En Sıcak Konular

Cem Kılıç
Milliyet Gazetesi

Cem Kılıç
2 Şubat 2015

Kıdem tazminatında korkutan senaryolar!



Kıdem tazminatında korkutan senaryolar!

 

 

Milliyet 

 

Bir yıllık çalışma karşılığında bir brüt ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı sistemi değiştirilerek, fon sistemiyle yarım maaşa dönülmesi planlanıyor. Aradaki farkın ise fonda toplanan paranın getirisiyle kapatılacağı söyleniyordu. Ancak Ankara’da masaya yatırılan fon sistemi senaryolarında çalışanların kıdem tazminatı yüzde 60 oranında eriyor

Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı paket sonrası dikkatler yeniden kıdem tazminatına çevrildi. Daha önce işçi tarafı kıdem tazminatı konusunda yaşanacak en ufak bir hak kaybını genel grev nedeni olarak sayacağını açık açık ifade etmiş ve kıdem tazminatı fonu uygulamasını ancak hak kaybı olmaması halinde tartışabileceğini belirtmişti. Genel grev çalışma hayatının ahengini bozacak nitelikte çok büyük bir tehdit. Diğer yandan, işveren tarafı da şimdiki uygulamanın değişmesinin potansiyel sonuçları üzerinden değerlendirmelerde bulunarak kıdem tazminatı fonunu koşulsuz desteklemiyor. Çünkü işveren tarafının da kıdem tazminatı fonu konusunda tereddütleri var.

İşçi fon istemiyor

İşçi tarafı kıdem tazminatı konusundaki kırmızı çizgisini, her 1 yıllık kıdem karşılığı 1 aylık brüt ücret olarak belirlemiş durumda. Bunun altında bir kıdem tazminatını öngören herhangi bir yeniliği hiçbir şekilde tartışmayacağını ifade ediyor.

İşveren tarafının kıdem tazminatı fonu konusundaki en önemli itirazı, kıdem tazminatı fonuna her ay prim ödemek. Şu anki uygulamada kıdem tazminatı, işçinin kıdem tazminatını hak edecek şekilde işten ayrılması halinde ödeniyor. Ayrıca kıdem tazminatının taksitle ödenmesi de mümkün. Fon hayata geçtiğinde bütün işçiler için her ay fona prim ödenmesi gerekecek. Dolayısıyla işverenlerin maliyetleri artacak. Diğer yandan, işverenler kıdem tazminatı fonu hayata geçerse kıdem tazminatı tavanı kalkacağı için maliyetlerinin artacağından şikayet ediyor.

Şu an tazminatın üst sınırı 3.541 TL. Yani, işçinin ücreti brüt 5.000 TL olsa bile bir yıllık çalışması karşılığı eline geçebilecek kıdem tazminatı en fazla 3.541 TL olabiliyor. Fon hayata geçerse kıdem tazminatı tavanı uygulaması son bulacağı için işverenlerin maliyetinin daha da artması sözkonusu olacak.

Peki fon ne getiriyor?

Kıdem tazminatı fonu, her bir çalışan için bireysel olarak işleyen bir fon olacak. Yani, işveren çalıştırdığı her bir işçi için o işçinin adına açılmış fona her ay belirli bir oranda prim yatıracak. Bu primler, Emeklilik Gözetim Merkezi tarafından denetlenecek ve yönetilecek fonda birikecek. İşveren, Emeklilik Gözetim Merkezi aracılığıyla primlerin yönetileceği şirketi seçebilecek. Bu sayede, kıdem tazminatının biriktiği şirket aracılığıyla işçiler adına biriken tutarlar yatırıma yönlendirilebilecek.

1 yıla 1 maaş hayal olabilir

Tasarı Ankara’da planlanan şekliyle yasalaşırsa işçiler, işten ayrılma nedenleri ne olursa olsun emekli olduklarında kıdem tazminatlarını alabilecek. Şu anda işçilerin en fazla yüzde 10’u kıdem tazminatından yararlanabiliyor.

