En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
2 Mart 2010

Resmi vasiyetname nasıl yapılır?



Resmi vasiyetname nasıl yapılır?

|Akşam Gazetesi| |02.03.2010|

 

Vasiyet, miras bırakanın tek taraflı bir irade beyanı ile mirasçı tayin etmesidir. Vasiyette bulunabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve on beş yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Ölüm halinde ortada bir vasiyetname varsa bu vasiyetnamenin kanunda belirlenmiş şekil şartlarına uygun olup olmadığına bakılır. Kanunda belirlenmiş şekil şartlarına uygun olmayan vasiyetname geçersizdir. Vasiyetname; resmi vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve sözlü vasiyetname olmak üzere üç farklı biçimde düzenlenebilir. Biz bu yazıda resmi vasiyetnameyi ele alacağız.
Resmi vasiyetname resmi görevli memur tarafından düzenlenir. Resmi memurdan kasıt, noter, sulh hakimi veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevlidir (örneğin, yabancı ülkelerdeki Türk konsoloslukları). Uygulamada resmi vasiyetnameler, genellikle noterler tarafından düzenlenmektedir.

İKİ TANIK GEREKİYOR
Resmi vasiyetname için iki tanık bulunması gerekiyor. Vasiyetname hazırlanmasında bazı kişiler resmi görevli memur ve tanık olamıyor. Bunlar; fiil ehliyeti bulunmayanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, okur-yazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, alt ve üst soy kan hısımları, kardeşleri, bunların eşleridir. Bu durumdaki kişilerin resmi memur veya tanık olarak bulunmasıyla düzenlenen resmi vasiyetname geçersiz.
Resmi vasiyetname düzenlendiği durumlarda, resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura, tanıklara ve bunların alt ve üst soy hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine resmi vasiyetname ile bir kazandırmada bulunulamıyor.

OKUYUP YAZABİLENLER
Okuma yazma bilenlerin resmi vasiyetname yapması iki aşamalıdır. Birinci aşamada, miras bırakan isteklerini yazılı olarak veya sözlü olarak resmi memura beyan eder. Resmi memur anlaşılmayan noktalarla ilgili olarak miras bırakana sorular sorar. Miras bırakanın iradesi açığa çıktıktan sonra vasiyetname yazılır.
Yazılan vasiyetname okuması için miras bırakana verilir. Vasiyetname miras bırakan tarafından okunduktan sonra imzalanır. Miras bırakanın imzası el yazısıyla olmalıdır. Okuma yazma bilenlerde mühür kullanılması veya parmak basılması imza yerine geçmez.
İmzanın atılmasının ardından ikinci aşamaya geçilir. İkinci aşamada tanıklar çağrılır. Miras bırakan resmi memurun ve tanıkların önünde vasiyetnameyi okuduğunu ve vasiyetnamenin kendi iradesini yansıttığını beyan eder.
Daha sonra tanıklar resmi memur huzurunda miras bırakanın vasiyetnameyi okuduğunu ve hazırlanan metnin son arzularına uygun olduğunu kendilerine beyan ettiğini ve miras bırakanı ölüme bağlı tasarruf yapmaya ehil gördüklerini vasiyetnamenin altına şerh koyarak imzalarlar. Tanıklar tarafından yazılan şerhin el yazısıyla olması zorunluluğu bulunmuyor. Ancak, imzaları mutlaka el yazısıyla olmak zorunda.
Bu yolla hazırlanan vasiyetnamelerde tanıklar vasiyetnamenin içeriğini bilmezler. Bununla beraber, tanıkların vasiyetnamenin içeriğini bilmeleri, vasiyetnameyi geçersiz hale getirmez.

