Risk Değerlendirmesinin Önemi Büyük
2012 yılında yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun ne tür yenilikler getirdiğini bu sütunlarda birçok kez açıkladık.
İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarından birini de risk değerlendirmesi oluşturuyor.
Bu kavram iş sağlığı ve güvenliğinin en önemli ve ilk aşamasını oluşturuyor
Risk değerlendirmesi halk diliyle söyleyecek olursak testi kırılmadan yapılacak değerlendirmeler demek.
Risk değerlendirmesi, işyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılacak çalışmalar bütününü ifade etmekte.
Türkiyedeki tüm işyerlerinde kazaların oluşumunu önlemek üzere risk değerlendirmesi yapılması zorunlu. Bir berber dükkanı da olsa maden işyeri de olsa, bu böyle
Risk Değerlendirmesi Neden Önemli?
Risk değerlendirmesi işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin korunması açısından kritik öneme sahip.
Zira işyerinde oluşabilecek kaza ve hastalık risklerinin görülmesini sağlıyor, istenmeyen sonuç olmadan geleceği tahmin etmeye, zaafları tespite ve önlem almaya yarıyor.
Daha testi kırılmadan iş ve meslek risklerinin belirlenmesi ve tedbir alınmasını amaçlayan risk değerlendirmesi, yalnızca gözlem ve tespiti değil gözlem, veri toplama, analiz, aktif katılım, tedbirlerin reçetelendirilmesi ve hayata geçirilmesini içeren döngüsel bir süreç.
Risk değerlendirmesi veri toplama, tehlikelerin analizi, çalışanların sürece aktif katılımı, tedbirlerin hayata geçirilmesi, sonuçların analizi ve bu sonuçlara göre yeniden risk analizi yapılması şeklinde döngüsel bir şekilde ilerlemekte.
Risk değerlendirilmesi pasif bir gözlemden çok aktif ve dinamik bir analiz süreci demek
Risk değerlendirmesi bir anlamda işyerinin yüz bin kilometre bakımı
Risk Analizinde Nelere Dikkat Etmeli?
Risk değerlendirmesi yapılırken şu hususlar dikkate alınmak zorunda:
a) Belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu.
b) Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve materyallerin seçimi.
c) İşyerinin tertip ve düzeni.
ç) Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu.
İşveren, yapılacak risk değerlendirmesi sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanı belirlemekle mükellef.
İşverenlerin sandığının aksine, risk değerlendirilmesi bir kez yapılıp tozlu raflara kaldırılan bir şey değil, aksine sürekli yenilenen bir süreç
Gerçek Risk Analizi Yapılıyor mu?
Peki, bu kadar önemi bulunan ve kapsamlı bir içeriğe sahip olan risk değerlendirmesi hakkıyla yerine getiriliyor mu?
Pek çok işyeri açısından bu soruya olumlu cevap vermek zor
Zira, ne yazık ki uzmanlaşmanın değil paket üretimin, derinleşmenin değil yüzeyselliğin hakim olduğu pek çok OSGB (yani Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri) risk değerlendirmesini layıkıyla yapmıyor.
Kopyala yapıştır yöntemiyle hazırlanmış risk değerlendirmesi belgeleri veya tahliye planları görüyoruz
İşveren de risk değerlendirmesini bir süreç, gelecekte yaşanması olası felaketleri önleyecek bir check-up olarak kabul etme yerine bir bürokratik zorunluluk ve evrak toplama işi olarak görüyor.
Bunun sonucunda Aman elimizde bir risk değerlendirmesi belgesi olsun da, müfettişe gösterecek birşeyimiz olsun kaygısı, yani evrakseverlik öne geçiyor.
Oysa enine boyuna işyeri ve yapılan işteki tüm riskleri değerlendirecek bir süreç olmalı
Madenlerde Risk Değerlendirmesi
Oysa, 301 cana mal olan Somadaki maden faciasında risk değerlendirmesinin ne kadar önemli bir şey olduğunu bir kez daha gördük.
Kazanın nedenleri halen araştırılıyor ve soruşturma sürüyor olsa da, kazanın ilk günlerinde basına yansıyan veriler üzerinden bir değerlendirme yapmak mümkün.
İlk elde şunu belirtelim: Maden, inşaat işyeri gibi çok tehlikeli sektörlerde risk değerlendirme belgesi olmadan çalışmak mümkün değil.
Bu da demek ki Somadaki madenin bir risk değerlendirmesi yapılmıştı
Ancak esas can alıcı soru şu: Bu değerlendirme yeterince ve hakkıyla yapılmış bir değerlendirme miydi?
Peki, Risk Yeterince Değerlendirildi mi?
Risk değerlendirmesi gerçekten bu yaşanan felaketi öngörebilmiş miydi?
Örneğin, işyerinde elektrik aksamdan (trafo, kablolar, fanlar vb) kaynaklanabilecek yangın ve patlama riski yeterince incelendi mi?
Maden mühendisliği biliminde kömürün içten kızışması denilen risk faktörü değerlendirildi mi, böyle bir durumda alınacak acil durum tedbirleri ve acil tahliye önlemleri belirlendi mi?
İşçiler acil hallerde nasıl ve nereden tahliye olacaklarını, acil durumlarda hangi kaçış yollarını takip edeceklerini biliyorlar mıydı?
Madenin içinde zehirli gazların artması halinde havalandırmanın nasıl yapılacağı, maskelerin nasıl kullanılacağı öğretilmiş miydi?
Gaz seviyelerini ölçen cihazlar hangi yollarla alarm veriyordu? Zehirli gaz oranı yükselince kim nereye gideceğini tam olarak biliyor muydu?
İşyerinde tahliye ve acil durum tatbikatı yapılmış mıydı?
Bu listeyi uzatmak mümkün
Eğer madende yapılan risk değerlendirmesi gerçekten bu yaşanan felaketi öngörememiş, bu saydığımız riskleri değerlendirmemiş ise orada risk değerlendirmesi yasak savma kabilinden yapılmış demek
İş Yasa Yapmayla Bitmiyor
Hep diyoruz ya, iş yasalar yapma ile bitmiyor
6331 sayılı Yasa çok önemli tedbirler getirdi, ancak bunların hayata geçirilmesi önemli
Çalışma yaşamını baştan aşağı kapsamlı bir denetime tabi tutmak; güvensiz çalışma kültürünü güvenli ve sağlıklı çalışma kültürü ile değiştirmek gerekiyor.
Risk değerlendirmesi gibi can kurtarabilecek bir süreci bir evrak kalabalığı olarak görürseniz, bir maliyet unsuru olarak görürseniz olmuyor
Oysa risk değerlendirmesi işyerinin rötgenini çeken, check-upını yapan çok çok kritik bir aşama
Bu aşamadaki riskleri iyi tespit edilmez, tedbirler iyi alınmaz ise ileride yaşanacak facialar kaçınılmaz oluyor.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle