En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
0 0 0000

Doğum borçlanması yasaya göre mümkün tebliğe göre değil



Doğum borçlanması yasaya göre mümkün tebliğe göre değil
|www.gazeteport.com||09.10.2008|

Doğum borçlanması ile ilgili tebliğde işveren yoksa borçlanmanın yapılamayacağını Ali TEZEL'in yazısında okudum. 1966 doğumlu eşim, 1985 yılında işe girip, 1988 yılında işi bıraktı. Ancak adına 01.05.1989 tarihinden 31.01.1991 tarihine kadar isteğe bağlı sigorta primi ödedik. 11.01.1990 ve 09.08.1991 doğumlu iki çocuğum bulunmaktadır. Yani doğum yaptığı tarihlerde işvereni yoktu. Ancak isteğe bağlı prim yatırdım. Bugün itibarı ile 4300 gün prim ödemesi vardır. Bu durumda eşimin doğum borçlanması yapması mümkün mü?
Ayhan Nural

28 Eylül 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan doğum borçlanması ile ilgili Tebliğin “Borçlanılacak Sürelerin Belgelendirilmesi” başlıklı bölümünde, 5510 sayılı Kanunun 4/a (SSK) kapsamındaki sigortalı kadının doğum tarihinden sonraki iki yıllık süreye ilişkin hizmet borçlanmasının, tabi olduğu işyerince onaylanan ve örneği Kurumca hazırlanan hizmet borçlanması başvuru belgesine göre yapılacağı belirtiliyor.

Tebliğe göre, doğum borçlanması yapabilmek için doğumun gerçekleştiği tarihte SSK sigortalısı olmak, başka bir anlatımla SSK sigortalısı olarak çalışırken doğum yapmak ve bu doğum nedeniyle hizmet sözleşmesine istinaden işyerinde çalışmamak, yani işten ayrılmak gerekiyor.

Oysa 5510 sayılı SS ve GSS Kanununun 41. maddesinde, 4/a (SSK) kapsamındaki sigortalı kadınların, çocuğun yaşaması şartıyla iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonraki iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet sözleşmesine istinaden işyerinde çalışmadıkları süreleri borçlanabilecekleri belirtilmiş olup, doğum tarihinde çalışıyor olunması ve işten doğum nedeniyle ayrılınmış olması gerektiğini dair bir hüküm bulunmuyor.

Nitekim Sosyal Güvenlik Reformu TBMM’de görüşülürken, verilen doğum borçlanmasına ilişkin önerge üzerinde söz alan iktidar temsilcisi, doğum borçlanmasının diğer borçlanmalardan hiçbir farkı olmadığını, aynı beyefendilerde olduğu gibi, bir sürü kullanılan haklar gibi, kadının da iki çocuğuna kadar her çocuğunda iki yıla kadar bir süreyi dışarıdan borçlanma imkânıyla bu hakkı kullanabilmesi olduğunu; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, açıklamalarında yeni düzenlemeyle kadın çalışanlara da, tıpkı erkek sigortalıların askerlik borçlanmalarında olduğu gibi “borçlanma” hakkı getirildiğini; Sosyal Güvenlik Kurumu (eski) Başkan Vekili Tahsin Güney, kadın çalışanlara, ödemeleri gereken prim gün sayısının yüzde 20’si oranında bir borçlanma hakkı getirildiğini, 20 yıl çalışan bir kadının 24 yıl çalışmış gibi sistemden yararlanabileceği belirtilmiştir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıklamasına göre doğum borçlanması tıpkı erkek sigortalıların askerlik borçlanması gibi ise, askerlik borçlanması için SSK sigortalısı iken askere gitmiş ve askerlik nedeniyle işten ayrılmış olmak gerekmediğine göre, doğum borçlanması için de doğum tarihinde çalışıyor olunması ve işten doğum nedeniyle ayrılınmış olması gerekmiyor.     

