En Sıcak Konular

10 soruda işgücü göstergeleri

10 Ağustos 2020 14:15 tsi
10 soruda işgücü göstergeleri Üretim ve tüketime yönelik güncel veriler, ekonomimizde Covid-19 etkilerine yönelik en kötü dönemin geride kaldığını gösteriyor.

10 soruda işgücü göstergeleri

DÜNYA

Az önce TÜİK tarafından Mayıs dönemi işgücü göstergeleri açıklandı. Gelin; 10 soruya cevap arayarak, sonuçları birlikte değerlendirelim…

1-TÜİK, işgücü verilerini nasıl hesaplıyor?

TÜİK, anket ve hesaplamaları İLO ve AB standartlarına paralel şekilde yürütüyor. İşgücü verileri her ay farklı şehirlerdeki 44.000 hanehalkı üzerinde yapılan ankete göre hesaplanıyor.
Her ay yapılan açıklama tek başına o ayın değil, önceki ay ve sonraki ayla birlikte içinde bulunulan ayın verilerinin ortalamasını yansıtıyor. Örneğin bugünkü Mayıs dönemi verileri, Nisan-Mayıs-Haziran döneminde yapılan anketlerin ortalamasını gösteriyor.
WEB sitesinde TÜİK, anket sonuçlarının her ayın 15'inde veya 15'inin hafta sonuna denk gelmesi durumunda takip eden ilk iş günü duyurduğunu söylese de; Ocak’tan beri veriler her ayın 10’unda açıklanıyor.

2-Temel işgücü göstergeleri neler?

Doğal olarak veriler açıklandığında gözler işsizlik oranına dönüyor. Ancak sadece bu veriye bakarak yorum yapmak çoğu zaman yanıltıcı oluyor.
İşgücüne katılım oranı, istihdam oranı, tarım dışı işsizlik oranı, genç işsizlik oranı, sektörlerin istihdamı, kamu sektörü istihdamı gibi veriler birlikte analiz edildiğinde daha anlamlı sonuçlar çıkıyor.

3-Kimler işsiz sayılıyor?

TÜİK işsiz sayısını hesaplarken, 15 yaşın üzerinde olup, anketin yapıldığı dönemde çalışmayan ancak son 4 hafta içinde iş aramış olan ve 2 hafta içinde işe başlayabilecek durumda olanları dikkate alıyor. Dolayısı ile anket yapılırken çalışmayan ve son 4 hafta içinde iş aradığını belirtmeyenler işsiz sayılmıyor.

Bunun yanında, ücretli çalıştığı halde anket yapılan dönemde fiilen işlerinin başında bulunmayanlar, 3 aydan kısa süre içinde işlerinin başına geri döneceklerse veya işten uzak kaldıkları süre zarfında maaş veya ücretlerinin en az yarısını almaya devam ediyorlarsa bunların çalıştıkları kabul ediliyor.

4-Covid-19’a rağmen işsizlik neden bugüne kadar artmadı?

İşte bu herkesin tartıştığı, insanların çoğunun normal karşılamadığı bir durum.
Doğru, sanayi üretiminde gerilemeye, harcamalar daralmaya, yatırımlarda azalmaya, ekonomide genel olarak küçülme yaşanmasına rağmen, covid-19 işsizlik oranlarının yükselmesine sebep olmadı. Ocak döneminde yüzde 13,8 olan işsizlik oranı, Şubat’ta yüzde 13,6, Mart’ta 13,2, Nisan’da 12,8 ve bugün açıklanan Mayıs verisinde yüzde 12,9 düzeyinde gerçekleşti.

İşsizlik oranı şu formülle hesaplanıyor: (işsiz sayısı) / (çalışan sayısı + işsiz sayısı)
Normal şartlar altında çalışan sayısı azaldığında, işsizlerin sayısında buna yakın bir artış beklenir. Ama her zaman öyle olmuyor. Hele ki, bizim gibi işgücü piyasasının toplam nüfus içindeki payının düşük olduğu ülkelerde. Tartışmalı olan kritik nokta da bu.
Kriz, hastalık vb. herhangi bir sebeple çalışanların sayısında bir azalma olduğ
unda, “işsiz” tanımına girenlerin sayısı aynı düzeyde artmayabiliyor. Mesela çalışan sayısı 100 bin azalırken, işsiz sayısı sadece 20 bin artabiliyor. Bu durumda aradaki 80 bin kişi işgücü piyasası dışına çıkmış sayılıyor. Biz bunu işgücüne katılım oranında gerileme olarak görüyoruz. Son aylarda Türkiye’de işsizlik işgücüne katılım oranındaki gerileme nedeniyle düştü.

