En Sıcak Konular

Cem Kılıç
Milliyet Gazetesi

Cem Kılıç
12 Haziran 2017

İşyerindeki zararı çalışan mı ödemeli?



İşyerindeki zararı çalışan mı ödemeli?

Milliyet

Çalışanlar çalıştıkları işi yaparken işverenin sağladığı makineleri kullanmakta, onun sağladığı hammaddeyi işlemekte, onun sağladığı araçla işleri yapmakta ya da onun sağladığı bir telefonla iletişim kurmaktadır.

Bütün yapılan bu faaliyetler zarar riski doğurmakta ve işverenlerce verilen zararın çalışandan tahsili yoluna gidilmektedir. Bugünkü yazımızda hangi zararların çalışandan tahsil edilebileceği ve bu tahsilin nasıl yapılacağı üzerinde duracağız.

Özen ‘kriter’ olur

İşçinin iş sözleşmesinden doğan temel borcu iş görme borcudur. İş görme borcu, çalışanın ücretine karşılık yaptığı temel faaliyettir. İş görme borcu sadece çalışmasını değil, çalışırken özen göstermesini de gerektirir.

Yapılacak işin tüm ayrıntılarının ve nasıl yapılacağının sözleşmede ayrıntılı olarak önceden belirlenmesi mümkün değildir. İşin nasıl yapılacağı, o işin niteliğine, yazılı kuralları varsa bu yazılı kurallarına, yoksa o işin geleneğine ve dürüstlük kurallarına göre belirlenir.

Dürüstlük kuralları kişinin dürüst bir insan olarak yapması gereken davranışları tespit eder. İşin özenle yapılıp yapılmadığı tüm bu kurallara göre belirlenir. Kişi bu kurallara göre hareket ettiyse işini özenle yapmıştır. Bunun sonucunda ortaya bir zarar çıkmış olsa da işçi sorumlu tutulamayacaktır.

Çalışanın özensizliği üretilen malın hatalı olması, hizmetin düzgün yerine getirilmemesi, işverenin verdiği, araç, gereç, makine ve tesisatın özensiz kullanılarak, bunlara zarar verilmesi, yazılması gereken yazıların özensiz yazılması, kayıtların özensiz tutulması gibi şekillerde ortaya çıkabilmektedir.

Kanuna göre çalışanlar, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun kullanmak ve bunlara özen göstermek zorunda.

İSPATLAMAK LAZIM

Çalışanın işine gerekli özeni göstermemesi, kendisine uyarı verilmesinden, işten çıkarılmasına kadar birçok disiplin cezasının uygulanması sonucunu doğurabilir.

Yapılan özensizlik sonucu bir zarar doğurmuşsa, çalışandan bu zararın tazmini istenebilir. Çalışanın işini özenli yapıp yapmadığının tespiti çoğu zaman ayrıntılı bir araştırmayı gerektirir. Zararın işçiden alınabilmesi zararın ispatlanmasına bağlıdır. Sorumluluğun tek işçide olduğu durumlarda zararın tek bir işçinin özensizliğinden kaynaklandığının ispatı daha kolaydır. Fakat ekip halinde yapılan işlerde bu durum zordur. Yargıtay da verdiği kararlarında, işçinin yapması gereken hangi işi yapmaması nedeniyle zararın meydana geldiğinin, zararın net olarak ne kadar olduğunun ve o işin yapılmasından kimlerin sorumlu olduğunun net olarak ortaya konulmasını aramaktadır.

İŞYERİ ‘CEP’İYLE ÖZEL GÖRÜŞMELER

İşverene verilen zarar her zaman işin özensiz yapılmasından doğmaz. Bazı durumlarda bizzat hayatımızdaki davranışlardan doğabilir. Örneğin çalışana verilen cep telefonu ile iş dışında özel görüşmeler yapılması ve cep telefonu faturasının bu özel görüşmeler nedeniyle yükselmesi işverene verilen bir zarardır. İşveren bu tutarı ödemek zorunda kalacak fakat çalışandan fazladan ödediği bedeli talep edebilecektir.

