Ekonomim.com
Bumin Doğrusöz
28 Aralık 2008
Kurumlar Vergisi'nin geçersiz geçerli istisnaları
Kurumlar Vergisi'nin geçersiz geçerli istisnaları
25.12.2008 | Bumin Doğrusöz
&
2006 yılında yeni Kurumlar Vergisi Kanunu taslak aşamasındayken yasalaşma sürecindeyken kanunlaşan metinde 35. madde olarak yer alan düzenlemeyi defalarca eleştirmiş ve "Hiçbir hukuki geçerliliği yoktur" diye yazmış, metinden çıkarılmasını istemiştik. Ne diyordu 35. madde:
"Diğer kanunlardaki muafiyet, istisna ve indirimlere ilişkin hükümler, Kurumlar Vergisi bakımından geçersizdir.
Kurumlar Vergisi ile ilgili muafiyet, istisna ve indirimlere ilişkin hükümler, ancak bu kanun, Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu'na hüküm eklenmek veya bu kanunlarda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir."
Yani bu maddeye göre Kurumlar Vergisi Kanunu ile ilgili olarak başkaca, yani Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi ve Vergi Usul kanunları dışında başkaca bir kanunda bir istisna ihdas edilirse, geçerli olmayacaktır.
Maliye Bakanlığı'nca hazırlanan Kurumlar Vergisi Kanunu Tasarısı'nda yer alarak yasalaşan bu maddeyi ilk ihlal eden, yine Maliye Bakanlığı olmuş, hazırlanan "Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Tasarısı"nda yeni Kurumlar Vergisi istisnası önermiş ve bu öneri geçici 1. madde olarak yasalaşmıştır.
5811 sayılı kanunun geçici 1. maddesinde süreli olarak ihdas edilen ve Kurumlar Vergisi Kanunu"nun hukuken bir geçerliliği olmayan 35. maddesine göre geçerli olmayan, ancak hukuken geçerli olan, bu yeni istisnaya göre;
"(1) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların;
a) Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları,
b) Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları,
c) Yurtdışında bulunan işyeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları,
30/4/2009 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31/5/2009 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmesi kaydıyla gelir veya Kurumlar Vergisi'nden müstesnadır.
(2) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31/10/2009 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması kaydıyla Gelir ve Kurumlar Vergisi'nden müstesnadır.
İstisna uygulamasından Türkiye'de tam mükellef olarak vergilendirilen Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefleri (Serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükellefler dahil), bu kazançlarını Türkiye'ye transfer etmeleri şartıyla yararlanabileceklerdir.
Madde kapsamına giren ve yurtdışından elde edilen kazançlara ilişkin istisna uygulamasından yararlanılabilmesi için;
- Yurtdışı iştirak kazancı ile yurtdışı iştirak hissesi satış kazancının ya da yurtdışı şube kazancının 31/5/2009 tarihine kadar,
- Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazancın ise 31/10/2009 tarihine kadar,
Türkiye'ye transfer edilmiş olması gerekmektedir. Bu kazançların süresinde Türkiye'ye getirildiği, mükelleflerce kanaat verici belgelerle ispat edilebilecektir.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31/12/2008 tarihine kadar elde edilen ve 31/5/2009 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilecek yurtdışı iştirak kazançları ve yurtdışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, 2008 yılına ilişkin verilecek yıllık Gelir veya Kurumlar Vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle vergiden istisna edilebilecektir.
1/1/2009 tarihinden itibaren, 30/4/2009 (bu tarih dahil) tarihine kadar elde edilen ve 31/5/2009 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen yurtdışı iştirak kazançları ve yurtdışı iştirak hissesi satış kazançları, 2009 yılı için verilecek yıllık Gelir veya Kurumlar Vergisi beyannamelerinde beyan edilerek istisnaya konu edilebilecektir.
Yurtdışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen şube kazançları takvim yılının son günü itibariyle kesin olarak tespit edileceğinden, sadece 2008 yılına ilişkin olarak elde edilen bu türden kazançlar, 2008 yılında geçici vergi dönemleri itibariyle geçici vergi beyanına konu edilmiş olsa dahi, 31/5/2009 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmek şartıyla 2008 yılına ilişkin verilecek yıllık Gelir veya Kurumlar Vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecektir.
Aynı şekilde kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra gerçekleşen tasfiyelerinden doğan ve 31/10/2009 (bu tarih dahil) tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen kazançları da ilgili olduğu dönemler itibariyle yıllık Gelir veya Kurumlar Vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecektir
Bu yazı 2,848 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
18 Nisan 2024
Emisyon primleri istisnası ve sorunları
-
16 Nisan 2024
Kurumlar vergisinin oranının saptanması
-
4 Nisan 2024
Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
-
28 Mart 2024
2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
-
26 Mart 2024
Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
-
21 Mart 2024
Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
-
19 Mart 2024
Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
-
14 Mart 2024
Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
-
12 Mart 2024
Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
-
7 Mart 2024
Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
-
5 Mart 2024
Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
-
29 Şubat 2024
Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
-
27 Şubat 2024
Özelgeler ve yanıl(t)ma
-
22 Şubat 2024
Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
-
20 Şubat 2024
İşletmelerde gider özgürlüğü
-
15 Şubat 2024
Konut kira gelirlerinde istisna
-
13 Şubat 2024
Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
-
8 Şubat 2024
Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
-
7 Şubat 2024
Afet hukukunun dağınıklığı
-
1 Şubat 2024
Örtülü sermayenin hesabı
Yorumlar
+ Yorum Ekle