Salgın döneminde işgücüne katılım oranında gerileme normal karşılanabilir. Nitekim son aylarda sadece Türkiye’de değil, başka ülkelerde de bu oran farklı hızlarda geriledi. Ancak bizde yaşanan bundan biraz daha fazlasıydı.

Türkiye’de son aylarda gördüğümüz şey, hem çalışan sayısının hem işsiz sayısının azalması.
Gerçek veriler üzerinden bakalım.

Ocak döneminde çalışan sayısı 27 milyon 266 bin kişi, işsiz sayısı 4 milyon 376 bin kişi iken
Nisan döneminde çalışan sayısı 25 milyon 614 bin kişi, işsiz sayısı 3 milyon 775 bin kişi oldu
Bu durumda

Ocak’ta: 4376/(27.266+4376) = %13,8 işsizlik oranı
Nisan’da: 3775 / (22.614+3775) = %12,8 işsizlik oranı
Ocak’tan Nisana çalışan sayısı 1 milyon 652 bin kişi azalırken, işsiz sayısı da 601 bin azalıyor. Böylece 3 aylık dönemde 2 milyon 241 bin kişi işgücü piyasası dışında kalıyor.
Bugün açıklanan Mayıs (Nisan-Mayıs-Haziran ortalaması) verisi, normalleşme dönemini de kapsadığı için, insanların yeniden iş aramaya başladığı, yeniden iş başına döndüğü günleri de içeriyor. Bu nedenle işgücüne katılımda ve istihdamda artış içeriyor.

5-İstihdam nasıl etkilendi?

Türkiye şu ana kadarki en yüksek istihdam sayısına Ağustos 2018’de ulaştı. 29 milyon 318 bin kişinin çalıştığı bu dönemde işsizlik oranımız yüzde 11,1’di. 2018’in yaz aylarında başlayan ani kur artışının da desteklediği durgunluk ile çalışan sayısı gerilemeye başladı. 2019 ortalarında hem durgunluktan çıkış hem de mevsimsel nedenlerle istihdam yeniden artışa geçti. Bu yılın başında Türkiye’de çalışan sayısı 27 milyon 266 bindi. Nisan’da sayı 25 milyon 614 bine düştü. Bu, Şubat 2015’ten beri görülen en düşük istihdam hacmi idi.

Bugün açıklanan verilere göre Mayıs döneminde çalışan sayısı 25 milyon 858 bin oldu.
Yani Mayıs’ta, geçen aya göre istihdamda 244 bin kişilik artış, yıl başına göre 1 milyon 408 bin kişilik azalış, geçen yılın Mayıs dönemine göre ise 2 milyon 401 bin kişilik azalış var.
Geçen aya göre çalışan sayısının 244 bin arttığı ekonomimizde, sanayi ve hizmet sektörlerinde istihdam kaybı devam ederken, tarım ve inşaat sektörlerinde istihdam artışı yaşanmış olması dikkat çekiyor. Mayıs döneminde önceki aya göre tarım sektöründe çalışan sayısı 380 bin, inşaatta çalışan sayısı 1 milyon 342 bin artarken, sanayi sektöründe çalışanların sayısı 72 bin, hizmetlerde çalışanların sayısı 155 bin geriledi.

Grafikte gördüğünüz her yıl tekrarlanan dalgalanmalar, tarım, inşaat ve turizm sektörlerinin iş hacimlerinde yaşanan mevsimsel hareketlerden kaynaklanıyor.

6- Covid-19, Hangi Sektörün İstihdamını Daha Sert Etkiledi?

Yıl başına göre en büyük istihdam kaybı 397 bin kişi ile imalat sanayinde, 384 bin kişi ile toptan-perakende ticarette, 356 bin kişi ile konaklama ve yiyecek sektöründe, 134 bin kişi ile eğitim sektöründe yaşandı

Kültür-sanat ve eğlence hizmetlerinde istihdam edilenler diğer sektörlere göre zaten çok daha düşük olduğu için sayısal olarak bu sektördeki istihdam kaybı çok dikkat çekmiyor. Ancak sene başında 142 bin çalıştığı sektörde bugünkü veriye göre 102 bin çalışıyor. Yani sayıca olmasa da oransal olarak büyük bir gerileme var.

Nisan ayı ile kıyasladığımızda, istihdamın en çok arttığı sektör 380 bin kişi ile tarım. Onu, 92 bin kişilik artış ile inşaat izliyor. İstihdamın en fazla gerilediği sektör ise 76 bin kişi ile eğitim, 73 bin kişi ile imalat sanayi ve 33 bin kişi ile ulaştırma-depolama sektörü oldu. Mayıs döneminde Nisan’a göre tarımsal istihdamda artış olması normal bir durum. Her yılın Mayıs dönemi tarım istihdamı Nisan döneminin üzerinde gerçekleşir. Ama bugünkü 380 bin kişilik artışın daha önce yaşanmamış bir artış olduğunu da hatırlatalım. Bu durum muhtemelen, salgın dolayısı ile insanların diğer uğraşlarını bırakıp tarlalarının, bahçelerinin başına geçmesinden kaynaklanmış olmalı.

