 650 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname yayımlandı ve üniversitelerdeki öğretim üyelerine;
“İsterseniz, mesai saatleri dışında çalışabilirsiniz” denildi.
Nasıl?
“Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü?” gibi bir şey değil mi?
Düzenlemeye göre, üniversite öğretim üyeleri;
1- Yüksek öğretim kurumlarında sadece eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunma,
2- Döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen hizmetlerde çalışmama,
3- Rektör, dekan, enstitü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı, anabilim, bilim dalı başkanı, başhekim ve bunların yardımcısı olmamak koşuluyla,
mesai saatleri haricinde; mali, hukuki, finans, yönetim, pazarlama vb. danışmanlıklar ve mimari ya da başka projeler hazırlamak gibi, mesleki faaliyette bulunabilecekler. Üniversitede “ek ders ücreti” almaları, dışarıda çalışmalarına engel olmayacak.

TIP DOKTORLARI
Tıp doktorlarının durumuna gelince, o çok ilginç!..
“Üniversitelerde görevli olanlar ve olmayanlar” diye ikili bir ayırım yapılıyor.
Üniversitede olanlar arasında da “öğretim üyesi olanlar” ve “olmayanlar” diye bir ayırım daha yapılıp, “ayrıcalıklı” bir sınıf yaratılıyor.
Ardından öğretim üyelerine, yukarıdaki koşullar çerçevesinde “dışarıda çalışabilirsin” deniliyor.
Daha açık bir anlatımla; “Muayenehane açabilirsin, özel hastanelerde çalışabilirsin. Üniversiteden de tam gün çalışan birisi olarak aylığını alabilirsin” deniliyor.
Ancaak..
- Hastaları görmeleri yasak,
- Hastaya el sürmeleri yasak,
- Ameliyata (eğitim amaçlı olsa bile) girmeleri yasak,
- Babası bile olsa, hastanede müdahale etme veya ilgilenmeleri yasak.
Peki..hastayı tedavi etme hakkı elinden alınan bir profesör, asistanını nasıl yetiştirecek?
Hasta maketi ve grafikler üzerinde mi ameliyat yaptıracak?
Kaybeden kim olacak hasta mı, doktor mu?
Kazanan kim olacak hasta mı, doktor mu?
Özetle, tıp dışındaki öğretim üyeleri hayatından ve mesai dışında çalışma olayının cazibesinden memnun. Ama olayı tıp fakültelerindeki öğretim üyeleri ve diğer tıp doktorları açısından değerlendirdiğinizde neresinden baksan, yamuk yumuk bir görüntü...
“Tam Güm” demiştik ya... Herhalde haksız değiliz...



Bu yazı 2,856 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 13 Ekim 2014 Torba zammı!
    • 9 Ekim 2014 Apartman yöneticilerinin borçlarına kolaylık
    • 8 Ekim 2014 Belediyelerde ev kadınlarına işkenceye devam
    • 2 Ekim 2014 Bayramda gelen gurbetçilere Türkiye'de KDV iadesi yapılacak
    • 1 Ekim 2014 Eşe ek kart ortak hesaptan avantajlı
    • 29 Eylül 2014 Şirket harcamalarında alışveriş puanı ve mil sürprizi
    • 27 Eylül 2014 Evlenip iki günde ayrılana maaş bağlanır mı?
    • 24 Eylül 2014 Pırlantada ÖTV kalktı, peki diğerlerinde niye kalkmadı
    • 22 Eylül 2014 Kiraya kefil olmanın 5 kat vergisi var
    • 20 Eylül 2014 Ceket, gömlek, kravat ve ayakkabı giderleri
    • 18 Eylül 2014 Emekliye 1 yıl süre
    • 17 Eylül 2014 Torba ile pırlantaya ÖTV kalktı
    • 16 Eylül 2014 İş güvenliği yetkisi bakkalda!
    • 15 Eylül 2014 Erken emeklilik
    • 11 Eylül 2014 Aidatı Ödeyin Yoksa Eviniz Diğer Maliklere Satılır
    • 10 Eylül 2014 İsviçre'deki Paralar Artık Gizli Değil
    • 8 Eylül 2014 Okul Masrafları Vergiden Nasıl Düşülüyor?
    • 6 Eylül 2014 Emlak vergisi muafiyeti için fakirlik belgesi mi gerekiyor?
    • 4 Eylül 2014 Gayrimenkulünüzün Tapudaki Değerini Yükseltebiliyorsunuz
    • 2 Eylül 2014 Ücreti Ödenmeyen İşçiye Kıdem Tazminatı Avantajı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,200 µs