Milliyet Gazetesi
Cem Kılıç
2 Aralık 2014
Kofi Annan ruh sağlığı için uyardı
Kofi Annan ruh sağlığı için uyardı
The Economist dergisi ve Lundbeck tarafından Londrada düzenlenen, Küresel Depresyon Krizi toplantısına katıldım. Politik liderler ve sağlık alanındaki en yetkin kişiler konuşmacıydı. Açılık konuşmasını Birleşmiş Milletlerin bir önceki Genel Sekreteri Kofi Annan yaptı. Annan Vakfı olarak, depresyonun, sağlık kadar ekonomik ve sosyal etkileri olduğunu anlattı. İşin ilginç olanı, Annan gibi, dünyanın her bölgesindeki siyasi sorunlarla mücadele etmiş bir kişinin, yeni mücadele alanının bir sağlık olmasıydı. Kendisine bu radikal değişikliği sorunca çok anlamlı bir cevap verdi:
Toplumun ruh sağlığı bozuksa her şey bozuktur.
Toplantıda depresyonun çok önemli ekonomik ve sosyal etkileri olduğunu gördük. Dünya Sağlık Örgütüne göre, çalışma yaşamında yer alanların en önemli ruhsal sağlık sorunu depresyon. Avrupada 30 milyon, dünyada 350 milyon insan bu hastalıkla mücadele ediyor.
Ekonomik maliyeti
Depresyonun ekonomik maliyeti de yüksek. İskandinav araştırmacılar, 2010 itibariyle depresyonun Avrupa Birliği ülkelerindeki ekonomik maliyetinin 92 milyar euro olduğunu, bunun 54 milyar eurosunun ise hastalık sebebiyle işten ayrılmalar, erken emeklilik istenmesi gibi verimliliği azaltıcı etkilerden kaynaklandığını ifade ediyor.
Avrupa Depresyon Örgütüne göre, her 10 kişiden biri depresyon nedeniyle işinden ayrı kalıyor. İşinden uzaklaşma süresi 36 günü buluyor. London School Of Economics ve Kings Collegea göre, Avrupa ticari hayatı sırf bu hastalığın etkisiiyle her yıl 77 milyar euro kayıp yaşıyor.
Kofi Annan konuşmasında, hastalığın aslında gelişmekte olan ülkelerde çok yaygın olduğunu ancak konunun önemi bilinmediği için büyük sosyal ve ekonomik kayıpların halen devam ettiğini ifade etti.
Erken teşhis ve tedavi
Avrupa Komisyonunun raporuna göre, Birleşik Krallıkta erken teşhis ve öncü tedavi aşamasında harcanan her bir pound daha sonraki dönemde yaklaşık 5 pound tasarruf edilmesine neden oluyor. Erken teşhis ve tedavi, toplum sağlığı ve işin ekonomik maliyetleri bakımından oldukça önemli.
Depresyonun verimsizlik etkisi kadar ilaç harcamalarındaki payı da oldukça yüksek. Sağlık harcamalarının düşürülmesi, sosyal güvenlik sisteminde gelir gider sağlanması bakımından bu harcamaların muhakkak kontrol altına alınması gerekiyor.
Ülkemizde en büyük ilaç alıcısı Sosyal Güvenlik Kurumu. İlaçta geri ödeme sistemi çerçevesinde SGKnın yaptığı harcamaların boyutu çok yüksek. Son 10 yılda ilaç harcamalarında çok ciddi bir artış yaşandı. Zorunlu sağlık sigortası, aile hekimliği sistemi, ilaca erişimin kolaylaşması, ilaç harcamalarını çığ gibi büyüttü. Artış karşısında, birtakım kısıtlayıcı tedbirler alınmaya başlandı. Fiyat politikasıyla ilaç firmaları dünyadaki belki de en düşük fiyatları vermek zorunda bırakıldı. Ayrıca akılcı ilaç kullanımı, orijinal olmayan ilaçlarda taban fiyat uygulamasına geçilmesi gibi tedbirler ön plana çıkarıldı.
2009da 15.8 milyar TLye çıkan ilaç harcamaları tedbirlerin etkisiyle hafif düştü. Ancak toplam içindeki payı on yıl öncesine göre çok yüksek.
Türkiyede de ilaç harcamaları içerisinde en yüksek harcama depresyon tedavisine yönelik ilaçlara yapılıyor. SGKnın en çok bu ilaçlara para ödediği yetkililerce söyleniyor. Avrupada tedbirler alınıyor ancak bizde mücadele olmadığı için depresyonun ilaç harcamaları içerisindeki payı katlanarak artıyor. Düşük verimlilik ve işten uzak kalma boyutu, veri olmadığı için bilinemiyor.
Başbakan Davutoğlu uyuşturucuyla mücadele kapsamında yakın gelecekte bir Ruh Sağlığı Yasası çıkaracaklarını ifade etti. Bu yasa, depresyonla mücadeleye de önemli katkılar sağlayabilir.
Bu yazı 2,086 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
22 Nisan 2024
Geride kalanlara aylık bağlanması
-
15 Nisan 2024
Buluş yapan işçi bedelini nasıl alır?
-
12 Nisan 2024
Yıllık izinle ilgili her şey
-
9 Nisan 2024
Aralıklı çalışmada yıllık izin hakkı
-
8 Nisan 2024
Aralıklı çalışmada kıdem tazminatı
-
6 Nisan 2024
Bayram sonrası telafi çalışması
-
3 Nisan 2024
Yaşlılık yüküne yeni çözüm gerek
-
29 Mart 2024
Fazla çalışmanın ispatı
-
25 Mart 2024
Yoksulluk ve zorla çalıştırma
-
22 Mart 2024
Özel güvenlik ilgi bekliyor
-
18 Mart 2024
Yemek yardımı neden önemli?
-
15 Mart 2024
Ramazanda çalışma hayatı
-
11 Mart 2024
İş sözleşmesi ve işyeri devri farklı
-
8 Mart 2024
Çocuk hakları
-
2 Mart 2024
Dışarıdan primle memur emekliliği
-
26 Şubat 2024
Haftalık çalışma süresi kısalır mı?
-
23 Şubat 2024
Sosyal hareketlilik ve gelir eşitsizliği
-
19 Şubat 2024
Emeklilik için doğum borçlanması
-
16 Şubat 2024
Dövizle ücretin sınırları neler?
-
12 Şubat 2024
Kıdem tazminatı tavanı arttı
Yorumlar
+ Yorum Ekle