En Sıcak Konular

Uğur Tandoğan
Ekonomim.com

Uğur Tandoğan
22 Ekim 2013

İşi sahiplenmek veya sahiplenmemek (1)



İşi sahiplenmek veya sahiplenmemek (1)

 

Dünya 


Kişi gönlünü işe vermezse, yapacağı işten hayır gelmez. Örneğin, eğer aşçı ise, yemeği yenmez; müzikçi ise, müziği dinlenmez; terzi ise, diktiği giyilmez. Peki gönülsüz kişiler şirketinizde çalışıyorsa ne olur? Belki kalabalığın içinde yaptıkları gönülsüz işler arada kaynayabilir. Ama biliniz ki, bunun maliyetini birileri öder. Kim öder?

Müşteri öder; o kişinin gönülsüz yaptığı ürünü, iyi sanarak alan müşteri. Kim öder? Çalışma arkadaşı öder; gönülsüz yapılan işi düzelten çalışma arkadaşı. Kim öder? Şirket öder; gönülsüz yapılan işlerden dolayı ekstra paralar ödeyen ve müşteri kaybeden şirket. Halbuki öyle bir acımasız rekabet devrinde yaşıyoruz ki, bir organizasyonda çalışan herkesin yaptığı işi kusursuz, mükemmel bir şekilde yapması gerekiyor. Kimsenin dalga geçmesine tahammül yok artık.

Peki, insanların canı gönülden iş yapması neye bağlı? Yönetim literatüründe bu konuda yapılmış çok çalışmaya rastlayabilirsiniz. Gallup Danışmanlık firmasının (Gallup Consulting) da bu konuda önemli bir çalışması var.

Gallup’un araştırması 

Gallup danışmanlık firmasının çalışması, 30 yıllık bir emeğe ve 17 milyon kişi üstünden toplanan verilere dayalı, “Çalışan bağlılığı” (Emloyee Engagement) denen bir araştırma. Bu çalışmaya göre çalışanlar üç sınıfta toplanıyor: İşine bağlı olanlar (Engaged), işine bağlı olmayanlar( Not engaged) ve işinden kopmuş olanlar(disengaged). İşine bağlı olanlar: işine gönül vererek çalışanlar, çarkı canla başla çevirenler. İşini bağlı olmayanlar: işine tam olarak kendini vermeyenler, çarkı gönülsüz çevirenler. İşinden kopmuşlar ise, doktorların “artık ne yerse yesin” dediği cinsinden olanlar; fiziken işyerinde olanlar, ama aklı fikri işin dışında her şeyde olanlar.

Söz konusu araştırmada şirketler için “Bağlılık Oranı”(Engagement Ratio) tanımlanmış: 
Bağlılık oranı= Şirkette işe bağlı olanların sayısı/ işten kopmuşların sayısı Bu oran bir şirkette her işten kopmuş kişiye karşılık kaç kişinin işe bağlı çalışan olduğunu gösteren bir oran. Gallup’un verilerine göre bu oran ortalama 2 :1 civarında; dünya ligindeki başarılı firmalarda ise 9.5:1.

Gallup bu araştırmasında işe bağlılığı gösteren, iş performansıyla doğrudan ilgili 12 faktör bulmuş. 

Çalışanlara 12 faktörle ilgili sorular sorularak işe bağlılık durumlarını buluyorlar. Bu haftadan başlayarak bu 12 faktörü inceleyip yorumlarımı vereceğim.

1. Benden ne yapmam beklenildiğini biliyorum

Ünlü İngiliz aktör Laurence Olivie’in bir söyleşisini televizyonda görmüştüm. Kendisi kadar ünlü bir yönetmenle çalışıyormuş. Film için çok basit görünen bir sahneyi çekiyorlarmış. Laurence Olivie, kapıdan içeri girip odadaki kişiye “İşte buradayım” diyecekmiş. Aktör, yönetmenin komutuyla odadan içeri girmiş ve repliğini söylemiş “İşte buradayım”. Yönetmen “Tekrar edelim” demiş. Laurence Olivie yine içeri girip yine “İşte buradayım” demiş. Yönetmen yine “Tekrar edelim” demiş. Laurence Olivie yine içeri girip “İşte buradayım” demiş. Yönetmen gayet sakin yine “Tekrar edelim” demiş ve sahne yine tekrarlanmış. Bu böyle devam etmiş. Sonunda ünlü aktör dayanamayıp isyan etmiş “Benden ne bekliyorsun be adam?”. Yönetmen gayet sakin şöyle konuşmuş:
“Daha iyisini”. Sonunda istenilen mükemmelliğe erişilmiş, sahne tamamlanmış.
Unutmayınız, herkes Laurence Olivie seviyesinde değildir; “Daha iyisini” demek yetmez. Kişilerden ne beklediğinizi açık seçik net bir biçimde ifade etmeniz gerekir. Acaba çalışanlarınız onlardan ne beklenildiğini biliyorlar mı? Onların görev tanımlarını yaptınız mı? Kişiler kendilerinden ne beklendiğini, koşacakları menzili bilirlerse rahat ederler, Belirsizlik, insanları en çok rahatsız eden durumlardan bir tanesidir. İşteki her tür belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekir.

2. İşimi doğru yapmam için gerekli malzeme ve ekipmana sahibim


Öyküye göre, savaş kaybeden komutan askeri mahkemede hesap veriyormuş. “Neden kaybettiniz savaşı?” diye sormuşlar. Komutan “Bir sürü nedenleri var” demiş. “Peki, hepsini sayınız” demişler. 

Komutan “Birinci neden: cephanemiz yoktu” deyince, “Yeter, mesele anlaşılmıştır” demişler. 

Rekabet acımasız demiştik. Elemanlarınızı kurtlar sofrasından pay kapmaları için savaşa sürüyorsunuz. Onlardan mükemmel performans bekliyorsunuz. Ama önce kendinize sormanız gerekir: Bu acımasız savaşta onlara gerekli cephaneyi sağladım mı? Beyin ameliyatı yapmalarını bekliyorum da çalışanlarımın eline sadece bir sünnetçi takım çantası mı veriyorum? Kurumlar, sivrisinekten yağ çıkarmaya çalışmamalı, işlerini doğru yapmaları için gerekli malzeme ve ekipman, çalışanlarından esirgememelidir.
Haftaya bu konuya devam edeceğim..


Bu yazı 2,950 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Mart 2024 Nereden nereye
    • 19 Mart 2024 Çalışma saatleri azalırken
    • 12 Mart 2024 Başarılı üç güzel insan
    • 5 Mart 2024 Çalışma düzeninde esneklik: Hibrit çalışma
    • 27 Şubat 2024 Bir cesur yürek daha durdu
    • 20 Şubat 2024 Akıllı telefona akılsızca bağımlılık
    • 13 Şubat 2024 Bulutlara nasıl bakıyorsunuz?
    • 6 Şubat 2024 İşten çıkarmalar üzücüdür
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 23 Ocak 2024 Bir motor yolculuğu
    • 16 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken (2)
    • 9 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken
    • 26 Aralık 2023 Toplam ücret paketinde seyahat
    • 19 Aralık 2023 Mangal partisi
    • 12 Aralık 2023 Toplu işten çıkarmalarda iletişim
    • 5 Aralık 2023 Faydalı bir meyve ve zararlı üretimi
    • 28 Kasım 2023 Selden geçip kumda boğulmak
    • 21 Kasım 2023 İnsan sesine hasretim
    • 14 Kasım 2023 Taylor Swift diye bir yıldız




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,435 µs