Yeni düzenlemeyle tüm çalışanların bu haktan yararlanacağı hesaplanıyor. Bununla birlikte 1 yıla 1 aylık maaş şeklinde ödenen kıdem tazminatında 1 yıla yarım maaş ödenmesi senaryosu ağırlık kazanıyor. Burada yaşanacak kaybın ise havuzda toplanan paranın nemasıyla kapatılacağı hesaplanıyor. Bu düşünülerek yapılan senaryolar ise bu hesabın mevcut ekonomik koşullarda pek de mümkün olmadığını ortaya koyuyor.

Ankara’da üzerinde çalışılan ve yazımızda da yer alan iki farklı senaryoya göre işçinin tazminat miktarı açısından kayıp yaşaması sözkonusu olacak. İşçi tarafının şiddetle karşı çıktığı nokta işte burası.

Peki avantajı ne?

Kıdem tazminatı fonu hayata geçerse işçilerin en önemli avantajı işten ayrılma nedenleri ne olursa olsun kıdem tazminatı hakkını kaybetmemeleri olacak. Yani, işinden ayrılan işçinin kıdem tazminatını kaybetme endişesi ortadan kalkacak. Ayrıca, işçi kıdem tazminatını alabilmek için işverenle de temas etmeyecek. Doğrudan fon yönetimindeki şirketle muhatap olacak işçinin bu nedenle yaşayacağı mağduriyet ortadan kalkmış olacak.

15 yıl 3.600 gün ile yarı yarıya tazminat

-  Kıdem tazminatı fonu tasarısında yer alan hak kazanma koşullarına göre fonda biriken tazminatı ilk kez alacak kişiler 15 yıl ve 3.600 gün prim ödeme şartını doldurmaları halinde tazminatın yarısını alabilecekler.

-  Konut edinecek kişilere de fon hesabında biriken tutarın yarısı ödenecek.

-  Fondaki parasını ikinci ve sonraki seferlerde kullanmak isteyenler için bir önceki kullanımdan sonra 1.800 gün prim ödeme şartı aranacak. 

-  Emekli olan, 5 yıl süreyle fondaki hesabına prim yatırılmayan kişiler ise fondaki hesaplarında biriken tutarın tamamını alabilecek. İşçinin ölümü halinde geride kalanlar da fonda biriken paranın tamamını alabilecek.

-  Kıdem tazminatını hak etmeyi sağlayacak belgeyi fonun biriktiği şirkete sunan işçinin tazminatı 15 gün içinde kendisine ödenecek. Bu sayede, bugünkü uygulamada işçilerin önemli sorunlarından bir tanesi de çözüme kavuşmuş olacak. Hâlihazırda işçiler kıdem tazminatlarını hak ettiklerinde işverenler bunu ödemekte yavaş davranıyorlar. Diğer yandan, işverenin iflası gibi durumlarda işçinin kıdem tazminatını alabilmesi çoğu kez mümkün olmuyor. Dolayısıyla, bu gibi durumlar yaşanmadan ödemenin yapılacak olması işçilerin lehine bir uygulama olacak.

İŞVEREN AVANTAJI

Kıdem fonuna yatır ‘işsizliği’ az öde

Kıdem tazminatı fonunun hayata geçmesi halinde işverenler için her ay düzenli olarak prim ödeme yükümlülüğü sözkonusu olacak. Fakat taslaktaki hüküm doğrultusunda işverenin ödeyeceği işsizlik sigortası fonu priminin azaltılması planlanıyor. İşverenin ödediği işsizlik sigortası priminin yüzde 1’den binde 6’ya çekilmesi öngörülüyor. Böylelikle işverenler açısından maliyet artışının kontrol altında tutulması hedefleniyor.

Kıdem tazminatının fona dönüşmesinde işverenler açısından en önemli dezavantaj, özellikle üst düzey çalışanları işyerinde tutmak olacak. Çünkü işçiler işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatlarını yakmayacakları için en düşük bir ücret artışı halinde bile işlerini değiştirmeyi düşünmeye başlayacaklar.

Çalışma barışına dikkat!

İşçi tarafı kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi konusundaki tavrını çok net bir şekilde ortaya koydu. İşveren tarafında ise henüz net bir görüş yok. Bazı işverenler zaten kıdem tazminatı ödemelerini çok sınırlı sayıda işçi için yaptığından ek bir maliyet çıkacağını düşünüyorlar. Bazıları ise ani bir maliyet kalemi olarak çıkacak bir tazminat yerine her ay belirli oranda prim ödemeyi daha makul buluyor. İşveren tarafı açısından konunun tıkandığı yer, çıkacak yeni maliyetin miktarı.

Bütün bu nedenler dolayısıyla kıdem tazminatı fonu konusunda sosyal tarafların mutabakatı sağlanmadan yeni bir adım atılmaması ve hak kaybı doğuracak bir düzenlemeye imza atılmaması gerekiyor. Aksi takdirde çalışma barışının kalıcı olarak bozulması sözkonusu olacaktır. Bununla birlikte, seçim öncesi çalışma hayatının çok kritik bir konusu olan kıdem tazminatına ilişkin bir adım atılmasının çok da mümkün olmadığını da söylemek gerekiyor.

Yüzde 60 hak kaybı

SENARYO 1

-  İşverenlerin havuza yüzde 4 prim ödediği, reel faiz getirisinin de yüzde 5 olduğu senaryoda 15 yıl sonunda işçinin eline geçecek kıdem tazminatı miktarı 9 maaşa denk geliyor.

-  Halbuki şu anda 15 yıl karşılığında 9 değil 15 aylık brüt maaş alınabiliyor. Üstelik reel faizin yüzde 3 olması halinde çalışanlar sadece 8 aylık ücretin karşılığını alacak.

-  Yani, işçiler bugünkü uygulamaya göre iyi senaryoda yüzde 60, kötü senaryoda yüzde 50’ye yakın kayıp yaşayacak.

-  Bu senaryo adına örnek vermek gerekirse, şu an 2 bin TL brüt ücreti olan işçinin 15 yıl çalışması karşılığı alacağı kıdem tazminatı tutarı 30 bin TL.

-  Yeni dönemde ise eline geçecek rakam en iyi ihtimalle 18 bin TL, en kötü ihtimalle 16 bin TL olacak. 

SENARYO 2

-  İşveren tarafından fona ödenecek prim oranının yüzde 5, reel faizin yüzde 5 olması halinde 15 yıl karşılığında 12; reel faizin yüzde 3 olması halinde ise 10 aylık ücret tutarında kıdem tazminatının alınması mümkün olacak.

Yani, prim oranı yüzde 4 yerine yüzde 5 olursa; işçinin kaybı yüzde 22 ila yüzde 33 arasında değişecek.

-  Bu senaryoda da yine 2 bin TL brüt ücreti olan çalışanın 15 yıl sonunda alacağı tazminat miktarı 30 bin TL yerine 20 bin TL ile 24 bin TL arasında olacak.


Bu yazı 2,555 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Nisan 2024 Buluş yapan işçi bedelini nasıl alır?
    • 12 Nisan 2024 Yıllık izinle ilgili her şey
    • 9 Nisan 2024 Aralıklı çalışmada yıllık izin hakkı
    • 8 Nisan 2024 Aralıklı çalışmada kıdem tazminatı
    • 6 Nisan 2024 Bayram sonrası telafi çalışması
    • 3 Nisan 2024 Yaşlılık yüküne yeni çözüm gerek
    • 29 Mart 2024 Fazla çalışmanın ispatı
    • 25 Mart 2024 Yoksulluk ve zorla çalıştırma
    • 22 Mart 2024 Özel güvenlik ilgi bekliyor
    • 18 Mart 2024 Yemek yardımı neden önemli?
    • 15 Mart 2024 Ramazanda çalışma hayatı
    • 11 Mart 2024 İş sözleşmesi ve işyeri devri farklı
    • 8 Mart 2024 Çocuk hakları
    • 2 Mart 2024 Dışarıdan primle memur emekliliği
    • 26 Şubat 2024 Haftalık çalışma süresi kısalır mı?
    • 23 Şubat 2024 Sosyal hareketlilik ve gelir eşitsizliği
    • 19 Şubat 2024 Emeklilik için doğum borçlanması
    • 16 Şubat 2024 Dövizle ücretin sınırları neler?
    • 12 Şubat 2024 Kıdem tazminatı tavanı arttı
    • 9 Şubat 2024 Yemek yardımı için sınır var mı? (1)




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,649 µs