OKUYUP YAZAMAYANLAR
Bazı durumlarda vasiyetname yapmak isteyen kişinin okuyup yazması mümkün olmayabilir. Bu durumlara örnek olarak; kör olması, felçli olması, okuma yazma bilmemesi verilebilir.
Böyle durumlarda, miras bırakan iradesini resmi memura açıklar. Resmi memur vasiyetnameyi hazırlar ve hazırladığı vasiyetnameyi tanıkların huzurunda okur. Miras bırakan, tanıkların huzurunda vasiyetnamenin kendi iradesini yansıttığını beyan eder.
Bu aşamadan sonra resmi memur vasiyetnameye tarih atar ve imzalar. Tanıklar vasiyetname yapanı ehil gördüklerini, vasiyetnamenin resmi memur tarafından yüksek sesle okunduğunu, vasiyetçinin vasiyetname konusunda irade beyanında bulunduğunu şerh düşerler ve imzalarlar.

RESMİ VASİYETNAMENİN SAKLANMASI
Medeni Kanun'un 537. maddesine göre, resmi vasiyetnameyi düzenleyen memur vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür. Resmi vasiyetnameyi düzenleyen ve aslını saklamakla yükümlü olan resmi memur, elinde bir vasiyetname bulunduğunu vasiyetnameyi yapanın bağlı bulunduğu nüfus idaresine bildirir.

 

Yurtdışında yüksek öğrenim gören çocuk sağlık hizmeti alabilir mi?
2.5.1989 doğumlu oğlum Kanada'da üniversite öğrencisi. Kanada yasaları gereği yıllık CAD 900 prim yatırarak oradaki eğitim süresi için sağlık sigortasını yaptırıyorum. Ayrıca yaz tatilinde burada geçirdiği kısa süre için, 18 yaşını doldurup SGK'dan düştüğünden beri yıllık 1.200 TL prim ödeyerek özel sağlık sigortası yaptırmaktayım.
Oğlumun Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yurt dışında okuyan öğrenciler için özel tanıma ve takip fişi var. Bu fiş ile askerliği T.C. New York-ABD Eğitim Ataşeliği tarafından Eylül 2008 yılından beri takip ediliyor. Her yıl üniversiteden alacağım okula devamlılık belgesiyle 25 yaşını dolduruncaya kadar Türkiye'de geçerli olacak şekilde kendisini benim bakmakla yükümlü olduğum kişi olarak SGK'ya kaydettirebilir miyim? Dursune Gündüz

5510 sayılı SS ve GSS Kanunu'na göre, genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılma
yan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan ve yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılıyor.
Yasada, yüksek öğrenimin devlet veya vakıf yüksek öğretim kurumunda, Türkiye veya yabancı bir ülkedeki yüksek öğrenim kurumunda yapılmasına ilişkin herhangi bir ayrım veya sınırlama bulunmuyor.
Oğlunuz tatile gelirken okuldan alacağı ve Eğitim Ataşeliğine onaylatacağı öğrenci belgesi ile SGK'dan aktivasyon işlemini yaptırarak, bakmakla yükümlü olduğunuz kişi olarak 25 yaşını dolduruncaya kadar sağlık hizmeti alabilir.

 

Okurlarımıza duyuru
2009 yılında elde edilen gelirlerin beyan dönemi 1 Mart Pazartesi günü başladı. 4 Mart Perşembe gününden itibaren aralıksız olarak, her gün, beyan edilecek gelirlere ilişkin özellikli durumlar üzerinde duracağız.

 

AKLINIZDA BULUNSUN
Resmi dairelerle yapılan sözleşmelerin damga vergisi
Yol, köprü yapımı, baraj ve bina inşaatı ve benzeri nedenlerle resmi dairelerle kişiler arasında sözleşmeler yapılıyor. Bu sözleşmelerde yazılı olan bedel üzerinden her iki tarafın ayrı ayrı binde 8,25 damga vergisi ödemesi gerekiyor. Damga Vergisi Kanunu'nun 3. maddesine göre, resmi dairelerle kişiler arasındaki sözleşmelerin damga vergisi kişiler tarafından ödeniyor. Yani, resmi daire ile sözleşme yapan bir müteahhidin hem kendi payı (binde 8,25) hem de resmi dairenin payı (binde 8,25) olmak üzere toplam binde 16,5 damga vergisi ödemesi gerekiyor.



Bu yazı 20,548 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,745 µs