7-Gençlerde işsizlik ne durumda?

TÜİK, işgücü göstergelerinde 15-24 yaş grubunu genç nüfus olarak sınıflandırıyor. Diğer ülkelerde de benzer bir durum var.

Bugünkü verilere göre Mayıs döneminde gençlerde işsizlik oranı yüzde 24,9 oldu. Yani genç nüfusta işsizlik oranı, genel işsizlik oranının 12 puan üzerinde. 15-24 yaş grubunda işsizliğin genel işsizlik oranından yüksek olması, pek çok ülkede görülen bir durum. Örneğin OECD ülkeleri genelinde işsizlik oranı yaklaşık yüzde 8 iken, genç işsizlik oranı yüzde 16 civarında. Ancak Türkiye’de bu yaş grubundaki işsizlik ile genel işsizlik oranı arasındaki fark, diğer ülkelere göre daha yüksek.

Ayrıca, aşağıdaki grafikte de göreceğiniz gibi son iki yılda genç işsizlik, önceki yılların 7-8 puan üzerinde seyrediyor.

Genel işsizlik oranında olduğu gibi, genç işsizlik oranında da son aylarda düşüş yaşanıyor ve bunun nedeni de işgücüne katılım oranındaki sert düşüş. 2019’un Mayıs döneminde yüzde 43,6 olan oran, bugün yüzde 35,4’e gerilemiş durumda.

8-İstihdam oranında son durum ne?

Diğer göstergeler arasında en dikkat çekici olanlardan biri istihdam oranındaki düşüş. Bu oran, çalışan sayısının aktif nüfusa bölünmesi ile elde ediliyor. 2018 yazında yüzde 48,4’e çıkarak rekor kıran oran Nisan’da yüzde 41’e inmişti.

Bugünkü verilere göre istihdam oranı yüzde 41,4. Yani Türkiye’de yaşayan 83 milyondan fazla insan içinde, çalışma yaşında (15 üzeri) olan ve üniversite yurtları, yetimhane, huzurevi, özel nitelikteki hastane, hapishane, kışla vb. yerler dışında yaşan 62 milyondan fazla insanın yüzde 41,4’ü çalışıyor.

Başka bir ifadeyle Türkiye’de çalışabilir durumda olan her 10 kişiden 4’ü çalışıyor ve bu son derece düşük bir oran. OECD ortalamasının yüzde 70 civarı olduğu istihdam oranı Japonya, İsviçre, Hollanda gibi ülkelerde yüzde 80’e yaklaşıyor.

9-Diğer ülkelerin işsizlik oranları nasıl?

Covid-19 ve salgının ekonomik etkileri dünya genelinde işsizliğin artmasına neden oldu. Ancak her ülke bu değişimi aynı şiddette hissetmedi. OECD verilerine göre durum şöyle.

Bu arada, işgücüne katılım oranındaki gerilemenin sadece Türkiye’de değil, diğer ülkelerde de farklı oranlarda da olsa gerilediğini hatırlatalım.

10-Önümüzdeki aylarda ne olacak?

Salgın döneminde sanayi sektöründe istihdamın diğer sektörlere göre daha stabil kaldığını gördük. En sert gerileme ise inşaat sektöründe yaşandı.

Üretim ve tüketime yönelik güncel veriler, ekonomimizde Covid-19 etkilerine yönelik en kötü dönemin geride kaldığını gösteriyor. Reel ekonomide sert ve hızlı bir iyileşme dönemi geçirdik. Ancak aynı şey, henüz, işgücü piyasası için geçerli değil.

Yine de Haziran ve Temmuz verilerinin Mayıs döneminden daha iyi geleceğini söyleyebiliriz. İstihdam ve diğer bazı işgücü göstergelerinde iyileşme göreceğiz. Ancak biri hariç…
Salgın döneminde hızla gerileyen işgücüne katılım oranının, tam tersi bir ekonomik döngüde tekrar yükselişe geçmesi gerekir. Bu da, her şey iyi gitse bile, işsizliğin yakın dönemde düşmemesi anlamına geliyor. Öyle olup olmayacağını ilerleyen aylarda göreceğiz.

*Grafiklerde kullanılan tüm verilerin kaynağı TÜİK’tir.

 



Bu haber 963 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,792 µs