|Akşam Gazetesi| |16.09.2010|
Fatura, düzenleyen açısından hasılatının tespitinde; alan vergi yükümlüsü açısından da gider tespitinde kullanılıyor. Bu bakımdan fatura vergi sistemi açısından son derece önemli bir işlev görüyor. Bu özelliği dikkate alınarak, faturanın bastırılması belirli bir prosedüre bağlanmış durumda. Böylece sahte veya içerik olarak yanıltıcı fatura düzenlenmesine engel olunması hedefleniyor.
Mükelleflerin ellerinde bulundurdukları faturaların korunması için gerekli önlemleri alması beklenen bir davranış olmasına karşın faturalar bir şekilde elden çıkabiliyor. Yasal kurallara uygun olarak bastırılmış faturaların bir şekilde kaybolması ya da elden çıkması, yok olması halinde neler yapılması gerektiği konusu son derece önemli.
KAYBOLAN FATURALARIN TESPİTİ
Faturanın kaybolduğunun tespiti, genellikle kullanılmak istenmesiyle anlaşılıyor. Faturaların kaybolması çeşitli şekillerde olabilir. Faturalar; yangın, deprem ve sel gibi afetler sebebiyle elden çıkabileceği gibi, çalınma ve kaybolma gibi şekillerde de ulaşılamaz durumda olabilmektedir.
Yangın, deprem ve sel gibi nedenlerle faturaların kullanılamayacak hale gelmesi, yanması veya yok olması halinde, durumun remi bir tutanakla (itfaiye raporu gibi) tespiti büyük önem taşıyor. Diğer hallerde ise tutanağın işletme içinde düzenlenmesi gerekiyor.
Bir şekilde faturaların kaybolduğu anlaşıldığında, işletmenin muhasebe sorumlusu ile birlikte yetkililerince durum bir tutanakla tespit edilmelidir. Tutanakta kaybolan faturalarla ilgili ayırıcı bilgilere (örneğin sıra ve seri numarası) yer verilmesi son derece önemli. Sonrasında, tutanakla kaybolduğu tespit edilen faturalarla ilgili olarak gazeteye ilan verilmesi gerekiyor.
FATURALARIN KULLANILMIŞ OLUP OLMAMASI
Kaybolan fatura koçanının kısmen veya tamamen kullanılması halinde ayrıca mahkemeye de başvurulması gerekiyor. Mahkeme’ye kayıp faturaların geçersizliği ile birlikte “zayi belgesi” talebiyle başvurulacak. Mahkeme kararının ardından zaman geçirmeden ilgili belgelerle birlikte vergi dairesine başvurulması gerekiyor.
Kaybolan fatura koçanının hiç kullanılmamış olması halinde ise mahkemeye başvurulmasına gerek bulunmuyor. Nitekim, Yargıtay da, doldurulmamış faturalar için zayi belgesi istenemeyeceği görüşünde. Bu durumdaki faturaların kaybolması halinde mahkeme yerine kolluk kuvvetlerine başvurulması ve ardından vergi dairesine bildirimde bulunulması gerekiyor.
VERGİ DAİRESİNE BAŞVURU
Faturaların kaybolması halinde sürecin son aşaması vergi dairesine başvuruda bulunulması. Başvuru halinde idarenin yapacağı işlemler, olayın özelliğine göre değişiyor. Örneğin, kaybolan koçanda yer alan faturaların bir kısmının kullanılmış olduğunun tespit edilmesi halinde, faturaların kaybolduğu dönemde fatura başına ortalama hasılat dikkate alınarak matrah takdir edilebiliyor. Özellikle, aynı koçanda yer alan ve kaybolduğu belirtilen faturalardan sonraki seri numaralı faturaların kullanıldığının tespit edilmesi halinde diğerlerinin de kullanıldığının kabul edilmesi gerektiği konusunda yargı da idare ile görüş birliği içinde.
Tamamen boş olan fatura koçanlarının kaybolması halinde ise idarenin yaptığı işlemler olayın özelliğine göre değişkenlik gösteriyor. Sık olmamakla birlikte böyle durumlarda matrah takdirine gidildiğine rastlanıyor. Bununla beraber, konu ile ilgili gerekli duyarlılığı gösteren mükellefler nezdinde matrah takdirine gidilmesi istisnai bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Fatura koçanını kaybeden mükelleflerin, elinde kaybolan koçandan başka ve o koçanı izleyen seri numaralı faturalar olması ve kayıp hakkında herhangi bir işlem yapmadan izleyen koçanı kullanmaması yerinde olur. Bu bakımdan, bu durumdaki mükelleflerin faturaların seri numaralarını da dikkate alarak fatura kesmeleri, hem kaybolan fatura koçanının belirlenmesini kolaylaştıracak hem de istenmeyen vergi sürprizleri ile karşılaşmalarının önüne geçecektir.
Soru ve Cevaplar:
On üç ay borçlanarak iki yıl erken emekli olabilirsiniz
21.07.1968 doğumluyum. 01.06.1991 tarihinde sigorta başlangıcım var. 01.09.1991-30.06.1999 tarihleri arasında isteğe bağlı prim ödedim sonra ara verdim. 01.07.2006 tarihinde tekrar isteğe bağlı prim ödemeye başladım ve 30.09.2008 tarihine kadar devam ettim. 01.10.2008 tarihinden itibaren bir iş yerinde çalışmaktayım.19.08.1987 ve 04.07.1996 doğumlu iki çocuğum var. Yeni düzenlemelere göre nasıl bir yol izlemem gerekiyor ve doğum borçlanmasından yararlanabilir miyim? Sevil Eren
01.06.1991 sigorta başlangıcıyla SSK’dan emeklilik için 20 yıllık sigortalılık süresi, 48 yaş ve 5525 prim günü şartlarına tabisiniz. Verdiğiniz bilgilere göre 31.08.2010 itibariyle yaklaşık 4320 prim gününüz olmalı. Prim gününüzü 5525 güne tamamlayıp 48 yaşınızı dolduracağınız 21.07.2016 tarihinde emekliliğe hak kazanıyorsunuz.
İkinci çocuğunuzun doğduğu tarihte ve izleyen iki yıl içinde isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödediğinizden ikinci çocuğunuz için doğum borçlanmasından yararlanamazsınız. Birinci çocuğunuzla ilgili olarak doğum borçlanmasından yararlanabilir ve iki yıl erken emekli olabilirsiniz. Bunun için 13 ay borçlanma yapmanız yeterli. Bu durumda sigorta başlangıcınız 13 ay geri gelir ve emeklilik için gereken yaş şartınız 46’ya, prim ödeme gün sayınız da 5375 güne iner.
4320 mevcut, 390 doğum borçlanmasıyla kazanacağınız olmak üzere prim gününüz 4710 gün olur. 5375 günden eksik kalan yaklaşık 665 günü de 46 yaşınızı dolduracağınız 21.07.2014 tarihine kadar tamamlarsınız. Şayet tamamlayamazsanız, doğum borçlanmasından kalan 11 ayı (330 günü) yeniden borçlanabilirsiniz.
GÜNÜN SÖZÜ
|
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle