3 Nisan 2010

Toroğlu ve Büyüka paketin içinde mi, dışında mı

Toroğlu ve Büyüka paketin içinde mi, dışında mı


SON zamanlarda, bazı okuyucularımız ısrarla bunu soruyorlar.

Digitürk’ün LİG TV paketine, futbol sezonu başlamadan önce abone olduklarını belirten okurlarımız, verilen reklamlarda ve dağıtılan el ilanlarında, canlı yayın maçlarının yanı sıra, Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu’nun sundukları “Maraton” programının da verileceğinin yani “paketin bir parçası olduğunun” yansıtıldığını belirterek, bu ikilinin sunduğu programın kaldırılmasına tepki gösteriyorlar.

Hemen ardından da bu hizmetin verilmemesi nedeniyle, belli oranda indirim talep edip edemeyeceklerini soruyorlar.

TÜKETİCİ KANUNU

Okurlarımızın sorusu, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’u ilgilendiriyor.

Futbol sezonu başlamadan önce, Digiturk reklamlarında LİG TV paketine abone olunması halinde, Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu’nun sundukları “Maraton” programının da izlenebileceği duyuruldu.

İşin doğrusu futbolcular, teknik adamlar ve yöneticiler bile, maç sonrasında yaptıkları açıklamada, maçta yaşanan tartışmalı pozisyonları değerlendirirken “Bakalım Erman Hoca ne diyecek?” diye konuşmalarını noktalıyorlardı. Bu tür açıklamalardan da fark edileceği gibi Maraton programında, Şansal Büyüka’nın mesafeli duruşu ve objektif üslubu, Erman Toroğlu’nun da yorumları ve renkli kişiliği, futbolseverlerin Maraton programını farklı bir ilgi ve heyecanla izlemelerine neden oluyordu.

Olaya bu yönüyle baktığımızda, makul bir gerekçe olmaksızın, Maraton programının kaldırılması, 4077 sayılı Kanun’a aykırılık tartışmalarını da beraberinde getirmektedir.

İLGİLİ MADDE 

4077 sayılı Kanun’un 4/A maddesine göre;

“Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında veya standardında ya da teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan ya da ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikleri içeren hizmetler ayıplı hizmet olarak kabul edilir.

Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde, bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda;

- Sözleşmeden dönme,

- Hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi, haklarına sahiptir.”

REKLAMLAR VE ALDATMA

Bu arada, söz konusu reklamların aldatmaya yönelik olduğu iddia edilerek, Kanun’un 16. maddesine göre Reklam Kurulu’na (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı) şikayet de söz konusu olabileceği gibi, 25. maddeye göre ceza hükümlerinin uygulanması da talep edilebilir.

Bu aşamada, Reklam Kurulu’nun yayımlanan reklamı “aldatıcı ve yanıltıcı reklam” olarak kabul edip etmeyeceği, olayın kırılma noktasını oluşturuyor.

Bu olayı bir başka hizmet alanı ile örneklemek gerekirse; bir tüketicinin tatil paketi satın alırken, reklam ve ilanlarda, gideceği otelde havuzdan da yararlanacağının belirtilmiş olmasına rağmen, tüketicinin havuzun olmaması, arızalı olması gibi nedenlerle bu hizmetten yararlanamaması veya “odalar klimalıdır” denilmesine rağmen, bu hizmetten yararlanamaması, Tüketici Kanunu uyarınca “ayıplı hizmet” olarak kabul ediliyor.

Bakalım, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Tüketici Hakları ile ilgili kampanyasında 40 civarında reklam filminde rol alıp, tüketicileri “Sizi Yasa kurtarır” diye uyaran Toroğlu’nun olayında, Tüketici Kanunu nasıl uygulanacak?    

Bu yazı 2,222 defa okundu.