En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
8 Eylül 2015

Sermaye üzerinden faiz indirimine ilişkin tebliğ taslağı



Sermaye üzerinden faiz indirimine ilişkin tebliğ taslağı

 

 

Dünya 

 

6637 sayılı Kanun'la Kurumlar Vergisi Kanunu'nun “diğer indirimler” başlıklı 10. maddesine eklenen (ı) bendi ile şirketlerin nakit yoluyla sermaye artırımlarını teşvik etmek, bu yolla yabancı kaynak yerine özkaynağa yönlenmelerini temin etmek amacıyla 1.7.2015 tarihinden sonra uygulanmak üzere yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu düzenlemeye göre “sermaye şirketleri, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si” kurumlar vergisi beyannamesinde kurum kazancından indirileceklerdir. Bu %50 oranı, Kanunun yayımından sonra Bakanlar Kurulu Kararı ile bazı haller için yükseltilmiş, bazı haller için ise sıfıra indirilmiştir. Bu hükümle ilgili daha öncede yazdım. Geçen hafta Gelir İdaresi Başkanlığı, web sayfasında, bu düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin görüşlerini içeren bir Genel Tebliğ Taslağı (TT) yayınlamıştır. Bu yazımda ise bu TT ile açıklanan görüşlerin irdelemesini yapmaya çalışacağım. 

TT’de, “Bilanço içi kalemlerin (gerçek nitelikli borç ilişkisine dayanmayan ortaklara borçlar hesabı gibi) bir biri içinde mahsup şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışlarının” bu olanaktan yararlanamayacağı açıklanmıştır. TT’de, “gerçek nitelikli borç ilişkisine dayanmayan ortaklara borçlar” kavramının bir açıklaması olmamakla birlikte bu ifadelerle idari anlayışın, ortaklar tarafından şirkete verilen borçların (ortakların alacaklarının) sermayeye eklenmesinin yeni düzenlemeden yararlanamayacağı yönünde olduğu anlaşılmaktadır. Ancak verilen örnekte, ortağın şirkete borç verdiği tarihin, aktardığımız düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihinden önce olması, biraz kafa karıştırmaktadır. Ortak düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihinden sonra olması halinde aynı yorumun söz konusu olup olmayacağı tartışmalıdır. 

Kaldı ki, bu düzenlemeye pek katılmak da mümkün değildir. Şirket, politika değiştirip, banka kredisi kullansa, bu arada ortağa borcunu ödese, sonrada banka borçlarını kapatmak için nakdi sermaye artışı yapsa, bu düzenlemeden yararlanabilecektir. Bu şekildeki ticari hayatın olağan akışına uygun bu davranışa peçeleme denilemeyeceğine göre, şirketin yeni düzenlemeden yararlanmasına bir engel yoktur. Şirketleri bu yollara itmek yerine, ortağın şirketlere nakdi borç vermelerinden doğan alacaklarının sermayeye eklenmesinin, bu düzenlemeden yararlanabileceğini TT’de kabul etmek, bana göre daha yerinde olacaktır. 

TT’de yer alan “şirkete nakdi sermaye dışında hisse senedi, tahvil veya bono gibi kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışlarının” indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacağına ilişkin açıklama ise Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 5.3. ve 5.6.2.4.1 maddelerinde yer alan nakit kavramı ile çelişmektedir. Anılan maddelerde nakit kavramı “şirketin kasasında veya bankada bulunan nakit varlıklar ile nakit olarak tahsil edilmese de her an nakde dönüştürülmesi kolay altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, Toplu Konut İdaresince çıkarılan veya İMKB’de işlem gören hisse senetleri, çekler, tahvil ve bonolar” şeklinde değerlendirmiştir. Bir kavramın, yasa maddesine göre değişen tanımı olmaz. Yani, hazine menfaatine göre tanım olmaz. Tanımların objektif ve tutarlı olması gerekir. 

TT’de “Sermaye artırımının tescili ve şirketin banka hesabına yatırılması” başlıklı maddesinde verilen 1 no’lu örneğin ise gözden geçirilmesi gerekmektedir. Zira bu örnekte, şirket ortakları taahhüt ettikleri sermaye paylarını, tescilden sonra ödemektedirler. Eski TTK’ya uygun olan, ancak yeni TTK ile çelişen bir örnektir. Çünkü Yeni TTK’nın md. 344 ve 456 (fıkra 2) ile Ticaret Sicil Yönetmeliği md. 73 uyarınca nakden taahhüt edilen sermayenin en az %25’inin tescilden önce ödenmesi, bu hususun yönetim kurulu beyanında vurgulanması ve ödemeye ilişkin belgenin Ticaret Siciline tescil için ibrazı gerekmektedir. Bu durumda, ödeme önceki ayda, tescil sonraki ayda olursa, indirim uygulamasının hangi ay esas alınarak yapılacağı sorunu gündeme gelmektedir. Bu noktada, tescilin yapıldığı ayın esas alınması gerekmektedir. 

TT’de arayıp da bulunamayan konu ise, sermaye azaltımı yapan şirketlerin, azalttıkları tutarın kaynağının nasıl belirleneceğidir. Örneğin nakdi sermaye artırımı yaparak bu yeni müesseseden yararlanan, ancak geçmişinde ayni sermaye artırımları, enflasyon farklarından yahut yeniden değerleme fonlarından sermaye artırımları da bulunan bir şirketin, azalttığı sermayenin kaynağının genel kurullarda özgürce belirlenip belirlenemeyeceği, yoksa bu konuda önceliğin bir kaynağa verilip verilmeyeceği konusundaki idari anlayışa TT’de yer verilmemesi de bir önemli eksikliktir. 

TT’de ayrıca, müesseseden geçici vergi dönemlerinde yararlanılmasını engelleyen açıklama da, bana göre gelir ve kurumlar Vergisi kanunlarındaki geçici vergi müessesesinin özü, uygulaması ve hesap yöntemi ile çelişmektedir. Burada ilk üç dönemde bir önceki yıl faiz oranı üzerinden, son dönemde ise belirlenen TCMB tarafından o yıl için belirlenen faiz oranına göre uygulama yapılmasına bir engel bulunmadığı gibi, her üç ayda bir de, TCMB’den faiz oranı alınarak açıklanabilir. 

Görüldüğü gibi, bu tebliğ Taslağı üzerinde daha çok çalışılması gerekmektedir. Şimdiden ne kadar yorulursak, ihtilaflara harcayacağımız zamanı o kadar azaltırız. 


Bu yazı 2,119 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Nisan 2024 Emisyon primleri istisnası ve sorunları
    • 16 Nisan 2024 Kurumlar vergisinin oranının saptanması
    • 4 Nisan 2024 Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,582 µs