Tebliğ ile yapılan bu düzenlemenin Yasa hükmüne aykırı olduğunu düşünüyoruz. Aksi halde 1 Ekim 2008 öncesinde doğum yapan hiçbir kadının doğum nedeniyle borçlanması mümkün olmaz. Ve bu, Yasa ile verilen hakkın Tebliğ ile geri alınması anlamına gelir.

Sorunuza dönersek, Tebliğe göre eşinizin doğum borçlanması yapması mümkün değil. Ancak Yasa hükmüne göre 01.05.1989-31.01.1991 tarihleri arasında isteğe bağlı sigorta primi ödediğiniz için 11.01.1990 tarihinde gerçekleşen birinci doğumla ilgili olarak ancak 01.02.1991-09.08.1991 tarihleri arasını, 09.08.1991 tarihinde gerçekleşen ikinci doğum ile ilgili olarak ise iki yılı geçmemek üzere borçlanabileceğini düşünüyorum. Bana göre, borçlanmayı düşünüyorsanız başvuruda bulunun. Başvurunuzun reddi halinde Yargıya başvurabilirsiniz.

 

Eşiniz eksik gününü isteğe bağlı sigortalı olarak tamamlayabilir

Eşimle ilgili bir sorum olacaktı. Yeni çıkan Kanuna göre gazetede yorumunuzu okudum. İsteğe bağlı sigortalılarda emekliliğine kanunun yürürlüğe girişinden sonra 1250 günden fazla kalanların primlerini bir işyeri üzerinden yatırmalarını tavsiye ediyorsunuz.
Eşim 02.11.1972 doğumlu. İlk defa 05.11.1989 tarihinde SSK sigortalısı oldu ve 1814 gün çalışarak prim ödemiş. 01.01.2002 tarihinde başlayan isteğe bağlı SSK sigortalılığı kapsamında ödediği 2370 gün ile birlikte toplam 4184 prim günü var. Emeklilik için gereken 5375 prim gününü doldurması için 1191 gün eksiği var. Bize yol gösterirseniz memnun olurum.
Rıdvan Akdemir

5510 sayılı SS ve GSS Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen süreler 4/b (Bağ-Kur) kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirilecek.

İlk defa 1 Ekim 2008 tarihinden önce sigortalı olup birden fazla sosyal güvenlik kanunu kapsamında prim ödeyenlerin emekli olacağı sosyal güvenlik kanununun tespitinde, son yedi yıldaki prim ödemeleri belirleyici olacak. Son yedi yılda en fazla hangi sosyal güvenlik kanunu kapsamında (çalışma biçimine göre) prim ödemiş ise o sosyal güvenlik kanunu şartlarıyla emekli olacak.

Eşinizin SSK’dan emekli olması için gereken eksik gün sayısı 1191 gün. 1 Ekimden itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak 4/b (Bağ-Kur) kapsamında ödeyeceği prim gün sayısı son yedi yılın (2520 günün) yarısı olan 1260 günden az olacağı için, prim gününü 5375 güne tamamlayıp, 46 yaşını dolduracağı 02.11.2018 tarihinde SSK’dan emekli olur.

Yapmanız gereken, 5375 prim gününü tamamladıktan sonra eşinizin isteğe bağlı sigortalılığını sona erdirip, yaşının dolmasını beklemek.
 

1260 gün prim ödediğinizde SSK’dan emekli olursunuz

16.05.1954 doğumluyum. 15.04.1974 tarihinde SSK olarak işe başladım. Sigortalı çalışma sürem 1949 iş günü olup kazanç 699,775’tir. 04.10.2000 tarihinde kendi iş yerimi kurarak 20.07.2007 tarihine kadar 2452 gün Bağ-Kur’lu olarak pirim ödedim.
Şimdi asgari ücretli olarak bir iş buldum. Ne zaman emekli olabilirim? Emekli olunca en fazla ne kadar maaş alabilirim? Daha yüksek bir maaşla iş bulabilirsem emekliliğime faydası olur mu? Olursa ne kadar fark eder?
Fatma Arzu Sarıyer

SSK ve Bağ-Kur olarak iki ayrı kuruma prim ödemiş olduğunuzdan, son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla hangi kuruma prim ödemiş iseniz o kurumun şartlarıyla emekli olursunuz.

