En Sıcak Konular

Cem Kılıç
Milliyet Gazetesi

Cem Kılıç
18 Aralık 2017

Sosyal Güvenlik Herkes İçin Şart



Sosyal Güvenlik Herkes İçin Şart

Milliyet

Dünyanın sadece yüzde 45’i bir sosyal koruma ödeneği kapsamı altında. 4 milyar insan ise korunmasız. Sosyal güvenliğin bir insan hakkı olarak tanımlandığı ülkemizin, diğer ülkelere örnek olmasını diliyoruz

Temel bir insan hakkı olan sosyal koruma ya da sosyal güvenlik, yaşam boyu karşılaşılan kırılganlıklar, yoksunluklar ve yoksullukla mücadele için geliştirilen politika ve programları kapsıyor.

Sosyal koruma çocuklar, aileler, yaşlılar ve engelliler gibi kırılgan toplumsal grupları şemsiyesi altına alıyor. Bununla birlikte, hamilelik, işsizlik, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve genel sağlık koruması şeklinde kapsamlı bir çerçeve de içeriyor.

Sosyal koruma, sürdürülebilir kalkınmanın ve sosyal adaletin sağlanmasında, sosyal güvenliğin temel bir insan hakkı olduğu anlayışının yerleşmesinde anahtar bir rol oynuyor.

Evrensel bir insan hakkı olarak herkes için sosyal güvenlik, yoksullukla mücadele, sosyal adalet ve sosyal içerme, kapsayıcı büyüme, düzgün işleri ve refahı destekleme, verimliliği geliştirme, beşeri sermaye düzeyini yükseltme ve yapısal ekonomik dönüşümü gerçekleştirme anlamına geliyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Dünya Sosyal Koruma Raporu 2017  2019: Sürdürülebilir Gelişme Hedeflerine Ulaşmak için Evrensel Sosyal Koruma başlıklı yeni raporunda, sosyal korumanın kapsamı, sağlanan hizmetler ve sosyal koruma harcamaları ile ilgili küresel, bölgesel ve ülke düzeyinde veriler değerlendiriliyor. Raporda öne çıkan başlıklar şu şekilde:

- ILO’ya göre, dünyanın pek çok yerinde sosyal korumanın yaygınlaştırılmasında belirli bir ilerleme kaydedilmiş olmasına rağmen, sosyal güvenlik hakkı ne yazık ki hala dünya nüfusunun çoğunluğu için bir gerçeklik haline gelebilmiş değil. Bu anlamda, rapordaki verilere göre dünya nüfusunun sadece yüzde 45’i etkili bir şekilde en az bir sosyal koruma ödeneğinin kapsamı altında. Buna karşılık, küresel nüfusun yarısından fazlası, yaklaşık 4 milyar insan korunmasız durumda.

 

Çocukların durumu...

- ILO tahminlerine göre, küresel nüfusun sadece yüzde 29’u çocuk ve aile yardımlarından yaşlılık aylığına kadar geniş kapsamlı bir sosyal güvenlik sisteminin koruması altında. Diğer taraftan, küresel nüfusun yüzde 71’i, ki bu da 5.2 milyar anlamına geliyor, sosyal risklere karşı korunmasız ya da kısmen koruma altında.

- Sosyal koruma kapsamı açısından en zor durumda olan bölgeler, Afrika, Asya ve Arap ülkeleri.

- Dünyadaki çocukların sadece yüzde 35’i sosyal korumaya etkin şekilde sahip. Diğer taraftan, küresel düzeyde çocuk nüfusun neredeyse üçte ikisi, yani 1.3 milyar çocuk sosyal koruma kapsamında değil. Çocuklara yönelik özellikle Afrika ve Asya’da tablonun oldukça kötü durumda olduğunu söylemek mümkün.

 

- Çalışma yaşındaki kadın ve erkeklere yönelik sosyal koruma çerçevesine bakıldığında, daha çok doğum ve engellilik ile iş kazası ve işsizliğe karşı korumanın sağlandığı görülüyor. Bununla birlikte, raporda kapsamın hala sınırlı olduğunun da altı çiziliyor.

- Gelişmekte olan ülkelerde işgücü piyasasında kadınların desteklenmesine yönelik çabalara rağmen, doğum yapan kadın çalışanların sadece yüzde 41’i doğum yardımı alıyor. 83 milyon anne ise sosyal koruma kapsamı dışında.

