En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
30 Ağustos 2010

Aile hekiminin sorumluluğu



Aile hekiminin sorumluluğu
30.08.2010 | Bumin Doğrusöz

 ‘Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun'la, Sağlık Bakanlığı'nın pilot olarak belirleyeceği illerde, birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, birey ihtiyaçları doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmesi, kişisel sağlık kayıtlarının tutulması ve bu hizmetlere eşit erişimin sağlanması amacıyla aile hekimliği müessesesi oluşturulmuştur.
Ayrıca, 25 Mayıs 2010 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'yle de aile hekiminin yükümlülükleri, aile sağlığı merkezini yönetmek, birlikte çalıştığı ekibi denetlemek ve hizmet içi eğitimlerini sağlamak, bakanlıkça yürütülen özel sağlık programlarının gerektirdiği kişiye yönelik sağlık hizmetlerini yürütmek şeklinde belirlenmiştir. Yine aynı yönetmeliğe göre aile hekimleri, sağlık hizmetlerine yardımcı olmak amacıyla ebe, hemşire, sağlık memuru, tıbbi sekreter gibi ilave sağlık hizmetleri personeli ile güvenlik, temizlik, kalorifer, sekreterya vb hizmetler için ferden veya müştereken personel çalıştırabilir ya da hizmet satın alabilirler. Aile sağlığı merkezinde birden çok aile hekimi hizmet veriyorsa aile hekimleri kendi aralarında bir yönetim planı oluşturarak yönetici belirleyeceklerlerdir.
Bu düzenlemelerle aile hekimleri ile aile sağlığı elemanlarının Sağlık Bakanlığı'nın emir ve talimatları doğrultusunda ücretli olarak eleman çalıştırabilecekleri, ayrıca aile hekimliği hizmetlerinin yürütülmesi sırasında yapılacak giderleri karşılayacakları ve aile sağlığı merkezini yönetecekleri anlaşılmaktadır.
Bu noktada aile hekimlerinin ve özelikle bir aile hekiminin yönetiminde birden fazla aile hekiminin çalışması halinde, yanlarında çalıştırdıkları kişilere ödeyecekleri ücretlerde veya aldıkları hizmetlerde vergi kesintisinin nasıl yapılacağı sorunu gündeme gelmiştir.
Maliye Bakanlığı geçen günlerde yayımladığı 275 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile bu konuda bazı belirlemelerde bulunmuştur. Biz de bu günkü yazımızda bunları irdelemek ve aktarmak istiyoruz.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler maddede bentler halinde sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur olduklarını hükme bağlamış ve maddenin devamında da hangi mal ve hizmetlerden hangi oranda tevkifat yapılacağını saymıştır. Ayrıca, aynı maddenin son fıkrasında, "Maliye Bakanlığı, vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir" hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm ve düzenlemelere göre Maliye Bakanlığı, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin son fıkrasının verdiği yetkiye istinaden, aynı maddenin birinci fıkrasında tevkifat yapacaklar arasında sayılmayan aile hekimlerinin, aile hekimliği hizmetlerinin verilmesiyle ilgili olarak temizlik, sekreterlik, şoförlük gibi hizmetler için yanlarında çalıştıracakları hizmet erbabına yapılacak ücret ödemeleri, serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemeler ile işyerine ilişkin kira ödemeleri ve esnaf muaflığından yararlananlardan mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden maddede belirtilen oranlarda tevkifat yapmaları gerektiğini açıklamıştır. Bakanlığa göre, birden çok aile hekiminin görev yaptığı aile sağlığı merkezlerinde ise bu yükümlülüğün yönetici olarak belirlenen aile hekimi tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.
Bu düzenlemelere göre yapacakları ödemelerden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan aile hekimlerinin, ilgili vergi dairesinde muhtasar yönünden mükellefiyet kaydı yaptırmaları ve yapmış oldukları tevkifat tutarları için elektronik ortamda muhtasar beyanname vermeleri zorunlu hale gelmiştir.
Bu tebliğle getirilen düzenlemeler, 1 Eylül'den itibaren geçerli olacaktır.
Ancak burada tartışılması gereken çok şey vardır. Her şeyden önce, Maliye Bakanlığı'na verilen ‘vergi sorumlusu yaratma' yetkisinin anayasal buyruklar karşısında tartışılması gerekmektedir. Çünkü buradaki verilen ve kullanılan yetki, anayasamıza göre bakanlar kuruluna dahi verilemeyecek bir yükümlülük yaratma yetkisidir.
Umarım bu Genel Tebliğ düzenlemesi, yargıdan dönmez.

Bu yazı 3,108 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Nisan 2024 Emisyon primleri istisnası ve sorunları
    • 16 Nisan 2024 Kurumlar vergisinin oranının saptanması
    • 4 Nisan 2024 Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı
    • 1 Şubat 2024 Örtülü sermayenin hesabı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,037 µs