En Sıcak Konular

Uğur Tandoğan
Ekonomim.com

Uğur Tandoğan
28 Ekim 2014

Değişken yönetici



Değişken yönetici

 

 

Dünya

 

Yönetici neden iyi değilmiş? 

Bir kuruluşa yöneticilik becerileri eğitimi veriyordum. Eğitimin başında katılımcılara bir anket doldurtmuştum. Bu anketleri değerlendiriyordum. Katılımcılardan birisinin “Yöneticiniz iyi bir yönetici mi?” sorusuna cevabı “Hayır” idi. “Cevabınızı destekleyecek ne diyebilirsiniz?” sorunu da şöyle cevaplamıştı: “Değişken.” Bu türe ülkemizde sık rastlandığı için bu hafta bu konuyu işlemek istedim. 

Değişken yönetici nasıldır? 

Adı üstünde, değişken yönetici değişken olur; sürekli değişir. Nerde, ne zaman durduğu belli olmaz Sağlam bir duruş sergilemez. Estirdiği rüzgar sürekli yön değiştirir, nerden estiği belli olmaz. Ortalığı günlük güneşlikken, bir bakarsınız kara kışa çevirir. Ya da çiçek çiçek açmış ilkbaharken, birden “ayva sarı, nar kırmızı sonbahar” olur. Eylemleri böyledir, söylemleri de. Daha önceki konuşmaları aklınızdadır. Ama söylediklerinin tam tersini söylerken hafızanızdan şüphe edersiniz. “Hafıza-ı beşer, nisyan ile maluldür” sözüyle teselli bulursunuz. 

Patolojik nedenler 

Böyle değişken olmanın çeşitli nedenleri vardır. Bir neden, fizyolojiktir. Kişi, gerçekten ne dediğini hatırlamaz; her seferinde değişik şeyler söyleyebilir. Bunun en ilerlemiş biçimi “alzheimer” hastalığıdır. Bir başka neden patolojiktir. Kişi de kişilik bozukluğu vardır. Söylem değiştirmek, duruş değiştirmek kişinin karakteri gereğidir. Karşısındakileri kandırmaktan, ters köşeye yatırmaktan, şaşırtmaktan zevk alır; ruhu, karşısında şaşırmış, ne diyeceğini bilemeyen kişi görmekten beslenir. Değişken olmanın bir başka nedeni ise, kafa karmaşıklığıdır. Vereceği tepkiler belli bir analize dayanmaz. Bu nedenle, koşullar aynı olsa bile vereceği tepki kafasının durumuna göre değişebilir. 

SŞK bozukluğu 

Değişken olmanın bir diğer uç noktası, daha çok siyasal arenalarda görülen durumdur. Bu bozukluğa SŞK (siyasetçi şark kurnazlığı) da diyebiliriz. Nabza göre şerbet verme şeklinde başlar, sonra SŞK bozukluğuna dönüşür. Nasıl oluşur? İlkesizlik, en önemli etkenlerdendir. İlkesi olmayınca, bu kişinin kararlarını ve eylemlerini önceden tahmin etmek zor olur. Kişi, tutarsızdır. Gerçi kişi, ilkeli kişilere tutarsız gelir. Aslında bu kişi, kendi içinde tutarlıdır. Her olaya, kuruluşu açısından değil de, kendi çıkarı açısından bakar. Çıkarı nerde ise yelkenini o yönde açar. Dün ak dediğine, bugün kara diyebilir. Bunu da büyük bir pişkinlik içinde yapabilir. Örneğin bu ülke, “Dün dündür, bugün, bugündür” veciz sözü ile bunu dile getiren siyasetçiler de görmüştür. Değişken yönetici, her söylediğine herkesin inandığını sanır. Çünkü herkesi, kendisine gönülden bağlı müridi varsayar. Ya da, “Müritlerim bana yeter” matematiğine dayanır. Kişinin müritleri de ona ya safl ıklarından inanır, ya da çıkar bağından dolayı inanır görünürler. 

Değişken yöneticinin zararları 

“Bir kötünün kırk mahalleye zararı dokunur” derler. Değişken yöneticinin zararı kırk ve ötesi mahalleye dokunabilir. İlk zararı görecek olan, yakın çevresidir. Yöneticinin nasıl davranacağı, ne söyleyeceği önceden belli olmadığından çaresizce beklerler; eyleme geçemezler. Onun alacağı pozisyona göre durumlarını tayin ederler. Bu, mutlak bağlılığı getirir. Kimse, yönetici işaret fişeğini atmadan adım atamaz duruma gelir. Bu nedenle, değişken yöneticinin altında sağlam kişilikli kişilerin barınması zor olur. 

Eğer değişken yönetici, SŞK tipi ise, başında bulunduğu kuruma da zarar verir. Çünkü kişinin çıkarı ile kurumun çıkarı her zaman çakışmayabilir. 

Sonuç 

Tanrı sizi değişken yöneticilerden korusun. 

Not: Cumhuriyetimiz Bayramınız kutlu olsun...


Bu yazı 2,181 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Nisan 2024 Genç işsizliği
    • 16 Nisan 2024 İklim değişimi hayati bir konudur
    • 2 Nisan 2024 Yalan söylemenin yeni biçimleri
    • 26 Mart 2024 Nereden nereye
    • 19 Mart 2024 Çalışma saatleri azalırken
    • 12 Mart 2024 Başarılı üç güzel insan
    • 5 Mart 2024 Çalışma düzeninde esneklik: Hibrit çalışma
    • 27 Şubat 2024 Bir cesur yürek daha durdu
    • 20 Şubat 2024 Akıllı telefona akılsızca bağımlılık
    • 13 Şubat 2024 Bulutlara nasıl bakıyorsunuz?
    • 6 Şubat 2024 İşten çıkarmalar üzücüdür
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 23 Ocak 2024 Bir motor yolculuğu
    • 16 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken (2)
    • 9 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken
    • 26 Aralık 2023 Toplam ücret paketinde seyahat
    • 19 Aralık 2023 Mangal partisi
    • 12 Aralık 2023 Toplu işten çıkarmalarda iletişim
    • 5 Aralık 2023 Faydalı bir meyve ve zararlı üretimi




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,199 µs