Mevcut durumda en son 2446 gün Bağ-Kur’a prim ödemiş olduğunuzdan, ister isteğe bağlı sigortalı olarak ister 4/a (SSK) kapsamında çalışarak 1005 gün daha prim ödeyerek, toplam 4395 gün olan prim ödeme gün sayınızı 5400 güne tamamladığınız tarihte Bağ-Kur’dan kısmi yaşlılık aylığına hak kazanırsınız.

SSK’dan emekli olabilmeniz için ise son yedi yılda 4/a (SSK) kapsamında daha fazla prim ödemiş olma gereği, en az 1260 gün 4/a (SSK) kapsamında çalışarak prim ödediğinizde SSK’dan emekliliğe hak kazanırsınız.

SSK primleriniz prime esas kazanç alt sınırından, Bağ-Kur primleriniz de en son 12. basamaktan ödendiği için SSK’dan emekli olmanız halinde alt sınır aylığı (bugün için yaklaşık 590 YTL), Bağ-Kur’dan emekli olmanız halinde kesin bir şey söyleyememekle birlikte SSK’dan biraz daha düşük emekli aylığı alırsınız.

Şu andaki emekli aylığınız taban aylığın altında. Bundan sonra kalan sürede yüksek kazanç üzerinden prim ödeseniz de emekli aylığınıza çok fazla bir etkisi olmaz.

 

4/b’liler ortak oldukları şirkette 4/a sigortalısı olamayacak

Sigorta başlangıcım 13.03.1986. Mayıs 1996 yılında limited şirket kurdum ve ortak oldum. Sigortamı aralıksız (bir gün dahi boşluk olmadan) ortağı olduğum şirkete aktarıp devam ettirdim. Sizlerden de edindiğim bilgilere göre 13.09.2011 tarihinde emekliliğe hak kazanıyorum.
Sorum şu: 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni Kanun, ortağı olduğum şirkette SSK 'lı olmama engel midir? Engelse ne yapmalıyım (Bağ-Kur’a mı geçmeliyim, başka bir şirkete mi SSK'mı aktarayım)?
Erhan Karakaş

5510 sayılı SS ve GSS kanununa göre, 4/b (Bağ-Kur) kapsamında sigortalı sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden 4/a (SSK) kapsamında sigortalı bildirilemezler. Bu hüküm 1 Ekim 2008 tarihinden sonraki sigortalılık durumları için kesin olmakla birlikle, ortağı olduğu şirkette 1 Ekim 2008 tarihinden önce 4/a kapsamında sigortalı olup, sigortalılıkları devam edenler için açık bir hüküm bulunmuyor.
Yine 5510 sayılı Kanunun geçici 1. maddesine göre, 1 Ekim 2008 tarihinden önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 4/a maddesi (SSK) kapsamında sigortalı sayılacaklar.

Her ne kadar, boşluk vermeden ortağı olduğunuz şirkette SSK sigortalısı olarak bildirimde bulunmuş olmanız tartışmalı olsa da 1 Ekim 2008 tarihi itibariyle 506 sayılı Kanununa tabi olduğunuzdan, 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren de sigortalılığınızın 4/a (SSK) kapsamında devam etmesinde bir sakınca olmadığını düşünüyorum. Ancak, 4/a kapsamındaki sigortalılığınızın kesintiye uğraması halinde, bir daha ortağı olduğunuz şirkette 4/a kapsamında sigortalı olmanız mümkün olmayacak.

Bundan sonrası için hiç risk almayayım diyorsanız, şirket ortaklığından ayrılı, başka bir işyerinde 4/a (SSK) kapsamında çalışmaya başlayın.



Bu yazı 25,930 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,924 µs