En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
2 Mart 2010

Vergi kesenlerin dava hakkı



Vergi kesenlerin dava hakkı
01.03.2010 | Bumin Doğrusöz

 Anayasa Mahkemesi'nin ücretlilere uygulanacak tarifeyle ilgili kararından sonra, ücretleri % 35 oranında vergilendirilenler dolayısıyla açılan davalar, bir sorunu tekrar gündeme getirdi: "Acaba stopaj yolu ile yapılan vergilendirmede dava hakkı istihkak sahibinin, ücretlinin midir, yoksa bu hak kesinti yapan vergi sorumlusu tarafından da kullanılabilir mi?"
Vergi Usul Kanunu'nun "Vergi Mahkemesinde Dava Açmaya Yetkili Olanlar" başlıklı 377. maddesinde "mükellefler (...) vergi mahkemesinde dava açabilirler" hükmü yer almakta, yine aynı kanunun 8. maddesinde "(...) mükellef tabiri vergi sorumlularına da şamildir" denilmektedir. Dolayısıyla ilk bakışta vergi sorumlularının da kestikleri vergiler dolayısıyla dava hakları varmış gibi görünmektedir. Ancak ilk görünüş bazen aldatıcı olmaktadır.
Vergi kesenlerin ödevlerinin kapsamı, aynı kanunun 11. maddesi ile dava hakkı dışlanacak şekilde sınırlanarak "vergilerin tam olarak kesilip ödenmesi" ve "ödevlerin yerine getirilmesi" şeklinde belirlenmiştir. Dolayısıyla dava hakkının da bu çerçevede değerlendirilmesi ve "eksik vergi kesildiği veya hiç kesilmediği gerekçesi ile sorumlu aleyhine cezalı tarhiyat yapılması" ile sınırlı tutulması gerekmektedir. Burada "vekâlet müessesesi" de yapay zorlamalarla olsa dahi burada dava hakkına dayanak olamaz.
Öte yandan İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yapısı içerisinde vergi uyuşmazlıkları, tam yargı davası olarak düşünülmekte ve bu tür davaların yalnızca "hakları muhtel olanlar (zarar görenler) tarafından" açılabileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Verginin kaynakta kesilmesi yönteminde, verginin esas itibariyle yükümlünün mal varlığından çıktığı ve istihkak sahibinin mal varlığını ilgilendirdiği de dikkate alınırsa, vergi kesenin, mal varlığını ilgilendirmemesi dolayısıyla hakları muhtel olanlar içinde düşünülmesi, kanaatimizce mümkün değildir. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1-d beninde ise davanın ya bizzat davacı (hakkı muhtel olan) tarafından ya da avukat sıfatına sahip vekili tarafından açılacağı, aksi halde davanın bizzat veya avukat vasıtasıyla 30 gün içinde açılmak üzere dilekçenin reddedileceği hükme bağlanmıştır. Konumuza ilişkin Avukatlık Kanunu'nun 35. maddesi hükmüne göre de davada taraflar, yalnız avukat sıfatını haiz kişilerce temsil olunabilir. Tarafların davada kendilerini (kanuni temsilcileri dışında), avukat sıfatını haiz olmayan bir vekile temsil ettirmeleri, yukarıda anılan hükümler karşısında mümkün değildir. Vergi kesen, hiçbir zaman yükümlünün vekili durumunda değildir ve bu iki taraf arasında, yukarıdaki kısımlarda da açıklandığı gibi, bir vekâlet ilişkisi yoktur.
Kaldı ki İdari Yargılama Usulü Kanunu, kaynakta kesilen vergilerde dava açma süresini, davayı hak sahiplerinin açacağı kabulüne göre düzenlemiş ve vergi kesenlerce idareye beyan ve ödemeyi dikkate almaksızın, istihkak sahiplerini ödemenin yapıldığı günü izleyen günden başlatmıştır (md.7/2b).
Bu nedenlerle vergi kesenin, fazla kesilen vergi ile mal varlığı zarara girenin yükümlüler olması ve yükümlü adına hareket olanağının bulunmaması sebebiyle dava açması mümkün değildir. Nitekim Danıştay'ımız da yerleşik içtihatlarıyla vergi kesenlerin dava haklarının bulunmadığını belirtmektedir. Ayrıca, yine Danıştay'ımızın bir kararında da vurgulandığı gibi, "hem istihkak sahibi yükümlülerin hem de vergi kesenlerin dava açma olasılığının varlığının uygulamada birçok haksızlık ve karışıklığa yol açacağı ve pratik bir yarar sağlamayacağı ortadadır."
Danıştay'ın yerleşik içtihadı, kaynakta kesinti suretiyle yapılan vergilerde, vergi sorumlularının dava hakkına sahip olmadığı, dava hakkının ancak hak sahipleri tarafından kullanılabileceği yönünde olmakla birlikte, tetkik ettiğimiz içtihatlarda vergi kesene dava hakkının karşı tarafla net anlaşma yapıldığının kanıtlanması ve istihkak sahibinin yabancı olması hallerinde tanındığı görülmektedir.



Bu yazı 2,688 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Nisan 2024 Emisyon primleri istisnası ve sorunları
    • 16 Nisan 2024 Kurumlar vergisinin oranının saptanması
    • 4 Nisan 2024 Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,709 µs