Milliyet Gazetesi
Cem Kılıç
17 Haziran 2014
SGK ilaççılarla pazarlığa oturup fiyatı düşürebilir
SGK ilaççılarla pazarlığa oturup fiyatı düşürebilir
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ülkedeki en büyük kamu kuruluşu. Hem personel sayısı, hem de gelir ve gider yapısıyla devasa. Vatandaşa sosyal güvenlik ve sağlık hizmeti SGK aracılığıyla sunuluyor.
Kesinleşmiş rakamlara göre, SGK 2013te 163 milyar TL gelir elde etmesine karşılık (prim gelirleri, diğer gelirler), 182.6 milyar TL harcama yapmış. Gelir gider farkı 19.6 milyar TL olmuş. Açıkta 2011de bir azalma oldu ancak sonra tekrar yükselişe geçti.
Bu azalmanın temel sebebi, 2011 yılında sigorta prim borçlarına getirilen yapılandırma ve yıllar itibariyle kayıtdışı istihdamın azalıyor olmasıydı.
Prim 150 milyar TLyi aşar
Mecliste yasalaşmayı bekleyen, bugüne kadar ki en kapsamlı prim yapılandırmasıyla, SGKnın kasasına yaklaşık olarak 40 milyar TLye yakın ödenmemiş primin gireceği hesap ediliyor.
Eğer bu rakamlar tutarsa, SGK gelir gider dengesi son derece olumlu yönde etkilenecek. 2014 bütçesinde öngörülen prim gelir rakamı 131 milyar TL iken bu rakam 150 milyar TLyi aşacak.
2011 yılında da bugünküne benzer ancak daha dar kapsamlı bir yapılandırma olmuş ve prim gelirleri bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 35 artış göstermişti.
2014te uygulamaya girecek yeni yapılandırma ile bu oranın da üzerine çıkılacağı görülüyor. Bu sosyal güvenlik sistemimizin finansmanı açısından son derece olumlu. Ancak prim geliri artışını sürekli yapılandırmalara endekslemek işin kolayına kaçmak anlamına geliyor.
Bu nedenle, sigorta primlerinin özellikle esnaf ve işverenler açısından daha makul seviyelere çekilmesi, ödeme kabiliyetinin artmasına, dolayısıyla af ya da yapılandırma benzeri uygulamaların ortadan kalkmasına neden olacak.
Güncel ilaç listesi hazır...
SGKnın gelir gider yapısı içerisinde en dikkat çekici alan sağlık harcamaları. 2006 yılına göre, 2013 yılında ilaç harcamaları 2 kat, tedavi harcamaları ise yaklaşık 4 kat artış göstermiş.
Sağlık harcamaları artmakla beraber, kamu idaresinin özellikle ilaçta maliyetleri düşürme yönündeki etkinliği de artıyor. Global bütçe uygulaması, benzer ülkelerdeki ilaçların en düşük rakamlı olanlarının kıstas alınması, firmalardan iskonto talep edilmesi vb. uygulamalar ilaçta daha büyük artışların ortaya çıkmasını engelliyor.
SGK hangi ilaçları ödeyeceğini ve fiyatlarının ne olacağını kendi bünyesindeki Geri Ödeme Komisyonu ve Fiyatlandırma Komisyonu vasıtasıyla belirliyor.
İlaç firmaları ürünlerini geri ödeme yani devletin ödeme kapsamına aldırmak için mücadele veriyorlar. Hatta şu sıralar yeni bir ilaç listesi 1.5 yılın ardından güncellenerek Resmi Gazetede yayınlanmayı bekliyor.
Alternatif ödeme yolda...
Torba Yasa Tasarısı içerisinde kendine yer bulan önemli bir düzenleme var. İlaç firmalarını çok yakından etkileyecek bu düzenleme çok gündeme gelmedi. Tasarının 46. maddesine göre, bundan böyle ilacını, tıbbi cihazlarını devlete satmak isteyen firmalardan yıllık ücret ve/veya başvuru ücreti alınacak.
Bu yeni durumun kamuya ek kaynak yaratılmasıyla ilgili olduğu söylenebilir.
Yine aynı maddenin son fıkrasında, ilaç bulunurluğu sağlanması ve maliyetlerin kontrol altına alınması amacıyla firmalarla özgün sözleşmeler yapılabileceği belirtiliyor.
Düzenlemeyle SGK halen uyguladığı geri ödeme sisteminin dışında alternatif ödeme yöntemlerine geçebilecek, firma bazında masaya oturup pazarlık yapabilecek.
Kârları azalabilir
Yeni dönemde özellikle bütçeye yük getiren ilaçlarla ilgili olarak, firmalarla direkt olarak sözleşme masasına oturup karşılıklı 1, 2 ya da 3 yıllık farklı kıstaslar yapılması bundan sonra mümkün olabilecek. Piyasada bulunamayan ve pahalı olduğu bilinen kanser ilaçlarının daha kolay temin edilmesi ve ilaç sıkıntısının ortadan kaldırılması hedefleniyor.
Yeni düzenlemenin temel amacının ilaç maliyetlerini baskılamak olacağı söylenebilir. Devlet ilaçta daha düşük maliyetlere katlanmak istiyor. En büyük alıcı olmanın getirdiği avantajla ilaç fiyatlarını baskılamak ve doğrudan fiyatlara müdahale etmek maliyetler açısından en kolay yol olarak görülmekte. Ancak firmaların maliyet baskısı altında giderek kârlılıklarının azalması ve bunun neticesinde zamanla piyasadan çekilmeleri tehlikesi de mevcut.
Nitekim yerli ilaç sanayisinin küçüldüğünü görüyoruz. Çok dikkat etmek, dengeleri çok iyi ayarlamak gerekiyor.
Bu yazı 2,141 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
25 Mart 2024
Yoksulluk ve zorla çalıştırma
-
22 Mart 2024
Özel güvenlik ilgi bekliyor
-
18 Mart 2024
Yemek yardımı neden önemli?
-
15 Mart 2024
Ramazanda çalışma hayatı
-
11 Mart 2024
İş sözleşmesi ve işyeri devri farklı
-
8 Mart 2024
Çocuk hakları
-
2 Mart 2024
Dışarıdan primle memur emekliliği
-
26 Şubat 2024
Haftalık çalışma süresi kısalır mı?
-
23 Şubat 2024
Sosyal hareketlilik ve gelir eşitsizliği
-
19 Şubat 2024
Emeklilik için doğum borçlanması
-
16 Şubat 2024
Dövizle ücretin sınırları neler?
-
12 Şubat 2024
Kıdem tazminatı tavanı arttı
-
9 Şubat 2024
Yemek yardımı için sınır var mı? (1)
-
5 Şubat 2024
Sözleşmeye göre haklar
-
29 Ocak 2024
Küresel istihdamda 3 endişe kaynağı var
-
26 Ocak 2024
Sözleşme feshinde ölçülü olmak şart
-
22 Ocak 2024
Torba yasa yolda neler değişecek?
-
19 Ocak 2024
İlave tediyeler bu ay ödenecek
-
15 Ocak 2024
Değişikliğe zorlama haklı fesih nedeni
-
8 Ocak 2024
Çalışma hayatında her şey birlikte
Yorumlar
+ Yorum Ekle