En Sıcak Konular

Osman Arıoğlu


Osman Arıoğlu
10 Eylül 2018

Yapılabileceklerin sonuna gelinmedi



Yapılabileceklerin sonuna gelinmedi

Son günlerde piyasalarda yaşanan kur atağının oluşturduğu etkinin önlenmesi bakımından hükümet tarafından her gün yeni tedbirlerin yürürlüğe konulduğunu gözlemliyoruz. Bize göre bu noktada en önemli olmazsa olmaz, kamuda tasarruf önlemlerinin net bir şekilde belirlenmesi ve bu süreçte verimliliği düşük ancak Hazine garantili yeni yap-işlet veya yap-işlet-devret projelerinde de ciddi bir yeniden değerlendirme yapılarak aciliyeti olmayanların önemli ölçüde ertelenmesidir.

Ülkemizde kurlardaki artış, ilk planda vatandaşın genelini ilgilendirmiyor. Önceki hükümet döneminde alınan gerçek kişilerin dövizle borçlanmalarının sınırlanması ve şirketlerde de dövizle borçlanmanın büyük ölçüde döviz geliri olanlara münhasır hale getirilmesi, kur atağına karşı hem geniş vatandaş kitlesinin doğrudan etkilenmesini önemli ölçüde azalttı, hem de şirketler ölçeğinde de yeni döviz borçları sınırlandığı için etkiyi daha azaltıcı bir olumluluk sağladı. Ancak, Türkiye gibi ülkelerde kurlarda meydana gelen değişikliğin fiyatlar üzerindeki etkisi daha doğrudan oluyor. Zaman içerisinde kurlarda bir istikrar kazanma söz konusu olmazsa, bunun piyasaya etkisi daha geniş kitleleri ilgilendirecek boyuta ulaşacaktır. Bunun için de bir kısmı kısıtlayıcılık anlamına da gelse bu tür tedbirler kaçınılmaz hale geldi.

ORTA VADELİ PROGRAM BEKLENECEK

Önümüzdeki aylarda, kurlardaki artışın enflasyon artışı olarak gerçekleşmesi kaçınılmaz olacaktır. TÜİK tarafından son açıklanan ÜFE rakamının yıllık bazda yüzde 32.13’lere gelmesi birkaç aylık gecikme ile TÜFE’yi de yukarı çekecektir. Bu noktada halen piyasada beklenen Merkez Bankası’nın anlamlı bir faiz artışının artık kaçınılmaz hale gelmiş olmasıdır. Merkez Bankası’nın bu konuda atacağı adım, kurların geri gelmesi ve kur atağının sonlanması bakımından elbette tek başına yeterli olmayacaktır. Bunun için yukarıda belirttiğimiz tasarruf önlemleri ve Hazine adına doğacak yükümlülüklerin azaltılmasına yönelik somut adımlar önemli olacaktır. Elbette Orta Vadeli Program ile gelecek öngörüsünün açıklanması beklenecektir. Bunlar geçici kaydıyla alınan kısıtlayıcı önlemlerin olumlu sonuç sağlamasının da olmazsa olmazıdır.

İTHALATI ENGELLEYİCİ EK YÜKÜMLÜLÜKLER

Elbette kur yükselmesi Türkiye’nin en önemli kronik sorunu olan cari açığı azaltıcı etki doğurdu. Ancak bunun bedelinin daha yüksek enflasyonlu bir ortam olarak gerçekleşmesi de tercih edilecek bir durum değildir. Zaruri ithalat kalemlerinin mecburen devam edecek olması, cari açıktaki bu iyileşmenin sınırını oluşturacaktır. İhracatta ise kura duyarlı olarak hızlı adaptasyon sağlayabilecek çok sektörümüz olduğunu söylemek kolay değil. İhracat artışı fiyat indirimi ve ihraç edilen miktarda artırım ile olacağından, kurdaki istikrarsızlık bir süre sonra yükselen maliyetler nedeniyle ihracatta rekabet edebilme imkanını ortadan kaldırıcı bir sonuca neden olacaktır. Bazı sektörlerde girdi bakımından ithale olan bağımlılık ihracatta yeterli artışı sağlamayı engelleyici bir diğer konu olarak karşımızdadır.

Kurlardaki bu istikrarsız yüksek seyrin bir an önce ortadan kalkması şu an için birinci öncelik konusudur. Lüks tüketim veya verimsiz yatırımlar nedeniyle yapılacak ithalatı engelleyici ek yükümlülüklerle cari açıktaki artış eğilimini sınırlamak daha sağlıklı sonuç verecektir.


Bu yazı 1,502 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Mart 2024 Cari açık gidişatı
    • 4 Mart 2024 Döviz nereye?
    • 19 Şubat 2024 Bir Danıştay DDK kararı ve damga vergisi uygulaması
    • 5 Şubat 2024 Anayasa Mahkemesinin enflasyon muhasebesine ilişkin kararı kimleri etkileyecek?
    • 22 Ocak 2024 Anayasa Mahkemesinin enflasyon düzeltmesine ilişkin kararı
    • 8 Ocak 2024 Bilmediğini bilmemek veya cehaletin dayanılmaz cazibesi
    • 25 Aralık 2023 Ademi Tahsis İlkesi
    • 11 Aralık 2023 Enflasyon muhasebesi uygulaması
    • 27 Kasım 2023 Ekonomilerde stagflasyon ihtimali
    • 13 Kasım 2023 Faiz artırımlarının sonuna geliniyor mu?
    • 30 Ekim 2023 Nice 100 yıllara
    • 16 Ekim 2023 İsrail-Filistin savaşı ve ekonomiye etkileri
    • 2 Ekim 2023 Parite nereye?
    • 18 Eylül 2023 OVP ne söylüyor?
    • 4 Eylül 2023 Son Merkez Bankası kararları ve geleceğe bakış
    • 11 Kasım 2022 Sermaye kaybı nedeniyle sermaye artırımında yeni düzenleme
    • 19 Şubat 2021 Finansman gider kısıtlaması uygulaması başladı
    • 9 Haziran 2020 Kambiyo muamele vergisi uzun süreli olmayabilir
    • 1 Haziran 2020 Biraz parasal genişleme hemen enflasyon yaratmaz
    • 20 Nisan 2020 Koronavirüs önlemleri




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,433 µs