İnternet Haber
Çalışma Yaşamı
Bünyamin Esen
22 Ekim 2014
Sigortasız Çalışmayın, Geleceğinizi Riske Atmayın
Sigortasız Çalışmayın, Geleceğinizi Riske Atmayın
Bursa'dan okurumuz Salih Cantutan soruyor: "Bünyamin bey, bir deri atölyesinde çalışıyorum. Patronla anlaştık, beni sigortalı göstermiyor ama maaşımı sigorta masrafı kadar fazla veriyor. Zaten hastaneye kırk yılda bir gidiyorum, napayım sigortayı. Ama patron şimdi bana ceza çıkacak diye korkuyor, muhasebeci söylemiş. Sigortalı olmak istemiyorum ben. Bundan feragat etmem mümkün değil mi?"
Sayın okurum, son söyleyeceğimizi ilk söyleyelim: Sigortalı olmaktan feragat etmeniz yasal olarak mümkün değil
Zira ülkemizde uygulanan sosyal güvenlik sisteminde sigortalılık çalışanlar için seçimlik değil zorunludur.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'ndan belirlenmiş olan hallerden birine girecek şekilde çalışmaya başlayan kişilerin sosyal sigortalar sistemine girerek bir numara alması, tescilinin yapılması, sigortalı olmaları ve prim ödenmesi mecburidir.
Peki, sigortalı olmak mecburi de, size faydası nedir? Konuyu ayrıntılı olarak açıklayalım.
Yaşam Döngüsü Analizi
Peki, sigortalılık neden önemli? Bunu anlamak için yaşam döngüsünü iyi analiz etmek gerekiyor.
Bilim insanları bir kişinin doğumundan itibaren topluma çeşitli yükler oluşturduğunu belirtiyor. Doğumla birlikte başlayan masraflar eğitim çağına gelinen dönemde yükseliyor ve tavan yapıyor. Ancak söz konusu kişi çalışma hayatına girdiğinde topluma yükü azalıyor, net katkısı ortaya çıkmaya başlıyor.
Kişi yaşlandıkça topluma maliyeti sağlık harcamaları ve bakım harcamaları ile tekrar artmaya başlıyor. Ta ki öyle bir yaşa geliniyor ki aynen çocukluktaki gibi kişinin topluma maliyeti tekrar tavan yapıyor.
Buna biz sosyal politika literatüründe yaşam döngüsü diyoruz.
Bazı hallerde de kişinin çalışma yaşamı içerisinde iken toplumsal maliyetinin kısa süreli veya kalıcı olarak artışını görüyoruz. Hastalık, iş kazası geçirmek, sakat kalmak gibi haller bu durumu örnekliyor.
Yaşam döngüsü içerisinde kişinin maliyetinin yükseldiği dönemeçlere biz sosyal sigortalar dilinde kısa ve uzun vadeli riskler diyoruz.
Sigortalılık Hangi Riskleri Kapsıyor?
Sosyal sigortalar kişilerin işte bu şekilde kısa ve uzun vadeli risklerini kapsayan, kişinin topluma, ailesine ve hatta kendisine yük olmadan yaşayabilmesini sağlayan bir garantör işlevi görmekte.
Kişinin hasta olması, iş kazası geçirmesi, meslek hastalığına tutulması, doğum yapması gibi hallerde çalışamaz hale gelmesi veya engelli hale gelmesi bu kişinin gelir düşüşüne neden oluyor. Ki bunlara kısa vadeli riskler adını vermekteyiz.
Kişinin uzun vadede yaşlanması, malul hale gelmesi gibi durumlar sonucu çalışamaz olması veya gelir kaybı yaşaması ise sosyal sigortacılık mantığında uzun vadeli riskler adını alıyor.
Sigortalı olmak kişiyi işte tüm bu risklere karşı koruma altına alıyor, başına bu haller gelen ve gelecek olanların mağdur olmasını, düşkün hale gelmesini önlüyor.
Sistem kişiyi koruduğu gibi toplumsal maliyetleri de üstelenerek toplumu da koruyor.
Primler Bir Vergi Değildir
Birçok işveren SGK'ya yaptığı prim ödemelerini bir vergi olarak görüyor. İşçilerin de maaşlarından yapılan prim kesintilerini bir gelir vergisi gibi görme eğilimde olduğuna şahit oluyoruz.
Oysa sosyal sigortalar primleri özünde bir vergi değil.
Sosyal sigortalar primleri yukarıda belirtilen risklerden biri ile karşılaşıp da sizin geliriniz düştüğünde size geri ödenmek üzere toplanan paralar.
Bu paralar genel devlet bütçesine de kalmıyor, özel bir fonda aktüeryal prensiplere göre bağımsız olarak idare ediliyor.
