En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
9 Şubat 2011

Öğretim elemanlarının telif ücretlerinin durumu



Öğretim elemanlarının telif ücretlerinin durumu

|Akşam Gazetesi| |08.02.2011|

 

Üniversite öğretim elemanlarının dışarıda iş yapmaları konusundaki yazımızın yayınlanmasının ardından, okurlarımızdan çok sayıda ileti aldık. Bu iletilerde, ortak soru olarak öğretim elemanlarının aldığı telif ücretlerinin durumu soruluyor. Biz de sorulara tek tek yanıt vermek yerine konuyu açıklayan bir yazı kaleme almayı tercih ediyoruz.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda (FSEK) 'telif hakkı' tanımı yer almıyor. Bununla beraber, FSEK'nin 1/B maddesinde yer alan 'eser' tanımından hareketle telif hakkının ne olduğunu ortaya koyabiliriz. Kanuna göre eser sözcüğü;
'Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini' ifade ediyor. Telif hakkı ise en basit anlatımla, bunlar üzerinde sahip olunan hakların tamamını kapsıyor.
Bir eser üzerinde telif hakkı sahibi olmak için eserin konu aldığı alanda 'uzman' olma gibi bir şart söz konusu değil. Dolayısıyla, bir tıp profesörü yapmış olduğu beste üzerinde telif hakkına sahiptir. Aynı şekilde bir hukukçu da yazmış olduğu bir tarihi roman üzerinde telif hakkı sahibidir. Yani, burada hak sahibinin kişilik özellikleri değil, ortaya konan ürünün 'eser' olma niteliği önemlidir.

TELİF ÜCRETLERİ DÖNER SERMAYEYE Mİ GİDECEK?
Soru gönderen okurlarımızın en çok takıldıkları konu, elde ettikleri telif ücretlerini döner sermayeden geçirmek zorunda olup olmadıkları. Bu konuda duraksamaya düşülmesinin nedeni ise 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 36. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan;
'Öğretim elemanının görevi ile bağlantılı olarak verdiği hizmetin karşılığında telif ücreti adıyla bir bedel tahsil etmesi halinde 58. madde hükümleri uygulanır.' hükmü. Maddede yer verilen 58. madde, döner sermaye ile ilgili esasları düzenliyor.
Söz konusu maddenin Ocak ayı sonunda yürürlüğe girmesiyle, uygulamasının biçimi ve kapsamı konusunda farklı durumların ortaya çıktığı anlaşılıyor. Bazı üniversiteler, öğretim üyelerine yazı göndererek, gazetelerde köşe yazarlığı yapanların buradan almış oldukları ücretleri bildirmelerini istemiş...

GÖREV İLE BAĞLANTI
Konunun doğrusunun ortaya konulması için, yasa hükmünün okunması ve doğru yorumlanması çok önemli. 36. maddede sözü edilen telif ücretleri, 'bütün' telif ücretlerini kapsamıyor. Madde metninde kullanılan 'görevi ile bağlantılı olarak' ifadesi burada 'anahtar' durumunda. Dolayısıyla, sadece görev ile bağlantılı olarak elde edilen telif ücretleri döner sermayeden geçirilmek zorunda.

Görev ile bağlantılı telif ücretine gelince; burada ifade edilmek istenen, öğretim elemanına 'görev' kapsamında verilen işlerden elde edilen telif ücretidir. Örneğin, bir belediyenin üniversiteye başvurarak kent meydanına heykel yapılmasını istemesi ve öğretim elemanlarının da üniversitenin yönlendirmesiyle bu işi yapmaları. Bir gazetenin, üniversiteye başvurarak Tıp Fakültesi'nde görevli öğretim elemanlarının sağlık köşesi hazırlamalarını talep etmesi ve öğretim elemanlarının üniversite aracığıyla bu işi yapmaları da buna örnek oluşturur. Görevle bağlantı konusunda kullanılabilecek kriter, telife konu olan faaliyete başlanmasında üniversitenin aracılık edip etmemesidir.
Üniversitenin hiçbir şekilde 'aracı olmadığı' telif ücretlerinin ise görev ile bağlantısı bulunmamaktadır. Örneğin, bir iktisatçı öğretim elemanının üniversitenin dahli olmaksızın bir gazetede yazdığı köşe yazıları karşılığı elde ettiği telif kazancı görev ile bağlantılı olarak elde edilmemiştir. Kuşkusuz, aynı durum, diğer alanlar için de geçerlidir. Aksi bir yorumun hukuk mantığıyla bağdaşmadığı düşüncesindeyiz.

 

AKLINIZDA BULUNSUN
Hakimin reddinde para cezası
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 29. maddesine göre; aşağıdaki hallerde hakim bizzat kendisini reddedebilir veya iki taraftan biri tarafından reddolunabiliyor:

1- Davada iki taraftan birine nasihat vermiş veya yol göstermiş olması,
2- Davada iki taraftan biri veya üçüncü şahsa dava ile ilgili görüşünü açıklaması,
3- Davada tanık, bilirkişi, hakem veya hakim sıfatıyla bulunması,
4- Davanın dördüncü dereceye kadar (bu derece dahil) civar hısımlarına ait bulunması,
5- Dava esnasında iki taraftan birisiyle davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması,
6- Hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektirecek önemli bulgular olması.
Hakimin reddinin kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve talebin esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanlara Kabahatler Kanunu'na göre para cezası veriliyor.

 

GÜNÜN SÖZÜ
'Hayat yaşandığı kadardır. Ötesi ya hatıralarda bir iz ya da hayallerde bir umuttur.'
 (Pablo Neruda)



Bu yazı 2,652 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,834 µs