Milliyet Gazetesi
Cem Kılıç
15 Nisan 2014
Sosyal ligde sınıfta kaldık!
Sosyal ligde sınıfta kaldık!
Ülkelerin gelişmişlik düzeylerini karşılaştırmak için pek çok yöntem ve veri kullanılır. Bu bağlamda, uluslararası karşılaştırmalar açısından en çok kullanılan veri Gayri Safi Yurtiçi Hasıladır (GSYH). Ne var ki, son iki yıldır sosyal gelişmişlik düzeylerine ilişkin alternatif ölçüm yöntemleri de geliştirilmeye başlandı.
Örneğin; internet kullanımı ya da ekosistemin sürdürülebilirliği gibi geçmişte çok fazla önemsenmeyen göstergeler yeni gelişmişlik düzeyi hesaplamalarında kullanılır hale geldi.
Geçtiğimiz yıl nisan ayında Oxford Üniversitesinde Scoll Vakfı (kurucusu E-bayın Kurucusu Jeff Scoll) tarafından düzenlenen bir forumda, ülkeler sosyal gelişme düzeyleri açısından ilk kez küresel düzeyde Sosyal Gelişme İndeksi (SGİ) adı altında sıralandılar. Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Institute of Technology (MIT) akademisyenlerinin küresel iş çevreleriyle gerçekleştirdikleri görüşmeler sonucunda ortaya konulan SGİde esas olarak 3 soruya cevap aranıyor:
- Bir ülke vatandaşlarının temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu?
- Bireylerin ve toplumun bütününün refah içinde yaşaması ve bu refahı sürdürmesi için gerekli koşullar oluşturulmuş mu?
- Bireylere sahip oldukları potansiyeli hayata geçirebilecekleri fırsatlar sağlanıyor mu?
Ekonomik gelişmişlik
Geçen hafta ikinci kez açıklanan ve Yeni Zelandayı sosyal gelişme açısından zirveye taşımasına karşılık Çadı listenin son sırasına koyan SGİ sonuçları tüm dünyada ilgiyle karşılandı.
Araştırma kapsamında ortaya konulan iki temel sonuç, ekonomik ve sosyal gelişmişliği ülkeler açısından yeniden değerlendirmemize yol açıyor. İlk olarak SGİ gösteriyor ki, benzer gelir düzeylerine sahip, yani kişi başına düşen GSYHları yakın olan ülkelerin sosyal gelişme düzeyleri arasında büyük farklılıklar var.
İkinci olarak İndekse göre, ekonomik gelişmişlik düzeyi, başka bir ifadeyle ekonomik açıdan daha başarılı olmak tek başına sosyal gelişmeyi açıklayamıyor.
Örneğin; kişi başına GSYH açısından benzer rakamlara sahip olan Gana ve Nijeryada kişi başına GSYH sırasıyla 1.764 ve 2.335 dolar.
Oysa SGİnde Gana 96. sırada yer alırken Nijerya 123. sırada. Dolayısıyla bu iki ülkenin sosyal gelişmişlik düzeyleri açısından önemli farklılıklar söz konusu.
Ne anlama geliyor?
Dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar tüm insanların ortak ihtiyaçları var. Yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için su içmek, güvenli bir yerde barınmak, gelecekte iyi bir yaşam standardını sağlayacak düzeyde eğitim almak ya da sadece özgür hissetmek gibi. Ancak ekonomik gelişme tek başına her yerde ve herkes için bu sayılanları garanti edemiyor.
Örneğin; kişi başına düşen gelirin yaklaşık 45 bin dolar olduğu ABDde yaşayan Thomas ile kişi başına gelirin yaklaşık 25 bin dolar olduğu Yeni Zelandada yaşayan Kimbrayı karşılaştıralım. SGİne göre; Thomasın dünyanın en zengin ülkelerinden birinde yaşaması daha iyi yaşam standartlarına sahip olduğunu göstermiyor. Başka bir ifadeyle, Yeni Zelandanın sosyal gelişme skoru (88.24), ABDden (82.77) daha yüksek.
SGİ skorları, kişi başına düşen GSYH cinsinden ölçülen ekonomik performans ile pozitif ilişki içinde. Ancak bu göstergenin sosyal gelişmeyi açıklamada tek başına yetersiz kaldığı da aşikâr. Nitekim düşük gelir seviyesine sahip ülkelerde, GSYHdeki küçük artışlar sosyal gelişme üzerinde büyük etkiler yaratabiliyor. Buna karşılık, yüksek gelire ulaşan ülkelerde ekonomik büyüme, yeni sosyal ve çevresel problemlere yol açabiliyor.
Türkiyede yaşayan Alinin durumu ne?
Araştırma kapsamındaki 132 ülke arasında nüfus büyüklüğü açısından 16. sırada yer alan Türkiyede kişi başına GSYH 13.737 dolar. Türkiyenin SGİndeki skoru ise 64.62 ve bu skorla 64. sırada. Türkiyenin kişi başına GSYH açısından benzer düzeyde olduğu ülkeler: Uruguay, Belarus, Botsvana, Panama, Meksika, Mauritius, Malezya, Lübnan, Rusya, Bulgaristan, Kazakistan, Arjantin, Letonya, Şili ve Venezuella. Ancak, ne yazık ki Türkiye sosyal gelişme indeksindeki skorları itibariyle bu ülkelere göre daha zayıf bir görünüm sergiliyor. Türkiye özellikle eşitlik ve katılım, yükseköğrenime erişim ve sürdürebilir ekosistem göstergelerinde benzer ülkelere göre daha düşük skorlara sahip.
SGİ, kendi vatandaşları için daha iyi bir hayat isteyen hükümetlerin kalkınma stratejilerini tasarlarken sadece ekonomik büyümeye odaklanmamaları ve bunun ötesine geçmeleri gerektiğini bize hatırlatıyor. 2023 yılı için önemli sosyo- ekonomik hedefleri olan Türkiye için belki de bazı sorunları yeniden ele almanın zamanı gelmiştir.
Bu yazı 2,712 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
22 Nisan 2024
Geride kalanlara aylık bağlanması
-
15 Nisan 2024
Buluş yapan işçi bedelini nasıl alır?
-
12 Nisan 2024
Yıllık izinle ilgili her şey
-
9 Nisan 2024
Aralıklı çalışmada yıllık izin hakkı
-
8 Nisan 2024
Aralıklı çalışmada kıdem tazminatı
-
6 Nisan 2024
Bayram sonrası telafi çalışması
-
3 Nisan 2024
Yaşlılık yüküne yeni çözüm gerek
-
29 Mart 2024
Fazla çalışmanın ispatı
-
25 Mart 2024
Yoksulluk ve zorla çalıştırma
-
22 Mart 2024
Özel güvenlik ilgi bekliyor
-
18 Mart 2024
Yemek yardımı neden önemli?
-
15 Mart 2024
Ramazanda çalışma hayatı
-
11 Mart 2024
İş sözleşmesi ve işyeri devri farklı
-
8 Mart 2024
Çocuk hakları
-
2 Mart 2024
Dışarıdan primle memur emekliliği
-
26 Şubat 2024
Haftalık çalışma süresi kısalır mı?
-
23 Şubat 2024
Sosyal hareketlilik ve gelir eşitsizliği
-
19 Şubat 2024
Emeklilik için doğum borçlanması
-
16 Şubat 2024
Dövizle ücretin sınırları neler?
-
12 Şubat 2024
Kıdem tazminatı tavanı arttı
Yorumlar
+ Yorum Ekle