İnternet Haber
Çalışma Yaşamı
Bünyamin Esen
1 Haziran 2015
Artık Yetimin Başını Okşayan Bir Devlet Var
Artık Yetimin Başını Okşayan Bir Devlet Var
Türkiyede sosyal yardım uygulamaları gitgide yaygınlaşıyor.
Siz bakmayın, ülkedeki refah artışından yoksul kesimlere hiçbir pay verilmiyor diyenlere.
OECDnin verilerine göre Türkiyenin gayrisafiyurtiçi hasılasından sosyal yardımlara ayırdığı pay geçtiğimiz on yılda iki kattan fazla artarak 2012 yılı itibariyle yüzde 12,2ye çıktı.
Bu rakamın son yıllarda getirilen yeni düzenlemeler ile yüzde 15lere yaklaştığı tahmin ediliyor.
Başka bir deyişle her yıl üretilen refahın yüzde 15i yoksul, dar gelirli, emekli ve gariban kesimlere aktarılmakta
Her Bebeğe İlk Altını Devlet Takıyor
Son dönemde Türkiyenin bu sosyal harcamalarında doğrudan yardımların, literatürdeki adıyla parasal yardımların (cash benefits) sayısı ve miktarından belirgin bir artış görüyoruz.
15 Mayıs 2015te yürürlüğe giren torba yasa ile her yeni doğan bebeğe yapılan parasal doğum yardımı bunlardan biri.
15 Mayıs ve sonrasında doğan Türk vatandaşı bebeklerinin her birine ilk bebek ise 300 TL, ikinci bebek ise 400 TL, üçüncü bebekte ve sonrasındaki her bebek içinse 600 TL doğum yardımı veriliyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından ödenen bu yardım için, İki hafta içerisinde başvuranların sayısı 100 binlere yaklaşmış bulunmakta.
Türkçesi her doğan bebeğe ilk altını artık devlet takıyor, en yoksul kesimler için fark yaratacak şekilde, bebek doğumu sırasında olan ilk masrafları karşılanıyor.
Çeyiz ve Konut Yardımı da Var
Son dönemde yapılan diğer iki önemli parasal yardım ise ilk evini alanlara getirilen konut yardımı ile ilk kez evlenenlere yapılan çeyiz yardımları.
Konut yardımı ile sistemi sayesinde ev almak için bankada biriktirilen paranın yüzde 20si kadar, azami 15.000 Türk Lirası devlet yardımı ödeniyor. Dahası, Bakanlar Kurulunun sistemde üç yıldan daha uzun süre kalanlara 45 bin TLye kadar fazladan destek vermeyi belirleme hakkı bulunmakta.
Bir diğer uygulama olan çeyiz yardımı ile ise tüm vatandaşlara, 27 yaşını doldurmadan ilk evliliğini yapmaları halinde yardım veriliyor.
Devlet katkısı vatandaşın evlilik için bankada biriktirdiği paranın yüzde 20si kadar. Azami 5.000 Türk Lirasına kadar çeyiz yardımı alabilmek mümkün.
Eski Çocuk Esirgeme Sistemi Değişti
Devletin son dönemde el attığı sistemlerden birini de yetim ve öksüz çocuklar için yapılan kamusal harcamalar ve bakım sistemi oluşturuyor.
Eskiden Çocuk Esirme Kurumu yurtları koğuş sistemi ile çalışır, köhne altyapı ile hizmet verir, ne yazık ki çocuk istismarı ile gündeme gelir idi.
Ne yazık, yetiştirme yurtları bırakınız çocuğu iyi yetiştirmeyi, suç ve suçlu üreten yerler haline gelmiş idi. Allah çocuk esirgemeye düşürmesin, sokakta yat daha iyi noktasında idi bakım sistemimiz
Şimdi ise yetim ve öksüz çocukların koğuşta değil, evde barındığı Sevgi Evleri projesi ülke genelinde uygulanmaya başlanıldı.
Çocukların hapishane tarzı koğuşlarda değil, evlerde barındırıldığı, birebir sosyal yardım uzmanlarının bulunduğu bir sisteme doğru geçiyoruz.
Yetim ve Öksüze Harçlık Başlıyor
Yetim ve öksüz çocuklar için son müjde ise önceki gün sayın Başbakanımız Ahmet Davudoğlu tarafından kamuoyuna duyuruldu.
Buna göre artık yetim ve öksüz her çocuğa harçlık verilmesi dönemini başlatıyor.
Son uygulama ile artık vatandaş olan her çocuğa aylık 100 TL harçlık devlet tarafından ödenecek. Üstelik bu yardım sürekli olarak verilecek.
Garip hale düşmüş çocukların en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bu harçlık hakkından 180 bine yakın yetim ve öksüzün faydalanabileceği düşünülüyor.
