En Sıcak Konular

Uğur Tandoğan
Ekonomim.com

Uğur Tandoğan
26 Mayıs 2018

Bir buluş ve bazı gerçekler



Bir öykü Bilin bakalım bu nedir: En doğal ve en taze besindir. Her zaman, temiz ve mikropsuzdur. Daima hazır ve bedavadır. Özel harcama gerektirmez. Tamamıyla ve kolaylıkla sindirilir. İshal, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Bağışıklık sistemini güçlendirir, enfeksiyonlardan korur. Bu sorunun cevabı anne sütüdür. Unicef’in web sitesinde, yukardaki faydaların yanında şunlar da sıralanıyor: Bebeklerin daha zeki olmasını sağlar. Bebeğin su ihtiyacını tam olarak karşılar. Bebekle anne arasında özel sevgi bağı kurulmasını sağlar. Emzirme, annenin sağlığını korur, meme ve rahim kanseri olma riskini azaltır.

Anne sütü bu kadar yararlı iken, her bebek bundan tam anlamıyla yararlanamıyor. The Economist dergisinin 3 Mayıs 2018 tarihli sayısında ilginç bir haber vardı (A pasteurisation machine for breast milk.) Bangladeş’te tekstil fabrikalarında çalışan anneler 4 aylık annelik iznini kullandıktan sonra şöyle bir sorunla karşılaşıyorlarmış. Bebeklerini akrabalarına bırakıp işe gidiyorlarmış. Daha sonra acıkan çocuklarına verilmek üzere sütlerini sağıp bırakıyorlarmış. Ancak yoksulluk her yerde başa bela. Her evde buzdolabı olmadığı için sütü saklamak mümkün olmuyormuş. O zaman da hazır mamalara başvuruyorlarmış. Ama bu mamalar anne sütü kadar besleyici ve faydalı olmuyormuş. Dhaka’daki bir kahvede tesadüfi dörtlü bir buluşma yukarıdaki soruna çözüm getirmiş. Dörtlüde şu kişiler varmış: Uluslararası İshal ile İlgili Hastalıklar Araştırma Merkezi’n de çocuk beslenme uzmanı Dr. Sabrina Rasheed ve üç Kanadalı öğrenci. Bu üçünden ikisi mühendislik ve birisi de tıp öğrencisi imiş.

Dr. Rasheed, bu üç öğrencinin önüne problemi tanımlayıp koymuş: Bu tropikal iklimde anne sütünü bozulmadan koruyacak ucuz bir çözüm bulmak.

Üçlü, ucuz bir çözüm bulmuş. Bu, ucuz bir pastörizasyon makinesi imiş. Kantinlerde yiyecek ısıtmak için kullanılan bir aleti almışlar. Isıtıcının kaplarını parafin mumu ile doldurmuşlar. Isı ile eriyen parafinin banyosuna silikon kaplı naylon torbaları sarkıtmışlar. Torbalara da içinde anne sütü bulunan şişeleri koymuşlar. Parafin banyosunda sıcaklık 72.5 C dereceye ulaşınca bir “zaman ölçer” (timer) devreye giriyormuş. Ve 15 saniye sonra da alarm çalmaya başlıyormuş.

Bu süre, sütün içindeki zararlı bakterileri öldürmeye yetiyormuş. Alarm çalınca şişeler parafin banyosundan çıkarılıp soğumaya terk ediliyormuş. Bu şekilde pastörize edilen sütün oda sıcaklığındaki ömrü 2 saatten 6-8 saate çıkıyormuş.

Bu buluş önce bir gömlek dikim atölyesinde denenmiş. İşçi kadınlar önce güvenmemişler. Ama deneyince sistemin çalıştığını görmüşler. Bu çözüm, işyerine de yaramış. Bebek sahibi anneler arasında görülen işe gelmeme, ayda 5 günden 1 güne düşmüş. Nitelikli işçilerin çocuk emzirmek için işi bırakmalarının önüne geçilmiş. Sütleri sağılan anneler günboyu daha rahat olduklarından daha üretken oluyorlarmış. Dr. Rasheed ve tıp öğrencisi, bu ürünün ticari versiyonunu üretmek üzere harekete geçmişler. Bir Amerikan firması ile bunun patentini almışlar. Bunu Bangladeş’te ve diğer az gelişmiş ülkelerde yaygınlaştıracaklarmış.

Bir yorum

Yukardaki olay, bazı gerçekleri çok iyi dillendiriyor. Birincisi, her buluşun dünyada çığır açan bir şey olması gerekmez. Bu ucuz ve pratik pastörizasyon makinesi buna güzel bir örnek. İkinci gerçek: Buluşlarda disiplinlerarası takım çalışması çok önemlidir. Söz konusu buluş, mühendislik ve tıp bilgisi ile ortaya çıkmış. Üçüncü gerçek: Araştırmalarda ilk kıvılcım ve yönlendirme hayati değer taşır. Dr. Rasheed ihtiyacı görüp bunu bir araştırma problemi haline getirmiş ve üç kişilik ekibi yönlendirmiş.

Son söz

Sadece iman gücü yetmez. Bir şeyler bulmak ve üretmek için sağlam bir altyapı ve araştıran bir zekâ da gerekir.



Bu yazı 1,357 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Nisan 2024 Genç işsizliği
    • 16 Nisan 2024 İklim değişimi hayati bir konudur
    • 2 Nisan 2024 Yalan söylemenin yeni biçimleri
    • 26 Mart 2024 Nereden nereye
    • 19 Mart 2024 Çalışma saatleri azalırken
    • 12 Mart 2024 Başarılı üç güzel insan
    • 5 Mart 2024 Çalışma düzeninde esneklik: Hibrit çalışma
    • 27 Şubat 2024 Bir cesur yürek daha durdu
    • 20 Şubat 2024 Akıllı telefona akılsızca bağımlılık
    • 13 Şubat 2024 Bulutlara nasıl bakıyorsunuz?
    • 6 Şubat 2024 İşten çıkarmalar üzücüdür
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 30 Ocak 2024 Etik ve meslekler
    • 23 Ocak 2024 Bir motor yolculuğu
    • 16 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken (2)
    • 9 Ocak 2024 Yeni bir yıla başlarken
    • 26 Aralık 2023 Toplam ücret paketinde seyahat
    • 19 Aralık 2023 Mangal partisi
    • 12 Aralık 2023 Toplu işten çıkarmalarda iletişim
    • 5 Aralık 2023 Faydalı bir meyve ve zararlı üretimi




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,320 µs