En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
19 Ekim 2021

Tekerrürün sorunları çözüldü mü?



Geçtiğimiz hafta mecliste kabul edilen 7338 sayılı Kanun’la, Vergi Usul Kanunu’nun 339. maddesinde düzenlenen ve vergi kabahatleri ile ilgili olarak uygulaması çok sorunlu “tekerrür” müessesesi yeniden düzenlendi. Düzenleme sorunları giderme açısından başarılı mı, değil mi? Önce düzenlemeyi irdeleyelim, sonra da sorumuzu cevaplayalım.

Tekerrürü düzenleyen maddenin yeni şekli şöyle;

“Madde 339- Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziayı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmi beş oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Şu kadar ki artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamaz.

Birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürenin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihi dikkate alınır.”

Yeni maddeyi irdeleyelim. İlk önce, cezada tekerrür artırımının uygulanacağı süre değişiyor. Mevcut düzenlemede artırım, kesinleşmeyi izleyen yılbaşından itibaren beş/iki yıl süre ile söz konusu oluyordu. Yeni düzenlemede kesinleşme tarihinden itibaren beş/iki yıl işlemeye başlayacak ve beşinci/ikinci yılın isabet ettiği yılın sonuna kadar yeni cezaya tekerrür artırımı yapılabilecek. Ancak burada Anayasa’ya aykırı bir eşitsizlik doğmaktadır. Örneğin daha önce kesilmiş vergi ziyaı cezası 2 Ocak 2021 günü kesinleşen bir mükellefe de, cezası 31.12.2021 günü kesinleşen mükellefe de 31.12.2026 tarihine kadar ceza kesilmesi halinde tekerrür artırımı uygulanabilecektir. Görüldüğü gibi birinci mükellef 6 yıl tekerrür hükümlerine göre artırılmış cezaya muhatap olacakken, ikinci mükellefte bu süre 5 yıl olmaktadır. Bu eşitsizlik konunun Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesine sebebiyet verecek niteliktedir. Nitekim, “isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar” ibarelerinin iptali, bence bu eşitsizliği giderecektir.      

Öte yandan kesinleşmeden sonra beş/iki yıllık sürede kesilecek her vergi ziyaı veya usulsüzlük cezasının tekerrüre esas alınması da yanlıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 339. maddeyle ilgili E. 2009/51 K. 2010/73 sayı ve 20.5.2010 tarihli Kararında da söylenildiği gibi; “Vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezası kesilen kişilere, bu cezaların kesinleştiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde tekrar vergi ziyaı cezası ya da tekrar usulsüzlük cezası kesilmesi durumunda, cezalarda artırım uygulanacağını öngören kuralda tekerrür hükmüne esas alınacak sonraki eylemin her halde ilk eylem için verilen cezanın kesinleşme tarihinden sonraki bir tarihte gerçekleşmiş olması gerekir. Hukuka aykırı bir eylemin tekerrürü halinde verilecek cezanın artırılması, daha önce verilen cezanın ıslah edici olmadığı ve failin suç işleme konusundaki ısrarının daha ağır bir cezayı gerektirdiği düşüncesinden doğmaktadır. Bununla birlikte, faile tekerrür nedeniyle daha ağır bir ceza verilebilmesi, bir başka deyişle failin ıslah olmadığının ve suç işleme konusundaki ısrarının ortaya konulabilmesi için, hukuka aykırı bir eylemi failin birden çok kere gerçekleştirmiş olması tek başına yeterli olmayıp, tekerrüre esas alınan eylemi nedeniyle daha önce cezalandırılmış olmasına rağmen bu tarihten sonra aynı eylemde tekrar bulunmuş olması gerekmektedir.”

Yeni maddede kesinleşmeden sonraki cezanın dönemine bakılmaksızın tekerrüre esas alınmasının öngörülmesi, yani cezanın önceki cezanın kesinleşmesinden sonraki dönemlere ait olmasının yasada aranmaması, Anayasa Mahkemesinin belirlemelerine aykırılığın dışında, tekerrür müessesesinin özü ve amacına da aykırılık teşkil etmektedir. Üstelik bu aykırılık, bir Genel Tebliğ ile yorum yolu ile giderilmesi mümkün olmayan bir aykırılıktır ve yine ihtilaflara yol açacaktır. Örneğin bir mükellefe 2012 yılına ilişkin kesilmiş vergi ziyaı cezasının 11 Kasım 2021’de kesinleştiği bir durumda, mükellefe 2023 yılında 2019 yılındaki bir fiili dolayısıyla kesilecek vergi ziyaı cezasının tekerrür artırımı ile kesilmesi gerekecektir. Ancak bu örnekteki tekerrür artırımı, müessesenin amacına, ruhuna ve mantığına aykırıdır. Zaten Anayasa Mahkemesi de bunu söylemektedir.

Yeni maddeye üçüncü eleştirim ise maddenin ikinci fıkrasıdır. Zira bu fıkranın söylediği, zaten birinci fıkrada yazılıdır. Ne için getirildiği veya ne amaçlandığı belli değildir.

Yeni maddenin tek olumlu yanı, 2005 yılında Vergi Konseyi tarafından hazırlanmış ve benimsenmiş Taslak’taki, “tekerrür dolayısıyla yapılacak artırımın, önceki ceza tutarını aşamayacağına” ilişkin düzenleme önerisinin kanuna geç de olsa aktarılmış olması. Bu düzenlemeye göre, bir ceza kesilirken geriye doğru 5 veya 6 yıllık sürede kesinleşmiş bir ceza varsa (birden fazla ceza varsa en yüksek olanın) bu cezanın tutarı, kesilecek cezaya uygulanacak tekerrür artımının sınırını oluşturacaktır. Örneğin tekerrüre esas alınacak kesinleşmiş eski vergi ziyaı cezasının 10 bin lira, kesinleşmeden sonra kesilecek vergi ziyası cezasının 100 bin lira olması halinde, vergi ziyaı cezasına ancak 10 liralık tekerrür artırımı uygulanabilecektir. Buna karşılık tekerrüre esas alınacak kesinleşmiş eski vergi ziyaı cezası 100 bin lira ise, kesinleşmeden sonra 10 bin liralık vergi ziyaı cezasının kesilmesinin gerektiği durumda, bu ceza 15 bin lira şeklinde tekerrür artırımı ile kesilecektir.

Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girecek bu düzenleme ile şimdi, tekerrür müessesesinin sorunları mı çözülmüş oldu? Buna da siz karar verin.




Bu yazı 491 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı
    • 30 Ocak 2024 Her ilmuhaber menkul kıymet midir?
    • 25 Ocak 2024 2023de birden fazla işverenden ücret alanların beyan yükümlülüğü
    • 23 Ocak 2024 Herkesten bilgi istenebilir mi?




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,053 µs