En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
24 Ağustos 2009

Sosyal güvenlik hukukunda saklama ve ibraz süresi



Sosyal güvenlik hukukunda saklama ve ibraz süresi
24.08.2009 | Bumin Doğrusöz

 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86. maddesinin 2. fıkrasında, işveren ve işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yılbaşından başlamak üzere on yıl süreyle, saklamak ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca (SGK Müfettişleri ve SGK Kontrol Memurları) istenilmesi halinde 15 gün içinde ibraz etmekle yükümlü tutulmuştur. Defter ve belgelerin incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlara mücbir sebep olmaksızın ibraz edilmemesinin yaptırımı ise kanunun 102. maddesinde düzenlenmiştir.
Burada adı geçen yasal kayıt ve belgeler, bize göre Vergi Usul Kanunu'na göre tutulması gereken kanuni defterler, bordro, ücret hesap pusulaları, aylık prim ve hizmet belgeleri, sigortalı ise giriş bildirgeleri, sigortalı özlük dosyası, faturalar, gider belgeleri, karar defteri gibi defter ve belgelerdir. Hiç şüphesiz bunlar işyeri veya işletmenin nitelik ve konumuna göre değişkenlik gösterebilir.
5510 sayılı kanunla işyerine ait yasal kayıt ve belgelerin saklama süresinin 10 yıla çıkarılması, yasanın yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren hukuksal sonuç doğuracak olmakla birlikte, henüz saklama ibraz süresi dolmamış yılların defter ve belgelerinin de bu değişiklikten etkilenip etkilenmediği duraksama konusu olmuştur.
Bize göre değişiklik, 506 sayılı kanunla kabul edilmiş 5 yıllık saklama süresini tamamlamamış defter ve belgeler, saklama ve ibraz yükümlülüğüne ilişkin süre tamamlanmadığı için, 5510 sayılı kanunla benimsenen düzenlemeden etkilenecek ve saklama ve ibraz süresi 10 yıla çıkacaktır. Bir başka deyişle 506 sayılı kanunla kabul edilmiş 5 yıllık saklama süresini tamamlamamış defter ve belgeler, "saklanmayabilir, ibraz edilmeyebilir, imha edilebilir" statüsünü kazanmamış olduğundan, süre değişikliğinden etkilenecektir.
Bu etkilenme, ticari işletmeler için önemli değildir. Çünkü onlar zaten Ticaret Kanunu'na göre defter ve belgelerini 10 yıl saklamak zorundadırlar. Dolayısıyla bu etkilenme, Ticaret Kanunu'na tabi olmayan, personel çalıştıran serbest meslek erbabı, kapıcı veya benzeri kişileri istihdam eden apartman yönetimleri gibi işverenler için önem taşımaktadır.
Örneğin, 2000 yılına ait yasal kayıt ve belgeler 506 sayılı kanuna göre, takip eden 2001 yılından itibaren 5 yıl saklandıktan sonra 31.12.2005 tarihinde saklanma zorunluluğunu yitirmiştir. Ancak 2003 yılına ait yasal kayıt ve belgeler, takip eden 2004 yılından itibaren, 5510 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihine kadar 5 yıl saklama süresini doldurmadığından, saklama süresi, 5510 sayılı kanunun yeni düzenlemesinden etkilenecek ve saklama ve ibraz süresi 10 yıla çıkacaktır. Dolayısıyla 2003 yılı defter ve belgelerinin 31.12.2013 tarihine kadar istenildiğinde ibraz edilmek üzere saklanması gerekmektedir.
Bu esasa göre işverenlerin, 2002 ve öncesi yıllara ait yasal kayıt ve belge ibraz etme yükümlülüğü artık söz konusu değildir ve ibraz edilmemesi halinde kendilerine bir yaptırım uygulanması da söz konusu olamaz.
5510 sayılı kanun, işyerine ait defter ve belgelerin ibraz edilmemesine uygulanacak idari yaptırımı, isletmenin defter tutmakla yükümlü olup olmadığı ve tutulacak defterlerin niteliğine göre üçlü bir ayrıma tabi tutmuştur. Kanun hükmüne göre, ibraz yükümlülüğünün süresi içinde yerine getirilmemesi halinde, bilanço hesabına göre defter tutmakla yükümlü olan işverenlere 12, isletme, serbest kazanç defteri gibi diğer defterleri tutmakla yükümlü olan işverenlere 6, defter tutmakla yükümlü olmayan işverenlere ise 3 asgari ücret tutarında idari yaptırım uygulanacaktır.
İbraz edilen defter kayıtlarının; defterlerin süresinde tasdik ettirilmemiş olması veya tasdiksiz olması, işçi ödemelerine ilişkin kayıtların gerçeği yansıtmaması, bilanço usulüne göre tutulması gereken defterler yerine işletme defteri tutulması, defterlerin sigorta primine tabi kazanç tespitine elvermeyecek derecede noksan, usulsüz veya karışık tutulmuş olması gibi sebeplerle geçersiz sayıldığı hallerde ise uygulanacak yaptırım açısından, işverenin tuttuğu defterlerin niteliği ya da hangi tür defterin tutulduğu bir önem taşımamaktadır. Bu gibi hallerde uygulanacak idari yaptırım tutarı, yarım asgari ücret tutarında olacaktır. Ancak uygulanacak toplam idari yaptırım, kayıtların ibraz edilmemesi halinde uygulanacak yaptırım tutarından fazla olamayacaktır.



Bu yazı 7,015 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Nisan 2024 Emisyon primleri istisnası ve sorunları
    • 16 Nisan 2024 Kurumlar vergisinin oranının saptanması
    • 4 Nisan 2024 Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,162 µs