En Sıcak Konular

Sezgin Özcan
Sözcü Gazetesi

Sezgin Özcan
5 Mayıs 2011

Matrah ve vergi artırımından vazgeçilebilir mi?



Matrah ve vergi artırımından vazgeçilebilir mi?

 Torba Yasa'yla gelen matrah ve vergi artırımı, artırımda bulunulan vergiler yönünden 'sigorta' özelliği taşıyor. Mükelleflerin önemli bir bölümü, ilgili yıllar için matrah ve vergi artırımında bulunarak incelemeye dayalı vergi tarhiyatı yapılması ve ceza kesilmesinin önüne geçmeyi amaçlıyor. Bu bakımdan, özellikle ilgili dönemler için incelenme endişesi taşıyan mükelleflerin bu olanağı değerlendirmelerini öneriyoruz.

Torba yasanın kapsam genişliği nedeniyle başlangıçta öngörülmeyen birçok durum, uygulamada karşımıza çıkabiliyor. Bunlarda birisi de, matrah ve vergi artırımından vazgeçilip geçilemeyeceği.

MALİYE VAZGEÇİLMEZ DİYOR


İdare, matrah ve vergi artırımında bulunup hemen sonrasında bundan vazgeçmek isteyen mükelleflere vermiş olduğu cevapta, bunun mümkün olmadığını belirtiyor. Bu cevabın dayanağı olarak da 2011/1 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 sayılı Kanun İç Genelgesi gösteriliyor.
Söz konusu İç Genelge'de; 'Kanunun pişmanlıkla veya kendiliğinden verilen beyannamelere, matrah ve vergi artırımına ve stok beyanlarına ilişkin hükümlerinden yararlanmak üzere beyan ve bildirimde bulunanların bu beyan ve bildirimlerinden vazgeçmeleri mümkün bulunmamaktadır' açıklaması yer alıyor.

İÇ GENELGE NEDİR?


Matrah ve vergi artırımında bulunan, ancak daha sonra vazgeçen mükelleflerin taleplerinin reddine dayanak olarak, 2011/1 sayılı İç Genelge gösteriliyor. İç Genelge, idarenin farklı birimleri arasında uygulama birliğini sağlamak üzere kendi örgütüne gönderdiği yazılı emirdir. İlgili idari birimler, uygulamalarını iç genelgeye uygun olarak yapmak zorundadır. Yani, iç genelge idari birimler açısından bağlayıcıdır.
Ancak, iç genelgeler mükellefler ve yargı açısından bağlayıcı değildir. Bunların bağlayıcılığı olmaması nedeniyle iptal davasına konu edilmeleri de söz konusu değildir.


KANUN NE DİYOR?


Matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümlerin düzenlendiği 6111 sayılı Kanun'da, matrah ve vergi artırımından vazgeçilip vazgeçilemeyeceğine dair bir hüküm yer almıyor. Yani, İdare'nin dayanak olarak gösterdiği İç Genelge, Kanun'da olmayan bir konuyu düzenlemiş durumda. Bağlayıcılık taşımayan ve 'yardımcı hukuk kaynağı' durumunda olan İç Genelge'nin, Kanun'a aykırı olması mümkün değil.
 Kanunların yorumlanmasında kullanılan teknikler açısından bakıldığında da, matrah ve vergi artırımından vazgeçilemeyeceği yönünde bir sonuca ulaşılamıyor.

GÖRÜŞÜMÜZ


Bize göre, başvuru süresi içinde (son yapılan uzatma da dahil) kalmak kaydıyla, matrah ve vergi artırımında bulunanların bundan vazgeçmelerini engelleyen bir hüküm bulunmuyor. Yani, matrah ve vergi artırımında bulunanların 31 Mayıs 2011 Salı gününe kadar (31 Mayıs dahil) bu başvurularından vazgeçmeleri kesinlikle mümkün.

Bu noktada, vergi incelemesine tabi olup, matrah ve vergi artırımına bağlı olarak incelemesi tamamlanan mükellefler bakımından özellikli bir durum söz konusu. Bu durumdaki mükellefler için inceleme sonucu bulunan matrah (veya vergi) farklarından; matrah (veya vergi) artırımı dolayısıyla bildirilen miktar düşülüyor.

Bu durumdaki mükelleflerin matrah veya vergi artırımından vazgeçmelerinin mümkün olup olmadığı tartışılabilir. Bununla beraber, bu kapsamadaki mükelleflerin de başvuru süresi içinde kalmak (ve inceleme sonucuna dayalı olarak tarh edilen vergilerden mahsup edilen miktarlar düzeltilmek) kaydıyla matrah veya vergi artırımından vazgeçmelerinin mümkün olduğu görüşündeyiz.

