28 Temmuz 2009

Üniversiteye giremeyene bedava sağlık hizmeti yok!

Üniversiteye giremeyene bedava sağlık hizmeti yok!

|Akşam Gazetesi| |28.07.2009|

 

Üniversite tercihlerinde son haftaya girildi. Aldığı puanla tercih yapma hakkının elde edenler, 3 Ağustos’a kadar tercihlerini yapacaklar…

Üniversitelerin herhangi bir programına kayıt yaptırma hakkını elde edenler, aynı zamanda ana veya babalarından sağlık hizmeti almaya da devam edecekler…

Üniversiteye giremeyenler ise bedava sağlık hizmeti alma hakkını kaybedecekler. Çünkü 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren kız-erkek ayrımı olmaksızın 18 yaşını doldurmuş olan ve öğrenimi devam etmeyen çocuklar ana veya babalarından sağlık hizmeti alamıyorlar.

1 EKİM ÖNCESİ

1 Ekim 2008 öncesinde erkek çocuklar öğrenimlerinin devam etmesine bağlı olarak 25 yaşını doldurana kadar ana veya babalarının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık hizmeti alabiliyorlardı. Kız çocukları ise öğrenim ve yaş şartı olmaksızın, evlenmedikleri sürece ana veya babalarının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık hizmeti alabiliyorlardı.

 

1 EKİM SONRASI

1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre, çocuklara kız-erkek ayrımı olmaksızın 18 yaşına kadar sağlık hizmeti veriliyor.

18 yaşını dolduran çocuklara sağlık hizmeti verilebilmesi için ise eğitimlerinin devam ediyor olması gerekiyor.

Bu durumda, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde mesleki eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurana kadar evli olmayan çocuklar ana veya babalarının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak ücretsiz sağlık hizmeti alabiliyorlar.

 

SAĞLIK HİZMETİ İÇİN ÜÇ SEÇENEK

18 yaşını doldurmuş olup yüksek öğrenime devam edemeyen kız ve erkek çocuklar, sağlık hizmetini üç şekilde alabilecekler.

Ya iş bulup çalışmaya başlayacaklar ya primlerini ödeyecekler ya da yoksul olduklarını kanıtlayacaklar. Kız çocukları için bazı yazarlar tarafından önerilen dördüncü bir seçenek daha var: Sigortalı biri ile evlenmek!…

 

YOKSULLUĞUN KANITLANMASI

Prim ödemeksizin sağlık hizmeti alabilmek için Kaymakamlık Yeşil Kart Bürosuna başvurulması, gelirin asgari ücretin üçte birinden az olduğunun tespit ettirilmesi gerekiyor. Aile içindeki (ana, baba, kardeşler) gelirin kişi başına düşen aylık tutarının asgari ücretin üçte birinden  (231 TL) az olması halinde sağlık hizmeti Yeşil Kart Kanunu kapsamında prim ödemeden alınıyor.

 

GELİR DURUMUNA GÖRE SAĞLIK HZİMETİ

Aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarının asgari ücretin üçte birinden fazla olması halinde sağlık hizmeti genel sağlık sigortası primi ödenerek alınacak.

Aile içindeki gelirin kişi başına düşen tutarı;

- Asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında ise asgari ücretin üçte birinin yüzde 12’si tutarında (28 TL),

- Asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında ise asgari ücretin yüzde 12’si tutarında (83 TL),

- Asgari ücretin iki katından fazla ise asgari ücretin iki katının yüzde 12’si tutarında (166 TL),

genel sağlık sigortası primi ödeyerek genel sağlık hizmeti alınabilecek.

 

AKLINIZDA BULUNSUN Kötü niyet tazminatı Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün olmakla birlikte, bu hakkın da her hak gibi dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi halde, fesih hakkı kötüye kullanılmış sayılır ve fesih hakkını kötüye kullanan işveren, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında kötü niyet tazminatı ödemek zorunda kalır.

 

GÜNÜN SÖZÜ “Kendine güvenen herkes, dünyayı idare edebilir.” Voltaire

 

SORULAR VE CEVAPLAR

 

Sorun, “burada sıkıntı yok” dediğiniz yerde

Dört yıldır aynı işyerinde çalışıyorum. 14 günlük yıllık izin hakkım var. Diyelim ki 14 günlük iznimin 7 gününü kullanmayacağım. Bu takdirde, yıllık izne çıkarken kullanmadığım bu sürenin ücretini alacağım, burada sıkıntı yok. Yıllık izne çıkarken kullanacağım izin süresine ilişkin ücretin de işverence ödenmesi gerekiyor mu? Yani yıllık izin ücreti izne çıksak da çıkmasak da her türlü ödenmek zorunda mı, yoksa sadece kullanmadığımız izin günlerinin parasını mı alma hakkımız var? M. Kahraman

Sorunuzdan maalesef pek bir şey anlayamadık. En doğrusu biz yıllık izin ücreti ile ilgili bilgileri ortaya koyalım. Siz içinden sorunuzun cevabını alın.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği yasanın emredici hükmü olduğundan, “Ben yıllık iznimi kullanmak istemiyorum, izin ücretimi almak istiyorum.” diye bir seçeneğiniz yok. İzninizi ya kullanırsınız ya da kullanmadığınız izin sürelerine ilişkin izin ücretini hizmet sözleşmeniz sona erdiğinde alırsınız.

İşveren, yıllık ücretli izin kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izne başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorunda. Dolayısıyla kullanılan izin süresine ilişkin ücret, izne ayrılmadan önce verilir.  

 

Naylon fatura korkusundan kurtulma yolu

Kendi çapımda inşaat işleriyle uğraşıyorum. Vergi kaydım var. Şu sıralar kriz sebebiyle işlerimiz epey düştü. Bazı harcamalarımızın faturası yok. Geçmişte bunları belgeye bağlamak için fatura aldık. Duydum ki, maliye bu konularda inceleme yapıp ağır cezalar yazıyormuş. Ayrıca ağır cezada yargılanıyormuşuz. Şimdiye kadar hiç ceza almadım. Fakat bu konu uykularımı kaçırıyor. Bazı arkadaşlarım “bir şey olmaz” diyor. Muhasebecim “vergi dairesine dilekçe ver” diyor. Sizce ne yapmalıyım? Şaşkın

Muhasebeciniz pişmanlık bildirimiyle birlikte dilekçe vermenizi istemiş olmalı. Hakkınızda bir ihbar yoksa ve vergi incelemesi başlamamışsa pişmanlık yoluna başvurarak sorunu çözebilirsiniz. Konu ile ilgili ayrıntılı açıklamaları 7 Mayıs 2009 tarihli AKŞAM’da “Pişman Olana Ceza Yok” başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Diğer yandan, 2008 yılı öncesine ilişkin olarak varlık barışından yararlanmanız mümkün. Konu ile ilgili bilgilere 23 Temmuz 2009 tarihli AKŞAM’da yayınlanan “Varlık Barışında İkinci Perde Başladı” başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Bu yazı 2,286 defa okundu.