En Sıcak Konular

"Kaynaklar verimsiz sektörlere gitti, büyüme için yapısal reformlar şart"

19 Ağustos 2019 15:43 tsi
Dünya Bankası Türkiye’nin verimlilik odaklı yapısal reform imkanları araştırmasında kaynakların verimsiz sektör ve şirketlere ayrıldığını, uzun dönemli büyüme için yapısal reformların gerekli olduğu vurgulandı.

"Kaynaklar verimsiz sektörlere gitti, büyüme için yapısal reformlar şart"

DÜNYA 

Dünya Bankası Türkiye’nin verimlilik odaklı yapısal reform imkanları araştırmasında kaynakların verimsiz sektör ve şirketlere ayrıldığını, uzun dönemli büyüme için yapısal reformların gerekli olduğu vurgulandı.

Dünya Bankası tarafından Türkiye’nin uzun dönemli büyümesinde firma ve sektör düzeyinde kaynak dağıtımını yeniden tasarlaması gerektiği vurgulandı. Türkiye’nin son dönemde yakaladığı büyüme ile gelişmiş ülkelere yakınsamada başarı sağladığı, buna karşılık yapısal dönüşüm ihtiyacının son dönemde karşılanmaması nedeniyle sürdürülebilir büyüme için yeni adımlar atılması gereğinin doğduğu belirtildi. Dünya Bankası, Türkiye’nin büyümesinde öne çıkan sektörlerin kullandığı kaynak/verimlilik ve büyümeye sağladığı katkıları analiz ettiği çalışmasında şu tespite yer verildi:

“Firma düzeyinde yürütülen analizler Türkiye’deki kaynakların imalat sanayi dahil verimliliği düşük, dolayısıyla kalkınmayı yeterince destekleyemeyecek sektörlere kaydığını göstermektedir” denildi. Banka genel olarak imalat sanayii ve hizmetler sektöründe bilişim gibi yüksek katma değer sağlama potansiyeli olan sektörler ile sanayi kollarından temel ilaç sanayi, kimyasallar, motorlu taşıtlar ve ulaştırma ekipmanlarının, verimlilik artışı, inovasyon ve ticari değer açılarından en büyük potansiyeli taşıdığı sonucuna ulaştı.

Dünya Bankası’nın “Türkiye’de firma verimliliği ve ekonomik büyüme” başlığını taşıyan raporunda, gelişmiş ülkelere kıyasla Türkiye’nin işgücü piyasaları, inovasyon, finans sektörü ve beşeri sermaye alanlarında düzenleme geriliği bulunduğu belirtildi. İş yapma düzenlemelerindeki eksiklikle birlikte bu alanlardaki zayıflığın, firma ve kurumların verimliliğini olumsuz etkilediği, kaynakların daha verimli sektör ve firmalara gitmesini engellediği belirtildi.

Zayıf firmalar gider, piyasa genişler

Raporda, genel olarak mikro düzeydeki verimlilik reformlarının, makro ekonomiye etkisi ise; firma içi verimlilik artışının sağlanması; verimsiz firmaları piyasadan çekilmeye zorlayarak kaynakların daha verimli firmalara, ister yeni ister yerleşik olsun, aktarılmasına; böylece sektörün genişlemesine ve üretim faktörlerinin verimliliği düşük sektörlerden büyüyen, verimli sektörlere akmasıyla yapısal dönüşümün desteklenmesine imkan tanıması olarak sıralandı. Bütün bunların da ekonominin tamamında verimlilik ve büyümenin hızlanacağı belirtildi.

Yapılması gereken kaynak dağılımını düzenlemek

Uzun dönemli büyümenin kritik şartının “makroekonomik istikrar” olduğu belirtilen raporda, rapora konu mikro düzeydeki atılacak adımların da bu unsurdan etkilendiği hatırlatıldı. Dünya Bankası, sayılan sektörlerde ve diğer sektörlerde yıkıcı teknolojilere karşı kırılganlığın yüksek olduğuna da işaret ederek, yapılması gereken düzenlemelerin kaynak dağılımı ve üretim etkinliğini yapısal reformlarla geliştirerek arz yönlü kapasitenin derinleştirilmesi olduğu belirtildi.

Raporda, Türkiye’nin küresel değer zinciri ile ilişkilerinin firma içi verimliliğe katkı sağladığı belirtilirken, entegrasyondan kaynaklı verimlilik artışının tüm firmalara eşit dağılmadığına işaret edildi.

Yapılması gerekenlere yönelik tespitlerde ise Türkiye’nin özel sektörde hala inovasyon süreçlerinde çok geri olması nedeniyle bu alanda iyileştirmeler tavsiye edildi. TÜBİTAK ve KOSGEB’in hibe programlarının iyileşme sağladığı ancak sürdürülebilirlik açısından riskler bulunduğu kaydedildi. Hibe ve kaynakların sadece AR-GE ve inovasyonla sınırlı olmaması, iş yapmanın etkinliğini artırma, güçlü büyüme, yenilikçilik potansiyeli olan firmalara özel destekler verilebileceği vurgulandı.

İnsan kaynağı alanında, Türkiye’de yetenekli insanlara olan talebin artmakla birlikte yavaş oranlı yükseldiği belirtilirken, bu insanlara olan talebi artırıcı politikalar önerildi. Rekabet alanında Türkiye’de yüksek beceri, teknoloji gerektiren sektörlerde yoğunlaşmanın (az sayıda firmanın piyasanın büyük kısmını elde etmesi) arttığı, genel olarak ise rekabetin arttığı ancak bunun karlılığa, istihdama ve verimliliğe yansımadığı belirtildi. Bu alanda öneriler; piyasaya giriş ve çıkışların kolaylaştırılması, tekelcilik karşıtı yasaların güçlendirilmesi, hizmet sektörüne yabancı sermaye girişine yönelik kısıtların azaltılması, verimliliği düşük firmaların sektörden çıkışının kolaylaştırılması olarak sıralandı.


Bu haber 1,287 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,517 µs