Aynı şekilde, işverenin sağladığı araçla seyahat ederken, çalışan kurallara uymadığı için aracın plakasına yazılan bir trafik cezasını işveren ödemek zorunda kalacaktır. Ödediği bu trafik cezasının çalışandan tahsilini isteme hakkı bulunmaktadır.

İCRA TAKİBİ GELİR Mİ?

Tüm bu durumlar sonucunda işçinin işverene verdiği bir zarar olsa dahi bunun işçiden tazmini çeşitli kurallara tabidir. Çalışanın işverene verdiği zararı çalışanın ücretinden doğrudan kesmesi hukuka aykırı olabilecektir.

Doğrudan kesinti ancak işverenin dava açıp işçinin bu zararı kasten verdiğini ispatlaması halinde mümkündür. Eğer kasten verilmiş bir zarar yoksa ki çoğu durumda zarar kasten verilmez ya da kasten verilmiş olsa bile işveren dava açmamışsa çalışanın ücretinden kesinti yapabilmesi ancak çalışanın yazılı onayının alınmasına bağlıdır.

Onay verilmedi diye işverenin bu zararı tahsil edemeyeceği düşünülmemelidir. İşveren işçi aleyhine icra takibi başlatarak uğradığı zararı tazmin ettirebilir.

İcra ve dava masrafları nedeniyle çalışan verdiği zarardan daha yüksek para ödemek zorunda kalabilir. Buradaki onay çalışana, kendi maddi durumunu değerlendirerek zararın hangi ayda kesilmesinin daha yerinde olacağını belirleme imkanı sağlar.

TAZMİNATSIZ İŞTEN ÇIKARMA MÜMKÜN

Eğer toplu iş sözleşmesinde veya iş sözleşmesinde çalışanın işverene verdiği zararlar için ayrıca kendisine ücretten kesme cezası uygulanacağına ilişkin bir hüküm varsa, zararın tahsiliyle birlikte işveren gündelik kesimi de yapabilir. Eğer zarar yüksek bir boyuta ulaştıysa çalışan işten dahi çıkartılabir.

İşçinin işverene 30 günlük ücreti ile karşılanamayan bir zarar vermesi işveren açısından tazminatsız bir işten çıkarma sebebidir. Eğer zarar bu boyuta ulaşmıyor fakat düzenli olarak küçük zararlar veriliyorsa, bu durum işveren açısından yine bir fesih nedeni olmakla birlikte işçiye tazminatlarının ödenmesi gerekir. Böyle bir durumda işçinin işe iadesi söz konusu olmayacaktır.




Bu yazı 1,928 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Mart 2024 Yoksulluk ve zorla çalıştırma
    • 22 Mart 2024 Özel güvenlik ilgi bekliyor
    • 18 Mart 2024 Yemek yardımı neden önemli?
    • 15 Mart 2024 Ramazanda çalışma hayatı
    • 11 Mart 2024 İş sözleşmesi ve işyeri devri farklı
    • 8 Mart 2024 Çocuk hakları
    • 2 Mart 2024 Dışarıdan primle memur emekliliği
    • 26 Şubat 2024 Haftalık çalışma süresi kısalır mı?
    • 23 Şubat 2024 Sosyal hareketlilik ve gelir eşitsizliği
    • 19 Şubat 2024 Emeklilik için doğum borçlanması
    • 16 Şubat 2024 Dövizle ücretin sınırları neler?
    • 12 Şubat 2024 Kıdem tazminatı tavanı arttı
    • 9 Şubat 2024 Yemek yardımı için sınır var mı? (1)
    • 5 Şubat 2024 Sözleşmeye göre haklar
    • 29 Ocak 2024 Küresel istihdamda 3 endişe kaynağı var
    • 26 Ocak 2024 Sözleşme feshinde ölçülü olmak şart
    • 22 Ocak 2024 Torba yasa yolda neler değişecek?
    • 19 Ocak 2024 İlave tediyeler bu ay ödenecek
    • 15 Ocak 2024 Değişikliğe zorlama haklı fesih nedeni
    • 8 Ocak 2024 Çalışma hayatında her şey birlikte




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,071 µs