En Sıcak Konular

Dr. Veysi Seviğ
Ekonomim.com Bize Göre
Dr. Veysi Seviğ
9 Eylül 2020

Mali yapının analizi




Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesinin birinci fıkrasının gerekçesinde ifade edildiği üzere son yıllık bilançodan sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sonucu karşılıksız kaldığının, yani yitirilmiş bulunduğunun anlaşılması halinde, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırmaya ve uygun gördüğü gerekli önlemleri kurula sunmak zorundadır. Bu önlemler sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi olabilir. Ülkemizde yaşanan COVID-19 pandemisinin neden olduğu, çok boyutlu ve makroekonomik dengeleri de olumsuz etkileyen değişim yeniden yapılanmayı zorunlu hale getirmiştir. Bu bağlamda da; Yönetim kurulunun genel kurulu hemen toplantıya çağırması öncelikle şirketin finansal yönden yaşadığı olumsuzlukları bütün açıklığıyla kurula aktarması, bu konuda bir rapor ve durumu analiz ederek, zararların kaynaklarını göstermesi ve bu olumsuzlukların aşılabilmesi için öneriler sunması gerekir. Aksi halde yönetim kurulu gidişattan sorumlu olur. İlk tespitler son mali tablolara (son bilançoya) göre belirlenir. Eğer bilanço açığı mevcutsa, olay; Türk Ticaret Kanunu’nun 378’inci maddesine (Riskin erken saptanmasına) göre verilen raporla belirlenmişse yönetim kurulu son yıllık bilançoyu beklemeden gereken önlemler konusunda yönetim kurulu üyelerinin tümünü bilgilendirmelidir. Bu aşamada da erken teşhis ile görevli olanlar da durumu tespit edince yönetim kuruluna bilgi vermek zorundadır. Genel Kurulu toplantıya çağırmak yönetim kurulunun görevidir. Mali durumun kötüleşmesi aylık hesaplardan anlaşıldığı takdirde, yıllık bilanço esasına göre ara bilanço çıkartılabilir. Yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırma görevini ihmal etmesi halinde bu görevi azlık üstlenebilir. Son yıllık bilançodan, varsa zararlar sebebiyle sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde yönetim kurulunun çağrısı üzerine genel kurul iki karardan birini alabilir. Şöyle ki;

1) Sermayenin üçte biri ile yetinme, yani sermayenin azaltılıp, zararın bünye dışına atılması,

2) Sermayeyi tamamlamak,

Bu iki karardan biri tercih edilmemiş (karar alınmamış) ise anonim şirket sona erer. Ancak;

“Tamamlama” ile azaltılan sermaye kadar veya ondan (kaybedilen sermayeden) fazla sermaye artırımı yapılması veya bilanço açıklarının pay sahiplerinin tamamı tarafından kapatılması sağlanabilir.

Tamamlamada oybirliği sağlanırsa her pay sahibi bilanço açığını kapatacak parayı vermekle yükümlüdür. Bilanço zararlarının kapatılması için yükümlülük sermayenin tümünü oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin oybirliği ile alınır (TTK md: 421/2). Bu yüküm ne sermaye konulması ne borç verilmesi olmayıp karşılıksızdır. Oybirliği sağlanmamışsa bazı pay sahiplerinin kendi istekleriyle tamamlama yapmalarına engel yoktur. “Sermaye”, “kanuni yedek akçe” ve “son yıllık bilanço” kavramları Türk Ticaret Kanunu gerekçesinde ayrı ayrı tanımlanmıştır.

Şirketin borca batık durumunda bulunduğu durumun varlığında “şirket aktifleri- yıllık bilançoda olduğu gibi defter değeri (iktisap-edinme değeri) ile değil, olası satış değerleri ile değerlemeye tabi tutulsalar bile alacaklıların almamaları veya daha düşük değerlerle satış olanağının oluşması söz konusu olabilir. Böyle bir durumda yapılan satıştan sağlanan hasılatın mevcut borcu karşılamama olasılığı mevcuttur.

