En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
16 Şubat 2012

Kurumlarda taşınmaz satış kazancı istisnası



Kurumlarda taşınmaz satış kazancı istisnası

Taşınmazların satışından doğan kazanca ilişkin istisna uygulaması, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-e maddesinde yer alıyor. 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-e maddesinde;

l Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğu,

l Bu istisnanın, satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacağı,

l Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı,

l İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı,

l Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazların, satışında iki yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen sürelerin de dikkate alınacağı,

l Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmış durumda.
İstisnaya ilişkin madde gerekçesinde bu istisnanın amacının; 'kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali bünyesinin güçlendirilmesi' olarak belirtiliyor.

İSTİSNANIN UYGULANMA ŞARTLARI
İstisnayı düzenleyen 5/1-e maddesinde yer alan 'kurumların' kelimesi, düzenlemenin sadece kurumlar vergisi mükelleflerini kapsadığını ifade ediyor. İstisna uygulanması bakımından kurumlar vergisi mükelleflerinin mükellefiyet tipine yönelik bir kısıtlama yer almıyor. Bu nedenle, istisna hükmünden tam mükellef veya dar mükellef olup olmadığına bakılmaksızın kurumlar vergisi mükelleflerinin tamamı yararlanabiliyor.
İstisna uygulamasına konu olacak taşınmazların en az iki tam yıl (730 gün) süreyle kurumun aktifinde yer alması gerekiyor. Kanunda yer alan süre takvim yılı değildir. Bu nedenle süre hesaplanırken iktisap tarihinden itibaren (iktisap tarihi dahil) iki yıllık süre hesaplanacaktır. Örneğin; 15.03.2010 tarihinde iktisap edilmiş ve aktife alınmış bir taşınmazın, 15.03.2012 tarihinden sonra satılması ve diğer şartların da sağlanması halinde bu satıştan doğan kazanç kurumlar vergisinden istisna edilebiliyor.
Taşınmazların satışından elde edilecek kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması gerekiyor. Fon hesabına alınan kazanç tutarının mükelleflerce sermayeye ilavesi mümkün. Ancak, fon hesabına alınan kazanç tutarının sermayeye ilave dışında, beş yıl içinde başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması ya da kurumun tasfiyesi halinde, istisna uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergiler vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil ediliyor. İstisna, satış kazancının %75'ine uygulandığından, kazancın tamamının fon hesabına alınma şartı bulunmayıp, sadece istisnadan yararlanan kazanç kısmının söz konusu fon hesabına alınması yeterli.
İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değil.

SORU ve CEVAPLAR

İsteğe bağlı sigortalı sağlık yardımını kendi sigortasından alır
Yazılarınız ve verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Benim de kısa bir sorum olacak. Bağ-Kur isteğe bağlı emeklilik için prim ödüyorum ama sağlık hizmetlerinde SSK'lı eşimden faydalanıyorum. GSS kapsamında kendi üzerime almam gerekiyor mu yoksa yine eşimden dolayı hizmet almaya (bakmakla yükümlü) devam edebilir miyim? Atilla Şahin


İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre genel sağlık sigortalısı sayılıyorlar. İsteğe bağlı sigortalı olarak siz de genel sağlık sigortalısısınız ve belirlediğiniz prime esas kazanç tutarı üzerinden yüzde 20 yaşlılık, malullük ve ölüm sigortaları primi, yüzde 12 genel sağlık sigortası primi olmak üzere toplam yüzde 32 oranında prim ödüyorsunuz.
Bu durumda sağlık yardımını, eşinizin bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak değil, kendi sigortanız üzerinden alıyor olmalısınız. 
Şayet sağlık yardımı aktivasyonunuz isteğe bağlı sigortalılığınıza bağlı olarak yapılmamışsa, düzelttirmenizde yarar var. Zira genel sağlık sigortalısının sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan eşi, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılıyor.



Bu yazı 2,264 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,566 µs