Kaldı ki, inceleme nedeniyle vergi tarhiyatı ve cezaya muhatap olanların matrah ve vergi artırımından vazgeçmeleri de pek akılcı değil. Kanun'da yer alan başvuru süreleri geçtikten sonra matrah ve vergi artırımından vazgeçilmek istenilmesi ise durumun özelliğine göre 'hakkın kötüye kullanımı' olarak değerlendirilebilir. Örneğin, 2006 yılına ilişkin matrah ve vergi artırımında bulunan bir mükellefin bu yıla ilişkin zamanaşımı süresi dolduktan sonra matrah ve vergi artırımından vazgeçmesi mümkün değildir.

Birden fazla vasi tayini


 Ergin olmayan kişileri temsil etmek üzere mahkeme tarafından atanan temsilcilere vasi deniliyor. Kural olarak, vasi olarak bir kişi tayin edilir. Ancak, işlerin durumu, malların başka yerlerde olması veya özel sebeplerle her biri ayrı işleri görmek veya birlikte bütün işleri yürütmek üzere birden çok kişinin de vasi olarak atanması mümkündür. Bununla beraber, rızaları bulunmadıkça birden çok kimse vesayeti birlikte yürütmekle görevlendirilemez.

Soru ve Cevaplar

Yurtdışı borçlanması yapılabilir
Yurtdışında (ABD) çifte vatandaş ve ev hanımı olarak yaşayan 1964 doğumlu kız kardeşimin yurt dışındaki 1-2 kısa süreli iş haricinde sigortalılığı yok. Sadece eşi aracılığıyla var olan sağlık sigortası söz konusu. 2003 yılında kendisini buradayken SSK girişi yapıldı ve 10 günlüğüne sigortalı oldu. Eşinden boşanma aşamasındaki kız kardeşim ana vatanına geri dönmek ve burada yaşamak istiyor. Kendisi ise şu anda burada ve nasıl olur da 6111 sayılı yasadan ve yurt dışında yaşayan ev hanımlarına tanınan imkanlardan faydalanır, ne tür bir borçlanma yapabilirim ve emekli olabilirim sorularına yanıt aramakta. Ulaşmaya çalıştığımız birçok kişi bu konuda maalesef bizleri yanlış yönlendirdi. O yüzden sizlerin bizlere yol göstermenize çok ama çok ihtiyacımız var. Bu konuda yardımlarınızı esirgemeyeceğinizi temenni ediyoruz.

                                                                                                                                       F. Akay

Kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen 6111 sayılı Kanun, borçlanma konusunda herhangi bir hüküm içermiyor. Yani, yurtdışı borçlanması ile bu yasanın herhangi bir ilgisi yok. Kız kardeşiniz bakımından yurtdışı borçlanması, yurtdışında bulunduğu süreyi ev hanımlarına tanınan haktan yararlanarak borçlanabilir. Borçlanma yapılması için belirlenmiş bir süre söz konusu değil. Borçlanmada baz alınacak miktar, asgari ücret ile asgari ücretin 6,6 katı arasında kalmak kaydıyla kendisi tarafından belirlenecek. Tavsiyemiz, borçlanmayı asgari ücret üzerinden yapması. Bu da günlük 8,5 TL'ye karşılık geliyor.
 



Bu yazı 2,984 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2022 Emlak vergisi muafiyetinde brüt alan hesabı
    • 19 Nisan 2022 Primlerimi geri alabilir miyim?
    • 4 Mart 2022 Vergi kaydına bağlı geriye dönük Bağ-Kur tescili
    • 6 Kasım 2021 Emekliliğe yılbaşından önce mi sonra mı başvurmak avantajlı?
    • 26 Ekim 2021 Geçmişe dönük Bağ-Kur tescili ve ihya yapılabilir mi?
    • 3 Mayıs 2021 Emeklilik sonrası çalışma, emekli aylığına katkı sağlar mı?
    • 17 Mart 2021 İsviçreden isteğe bağlı prim ödenebilir mi?
    • 14 Mart 2021 Staj sigortası doğum borçlanmasında başlangıç sayılır
    • 23 Şubat 2021 Banka çalışanı kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilir mi?
    • 12 Şubat 2021 Kısa çalışma emeklilik tarihini öteler mi?
    • 15 Aralık 2020 Bağ-Kur prim borçları sildirilebiliyor mu?
    • 21 Ağustos 2020 Yaş beklerken baba üzerinden sağlık yardımı alınabilir mi?
    • 11 Ağustos 2020 Yurtdışı borçlanması emeklilik statüsünü etkiler mi?
    • 5 Ağustos 2020 Şirket ortağı SSK statüsünden emekli olabilir mi?
    • 10 Temmuz 2020 Kısa çalışma ödeneğiniz temmuz ayında da devam eder
    • 5 Temmuz 2020 Kısa çalışma kimler için uzadı?
    • 30 Haziran 2020 Eksik prim yatırılması fesih sebebi sayılır mı?
    • 26 Haziran 2020 Ücretsiz izin emekli çalışana fesih hakkı verir mi?
    • 23 Haziran 2020 Çalışan, esnek çalışmayla haklarını kaybedecek
    • 16 Haziran 2020 Kıdem tazminatında kazanılmış haklar




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,119 µs