Doğum yardımından olduğu gibi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından uygulanacağı düşünülen sistemin ayrıntılarını mevzuat düzenlendikten sonra öğreneceğiz. Ama düzenleme yasalaşmadan söyleyelim, bu çok önemli ve doğru bir adım
Hizmet Yardımları da Artıyor
Türkiye sosyal refah sisteminde son yıllardaki dönüşüm çok kapsamlı. Yalnızca parasal yardımların değil, literatürde (in-kind) denilen hizmet şeklindeki yardımların da arttığını görüyoruz.
Üstelik bu yardımlar gencinden yaşlısına herkese ulaşıyor.
Üniversite öğrencilerinin bir zamanlar illallah dediği harçların kaldırılması, bursların yaygınlaştırılması ise gençlere yansıyan boyutu
18 yaşına gelmeden herkesin sağlık güvencesinin şartsız şurtsuz devlet tarafından karşılanıyor olması da bunun göstergesi
65 yaş üstü kişilere ücretsiz seyahat hakkı uygulanması ise yaşlılara yönelik doğrudan yardım politikalarının bir örneği...
Göçmenlere Yapılan Yardım 5,5 Milyar Dolar
Hatırlayalım
2000 ve 2001 krizleri IMFnin bize vereceği 3 milyar dolarlık bir yardımın gecikmesi yüzünden çıkmış, basiretsiz siyasetçiler de işin tuzu biberi olunca vatandaş devalüasyon sonucu bir gecede yüzde 40 fakirleşmişti.
Topu topu 3 milyar dolarlık bir tutar ülkemizi krize sokuyordu
Şimdi ise Suriyede zalim bir rejim altında huncarha katledikdikleri için vatanını terk edip ülkemize sığınan Suriyeli muhacirlere devletimiz 5,5 milyar TL yardım yaptı da, ekonomiye tık bile demedi
Dahası vatandaşına sosyal yardımlarını iki kat arttıran bir devlet var.
Bu tablo, hakikaten anayasanın emrettiği sosyal devlet olmaya doğru ilerleyen bir devlet demektir
Yetimin Başını Okşayan Bir Devlet
Şüphesiz bir ülkenin gelişmişlik seviyesini ve medeniliğini gösteren kriterlerden biri de o ülkenin en kırılgan kesimlerine (göçmenlere, asgari ücretliye, yetime, öksüze) yapılan yardımlar ile ölçülür.
Yeri geldiğinde, bizim için çok ufak görünen bir meblağ (örneğin 100TL) bir kişinin yaşama tutunmasını, toplumsal dışlanmanın azalmasını sağlar.
Dünya sosyal politika literatüründe yer etmiş bir gerçek olarak koşulsuz ve parasal olarak uygulanan yardımlar en yoksul ve kırılgan kesimleri topluma katar, fark yaratır
Bu anlamda göçmenler, yetimler, öksüzler gibi kesimlere yapılan doğrudan yardımları alkışlamamak mümkün değil. Sayın Başbakanımızın bu basiretli adımını tebrik ediyorum.
Bu şekilde (universal) yani vatandaşlık temeli üzerine koşulsuz sağlanan yardımları arttırmak gerek. Sosyal devlet olmanın da, ülkemizde daha adil bir bölüşüm sistemi kurmanın yolu da bundan geçiyor
---
Kıssadan Hisse
Yarınlar yorgun ve bezgin kimselere değil, rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir.
Çiçero
---
Bu yazı 2,185 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
20 Temmuz 2023
Vergilendirmede delilin hukuka uygunluğu
-
25 Ağustos 2020
İş yeri kiralarında yenilikler - 2
-
5 Ağustos 2020
Boşta geçen günler emeklilik sağlamaz
-
8 Ağustos 2016
Şehit yakınlarına kadro nasıl verilecek?
-
1 Ağustos 2016
Devlet darbe mağdurlarına sahip çıkıyor
-
20 Haziran 2016
SGK teşviklerinden nasıl yararlanırsınız?
-
13 Haziran 2016
Yurt dışı borçlanmasıyla erken emeklilik
-
30 Mayıs 2016
Hangi çalışanların ücreti bankadan ödenecek?
-
23 Mayıs 2016
SGK günleriniz başkasına yattıysa
-
16 Mayıs 2016
Emekli maaşınızı nasıl arttırırsınız?
-
6 Mayıs 2016
Emekli maaşınızda kesinti olursa ne yaparsınız?
-
2 Mayıs 2016
Ödenen GSS primleri geri verilecek mi?
-
28 Nisan 2016
Gençlerin GSS borcu nasıl silinecek?
-
19 Nisan 2016
Hamileyi işe almayan patron yandı!
-
18 Nisan 2016
Sigortasız çalışan ne yapmalı?
-
15 Nisan 2016
Gizli işsizliğe dikkat!
-
11 Nisan 2016
Kıdem tazminatı almanın ipuçları
-
7 Nisan 2016
Emeklilik yaşı nasıl hesaplanır?
-
6 Nisan 2016
Memurlar nasıl mazeret izni alabilir?
-
8 Ocak 2016
Deneme süresinde sigortasız çalıştıran yandı!
Yorumlar
+ Yorum Ekle