Yani sizin veya işvereninizin ödediği sigorta primleri havaya veya devlete gitmiyor, aksine size geri dönüyor
Çocuklarınızın Geleceği İçin
Bu nedenledir ki ülkemizde sosyal sigortalara katılım seçimlik değil Kanunda tanımlanan hallerde zorunlu.
Sigortalı olmayı gerektiren hallerden biri de bir işverenin yanında çalışmaya başlamak.
İşvereniniz ile anlaşarak sigortalı olmayı tercih etmek yasal değil, tespit edilmesi halinde işvereninize yüksek cezalar çıkmasına neden oluyor.
Ancak daha önemlisi sizin çeşitli iş ve yaşam risklerine karşı korunmasız hale gelmeniz, mağdur olmanız anlamını da taşıyor.
Sigortanın Önemi Dar Zamanda Anlaşılır
Şuan eliniz kolunuz tutuyor, taşı sıkıp suyunu çıkartabiliyorsunuz.
Ancak sosyal sigortalar sisteminin temel mantığı kişinin gün gelip çalışamaz hale geldiğinde asgari bir geçimini sağlayacak emeklilik gelirine sahip olması yahut da hasta olduğunda veya sakat kaldığında ücretinde keskin düşüşler olmaması.
Daha açık bir ifade ile sigortanın önemi Allah ömür verirse yaşlanınca anlaşılıyor.
Geçmişte sigortasız çalışmayı tercih etmeyenler yıllar sonra "Ah bir gün sigorta girişim olsaymış zamanında" diyerek başını taşlara vuruyor.
Bu nedenledir ki sosyal sigortalara katılım, sigortalı çalışmak çok çok önemli.
Sigortalı Olmayı Çalışan Talep Etmeli
Ülkemizde kayıtdışı istihdam oranı, başka bir deyişle sigortasız çalışma oranı halen çok yüksek.
Sosyal Güvenlik Denetmenleri/Müfettişlerinin özverili çalışmaları sonucu bu oran yüzde 55'lerden yüzde 34'lere kadar gerilemiş olsa da sigortasız çalışma bazı sektörlerde halen çok yaygın.
Denetim bir yere kadar etkili, işçi de işveren de istemez ise devlet ne yapsın
Bu sorunun çözümü is çalışanların sigortalılık bilincine kazanması; sigortasız çalışmanın geleceğini çalmak, çocuklarının gelecekteki nafakası ile kumar oynamak olduğunu anlamasından geçiyor.
Çalışanların "ben sigortasız çalışmam, geleceğimi riske atmam arkadaş" demesi önemli.
Üstelik yalnızca sigortalı olmak değil aldığı gerçek ücret üzerinden SGK'ya bildirilmek, gelecekte yüksek emekli maaşı almak, yaşam standartlarını koruyabilmek için hayati öneme sahip.
Buradan tüm çalışanlara çağrı yapalım: Aman, siz siz olun, sigortasız çalışmayın, geleceğinizi riske atmayın
Bu yazı 2,100 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
20 Temmuz 2023
Vergilendirmede delilin hukuka uygunluğu
-
25 Ağustos 2020
İş yeri kiralarında yenilikler - 2
-
5 Ağustos 2020
Boşta geçen günler emeklilik sağlamaz
-
8 Ağustos 2016
Şehit yakınlarına kadro nasıl verilecek?
-
1 Ağustos 2016
Devlet darbe mağdurlarına sahip çıkıyor
-
20 Haziran 2016
SGK teşviklerinden nasıl yararlanırsınız?
-
13 Haziran 2016
Yurt dışı borçlanmasıyla erken emeklilik
-
30 Mayıs 2016
Hangi çalışanların ücreti bankadan ödenecek?
-
23 Mayıs 2016
SGK günleriniz başkasına yattıysa
-
16 Mayıs 2016
Emekli maaşınızı nasıl arttırırsınız?
-
6 Mayıs 2016
Emekli maaşınızda kesinti olursa ne yaparsınız?
-
2 Mayıs 2016
Ödenen GSS primleri geri verilecek mi?
-
28 Nisan 2016
Gençlerin GSS borcu nasıl silinecek?
-
19 Nisan 2016
Hamileyi işe almayan patron yandı!
-
18 Nisan 2016
Sigortasız çalışan ne yapmalı?
-
15 Nisan 2016
Gizli işsizliğe dikkat!
-
11 Nisan 2016
Kıdem tazminatı almanın ipuçları
-
7 Nisan 2016
Emeklilik yaşı nasıl hesaplanır?
-
6 Nisan 2016
Memurlar nasıl mazeret izni alabilir?
-
8 Ocak 2016
Deneme süresinde sigortasız çalıştıran yandı!
Yorumlar
+ Yorum Ekle