- Küresel düzeyde işsizlerin sadece yüzde 21.8’i işsizlik yardımı kapsamında, bu da 152 milyon işsizin kapsam dışında olması anlamına geliyor.

 

Türkiye örnek ülke

Sosyal koruma çerçevesinin yeterli düzeyde olmaması, insanları yoksulluğa, eşitsizliğe ve yaşam boyu maruz kaldıkları sosyal dışlanmaya karşı savunmasız bırakıyor, dahası ekonomik ve sosyal kalkınmaya engel oluyor. Dolayısıyla, dünya nüfusunun geriye kalan yüzde 55’i için herkesin sosyal koruma sisteminin bir parçası olduğu, en azından temel seviyede bir sosyal güvenlik sisteminin oluşturulması için daha fazla çaba harcanması gerekiyor.

Bu bakımdan, toplumun tek bir ferdinin dahi geride bırakılmadığı ve sosyal güvenliğin herkes için bir insan hakkı olarak tanımlandığı ülkemizin, sosyal güvenliğin sınırlı olduğu ülkelere örnek olması dileğiyle.

 

Bölgeler arası uçurumlar var

- ILO verilerine göre küresel işgücünün çok sınırlı bir bölümü, iş kazasına karşı korumaya sahip.

- Küresel düzeyde engellilerin yalnızca yüzde 27.8’i engellilere yönelik sosyal koruma çerçevesinin içinde yer alıyor.

- Dünya genelinde GSYİH’nın sadece yüzde 3.2’si çalışma çağındaki insanlara gelir güvencesi sağlamak için sosyal koruma harcamalarına ayrılıyor. Oysa, bu insanlar dünya nüfusunun önemli bir bölümünü temsil ediyorlar.

- Küresel düzeyde emeklilik yaşının üzerindeki kişilerin yüzde 68’i yaşlılık aylığı alıyor. Ancak pek çok ülkede bu aylıkların miktarı o kadar düşük düzeydeki yaşlı bireyleri yoksulluktan kurtaramaya yetmiyor. Birçok ülkede çalışanların emeklilik dönemine ilişkin sosyal koruma çerçevesi ile sosyal adalet arasındaki ilişki konusunda kuşkuları olduğu görülüyor.

- Yaşlılar için emeklilik ve diğer yardımlara yapılan harcamalar, ortalama olarak GSYİH’nin yüzde 6.9’unu oluşturuyor. Ancak bölgeler arasında ciddi uçurumlar söz konusu.

Rapordaki verilere bakıldığında, Türkiye’de GSYİH içindeki payı 1995 yılında yüzde 5.6, 2000 yılında yüzde 7.7 düzeyinde olan sosyal koruma harcamalarının son yıllarda yüzde 13’ler seviyesine yükseldiği görülüyor. 




Bu yazı 1,664 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Nisan 2024 Buluş yapan işçi bedelini nasıl alır?
    • 12 Nisan 2024 Yıllık izinle ilgili her şey
    • 9 Nisan 2024 Aralıklı çalışmada yıllık izin hakkı
    • 8 Nisan 2024 Aralıklı çalışmada kıdem tazminatı
    • 6 Nisan 2024 Bayram sonrası telafi çalışması
    • 3 Nisan 2024 Yaşlılık yüküne yeni çözüm gerek
    • 29 Mart 2024 Fazla çalışmanın ispatı
    • 25 Mart 2024 Yoksulluk ve zorla çalıştırma
    • 22 Mart 2024 Özel güvenlik ilgi bekliyor
    • 18 Mart 2024 Yemek yardımı neden önemli?
    • 15 Mart 2024 Ramazanda çalışma hayatı
    • 11 Mart 2024 İş sözleşmesi ve işyeri devri farklı
    • 8 Mart 2024 Çocuk hakları
    • 2 Mart 2024 Dışarıdan primle memur emekliliği
    • 26 Şubat 2024 Haftalık çalışma süresi kısalır mı?
    • 23 Şubat 2024 Sosyal hareketlilik ve gelir eşitsizliği
    • 19 Şubat 2024 Emeklilik için doğum borçlanması
    • 16 Şubat 2024 Dövizle ücretin sınırları neler?
    • 12 Şubat 2024 Kıdem tazminatı tavanı arttı
    • 9 Şubat 2024 Yemek yardımı için sınır var mı? (1)




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,432 µs