Şirketin borçlarının artması halinde “borca batık olma” söz konusu olabileceğinden şirket aktifleri (varlıkları) yıllık bilançoda olduğu gibi defter değerleri (iktisap – edinme değeri) ile değil, gerçek değerleri (olası satış değerleri) ile değerlendirilmesi halinde karşımıza defterden (kayıtlı değerden) farklı bir değerler toplamının çıkması mümkündür. Böyle bir durumun varlığında bir işletmenin bilanço değeri ile piyasa değeri arasında bilanço varlıklarının gerçek (piyasa) değerine göre bazı farklılıklarla karşılaşmak söz konusu olabilmektedir.

Gerçekte bir kurumda aktif ve pasiflerin işletmenin yapısına ve sürekliliğine göre değerlendirilmesi gerekmektedir ki, bu çalışma ekonomik yapılanma süreci açısından da önem arz etmektedir.

Alacak tahsilatlardaki gecikmelerin varlığı işletme açısından ayrıca dikkate alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

İşletmelerde bilanço aktif ve pasif varlıkların ekonomik değişimlere göre değerlendirme çalışmasına konu edilmesi ve ortaya çıkan farklılıklar dikkate alınarak işletmenin değeri konusunda bilgi sahibi olmak ve bu bilgilerin karar oluşumunda kullanılması öngörülmektedir.

İşletmenin borca batık olma durumuna rağmen bazı olgular, beklentiler, etkisini yitiren sebepler dolayısıyla şirketin (kurumun) yaşama ümidinin var olup olmadığını ortaya koymaktadır. Örneğin bir kurumun ilk yıllarında yaptığı yatırım dolayısıyla borca batık olmasına karşılık ileri yıllarda kar edebileceği olasılığının yüksek olması dolayısıyla uzman bir işletmeci tarafından farklı değerlendirilmesi söz konusu olabilir.

Ancak bu görüşün tam tersi bir oluşumla da karşılaşmak mümkündür.

Ara bilançoların incelenmesi ve değerlendirilmesi Türk Ticaret Kanunu’nun 397’nci ve devamı maddelerinde öngörülen ve niteliği 400’üncü maddede belirtilmiş bulunan denetçi tarafından yapılır.



Bu yazı 2,425 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Aralık 2023 7456 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler
    • 30 Ekim 2023 KDVde bazı teslim ve hizmet işlemleri
    • 23 Ekim 2023 Sürekli yeniden değerleme uygulaması
    • 16 Ekim 2023 Özel Tüketim Vergisi
    • 2 Ekim 2023 Güncel ekonomik olaylar
    • 25 Eylül 2023 Kurumlar vergisi mükelleflerine getirilen "Ek vergi"
    • 11 Eylül 2023 Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağılımı
    • 4 Eylül 2023 Özel Tüketim Vergisi
    • 28 Ağustos 2023 Kur Korumalı Mevduat Sisteminin Özelliği
    • 21 Ağustos 2023 Vergiye uyumlu mükelleflere kolaylık
    • 7 Ağustos 2023 Enflasyon düzeltmesi - Sürekli yeniden değerleme
    • 24 Temmuz 2023 Kurumlar vergisi ve özellikleri
    • 17 Temmuz 2023 Ek vergi uygulaması
    • 10 Temmuz 2023 Vergi hukukunda kimler yeniden değerleme yapabilir?
    • 26 Haziran 2023 Fiyat endeksi - enflasyon düzeltmesi
    • 12 Haziran 2023 VUKda Değişiklik Yapılmasına Dair 547 Seri Numaralı Tebliğ
    • 4 Nisan 2023 Kurumlarda devir, bölünme ve hisse değişimi
    • 13 Mart 2023 Bildirim yükümlülüğü
    • 27 Şubat 2023 Vergi sorumluluğu
    • 23 Ocak 2023 Mevcutlarda amortisman




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,491 µs